Şişli'deki hastanede, biyomedikal personeli olarak görev yapan Fatih K. (35) ile hemşire Ekrem K. arasında başlayan kalem şakası bir hastanın ölümüyle sonuçlandı. İddiaya göre, kalemini alan Ekrem K.'ye kızan Fatih K. yoğun bakım ünitesinde yatan hastaların oksijen vanasını kapattı. Oksijenleri kesilen hastalardan Yusuf Sanin (56) hayatını kaybederken Fatih K. hakkında 'Bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçundan dava açıldı.
KALEMİ ALAN HEMŞİRE KONUŞTU
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada olayın odağındaki sanık Fatih K. hakkında yurtdışına çıkış yasağı konarken, olay günü yoğun bakımda görevli 7 hemşire 1 doktor tanık olarak ifade verdi. İlk tanık, teknikerin kalemini alan yoğun bakım hemşiresi Ekrem K., oldu. K., 'Fatih'le şaka yoluyla başlayan bir atışma oldu. Sonra hastanede alarm çalmaya başladı. Alarm sonrası hastaların başındaki monitörlerde oksijen kaynağı yok yazısını gördüm. Alarm çaldığında hastanede acil bir durum olduğunda ne yapacağımızı bilmiyorduk. Yusuf Sanin'in durumu kötüydü. Gün içinde 2 kez atak geçiriyordu. 4 defa kalbinin durduğu rapor edildi. Oksijen tüm hastalarda kesildi. Tüpleri 10 tane hastanın başına götürdük. Seyyar tüplerden önce alarm çaldığında Sanin'in durumu zaten ağırlaşmıştı. Ben vanayı kapattığını görmedim. Kimseye de Fatih vanayı kapattı şeklinde konuşmadım' dedi.
HASTA EL KOL HAREKETLERİYLE YARDIM İSTEDİ
Segbis yoluyla ifadesi alınan ve İzmir'den bağlanan hemşire Elif E., akşam vardiyasına geldiğini, birden alarm çaldığını hastalara seyyar tüplerle yardıma koştuğunu anlattı. Hemşire, tekniker Fatih'in 'Benim suçum mu?' diyerek yoğun bakımda dolaştığını kaydetti. Tanık Aylin Ç., 'Yeni işe başlamıştım. Gece nöbeti için oradaydım. İki hastam vardı. Yabancı uyruklu hastam maskesini gösterip el kol hareketleri yaptı. Ben de oksijenin kesildiğini anladım. O sırada hastanede alarm çalıyordu. Kalem alma verme olayıyla ilgili inatlaşma duydum. İkisi arasındaki yaşananlara şahit olmadım' dedi.
DOKTOR YOĞUN BAKIMDAN KOVDU
Yusuf Sanin'e ilk müdahaleyi yapan anestezi doktoru Halil İbrahim K., 'Nöbetçiydim. 16.45 sıralarında olay yaşandı. Hastanın durumu kötüydü. Nabzı düştü müdahale ettik. Alarm sesi çalışıyordu. Ne olduğunu bilmiyordum. Oksijen uyarısı ekranda veriyordu. Olaydan sonra Ekrem oksijen kesintisi olduğunu söyledi. Diğer hastalara koştuk. Acil bir durum vardı. Fatih bey de o sırada yoğun bakıma girip çıkıyordu. Oksijen vanasının kapandığını ve şakalaştığı için bunu yaptığını söyledi. Ben hastaya müdahale ederken söyledi. Hemen ardından Fatih girip çıkıyordu. Çok pişmanım özür dilerim diye sözler söylüyordu. Yoğun bakımdan kovdum. Doktorlarla sonrasında tutanak tuttuk. Tutanak tutmayın diye söyledi. 4-5 hasta oksijene bağlıydı. Entübe hastalarıydı hepsi. Yusuf Sanin'den başka hastalarda vardı. Oksijensiz kalma süresi kısa olduğu için doğal ölüm oldu ama yine de tutanak tuttuk. Oksijensiz kaldığı ekranda yazıyordu ama ben doğal ölüm olduğunu düşündüm. Oksijensizlikten ölmüş olduğu sonradan belirlendi. Hastaların günlük ne kadar oksijen aldığı yazıyordu. Alarm kayıtları da mevcuttur' dedi.
HEMŞİRELERLE YÜZLEŞTİRİLDİ
Songül B. isimli hemşire de mahkemede tanık olarak ifade verdi. Genç hemşire, 'Ekrem bana Fatih'le şakalaşma oldu. Fatih vanayı kapattı dedi. Bunu duydum' dedi. Ekrem ise bu durumu mahkeme huzurunda reddetti. Ben söylemedim diyerek inkar etti. Mahkeme heyeti tarafları karşı karşıya getirdi. Başka bir hemşire daha Ekrem'in söylediklerini duyduğunu belirtti. Taraflar yeniden yüzleştirildi. Ekrem K., 'Fatih'in oksijen kaynağını kestiğini söylemedim' dedi.
TEKNİKER HAKİM KARŞISINDA
Olayın odağındaki tekniker ise, Ekrem ile şakalaştığını kabul ederek, 'Ben vanayı kapattığımı söylemedim. Yusuf Sanin'in ölümüyle ilgili inceleme başlatıldığını söylediler. İdari bir soruşturma kapsamında ben de yönetime gittim. İfadem de oksijen vanasını kestiğimi söylediklerini kabul ettiğim belirtilmişti. Ben bu duruma itiraz ettim fakat yönetim, 'Bu idari bir soruşturma. Korkmana gerek yok. Formaliteden imzalaman gerekli' dedi. Ben de bu yazılanları bu şekilde imzaladım. Zaten Yusuf Sanin'in doğal yollarla öldüğü bellidir. İdari soruşturma olduğu için ben evrakı imzaladım. Vanayı kapatmadım. Kapatırım gibi bir tehditte bulunmadım' dedi. Sanin ailesi avukatı Ümit Timoçin,' Tekniker her ne kadar ifadesinde vanayı kapatmadığını ve idari bir soruşturma kapsamında kendisine yanlış ifade verilmesine neden olduğunu iddia etse de olay günü orada olan tanıklar bu durumu doğrulamaktadır. Basit bir şakanın mahal verdiği bu elzem durum nedeniyle müvekkilimin ailesi acı dolu günler yaşamış ve yaşamaktadır. Yoğun bakımdaki diğer hastaların da tıpkı müvekkilim gibi can güvenliği tehlikeye atılmıştır. Yargılamanın muhakkak adil bir sonuçla biteceğine inancımız tam' şeklinde konuştu.