Koruyucu aile tüm engelleri tek tek aştı, 29 yıl sonra 'anne', 'baba' sözüyle tanıştı. Yüzde 70 gelişim geriliği olan çocuğu evlat edindiler ama pes etmediler.
Bağırlarına bastıkları küçük çocuk tedavi gördü, 6 yaşında 'anne-baba' dedi, 24 yıldır evlat hasreti çeken aile gözyaşlarına boğuldu Koruyucu ailenin 29 yıl sonra gelen 'anne ve baba' mutluluğu Yüzde 70 gelişim engeli ve işitme sorunu olan Muahmmed'in 'koruyucu'ları oldular, 29 yıl sonra 'anne' ve 'baba' sözüyle tanıştılar...
Antalya'nın Kepez ilçesinde yaşayan Hacer ile Erdal Özel çifti, 28 yıllık evliliklerinde çocuk sahibi olamadı. Erdal ve Hacer Özel, çocuk sahibi olabilmek için her türlü yöntemi denedi. En son tüp bebek yöntemini deneyen Özel çifti, yapılan tetkiklerden de sonuç alamadı. Komşularının koruyucu aileyle çocuk sahibi olduğunu öğrenen ve bu durumu araştıran Özel çifti, koruyucu aile olmak için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Antalya İl Müdürlüğüne başvurdu. 2013 yılında İl Müdürlüğüne başvuran Hacer ve Erdal Özel çifti, başvurularının onaylanmasının ardından Nisan ayının 15'inde aile bağı bulunmayan ve tanı tedavisi devam eden Muhammed'in koruyucu ailesi oldu.
İlk sözler 'anne ve baba' olunca gözyaşları sel oldu
Yüzde 70 gelişim geriliği bulunan ve işitme sorunu olan Muhammed'in koruyucu aileliğini üstlenen Özel çifti, eve gittiklerinde çocuğun hiçbir sese tepki vermediğini fark etti. Çift, işitme engelli olduğu belirlenen Muhammed'in tedavisini hemen başlattı. 1 yıl süren uğraşın ardından 2014 yılında yapılan ameliyatla Muhammed'e işitme cihazı takıldı. Şimdi ilkokul birinci sınıfa giden 7 yaşındaki Muhammed, takılan cihaz sayesinde ilk olarak duymaya, iki yıl sonra da konuşmaya başladı. 7 yaşındaki Muhammed'in ağzından çıkan ilk sözler ise Özel çiftinin 29 yıl boyunca duymak istediği sözler olan 'anne ve baba' oldu. Geç duyup geç konuştuğu için şu anda 3,5 yaşındaki bir çocuğun konuşma kapasitesine sahip olan Muhammed'in ağzından çıkan sözlerin Özel çiftinin evini tam bir aile havasına bürüdü.
"Beni en çok Muhammed'in ismi çekti"
Komşularının koruyucu aile başvurusunun ardından böyle bir karar verdiklerini ifade eden Erdal Özel, "Komşumuz böyle bir şeye müracaat etmişlerdi. Onların aldığı çocukta engelliydi, oda bizi biraz teşvik etti. Bizde bir de çocuk özlemi vardı. 29 sene çocuğumuz olmadı. Bu hasret de vardı içerimizde, o arkadaşımızın, komşumuzun sayesinde biz müracaatlarımızı yaptık. Gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra raporlarımız çıktı. Her şey olumlu oldu. Müracaatımızda Muhammed'i bize teşvik ettiler ve önerdiler. Beni en çok Muhammed'in ismi çekti. Ben hep böyle bir özlem çekerdim bir oğlum olsa da ona bu ismi versem diye. Çünkü peygamberimizin bende yeri çok başka. Peygamberimizin bir hadisi var 'kimin 3 çocuğu oğlu olursa ve bir tanesine benim adımı koyarsa benim şefaatime nail olacak' diye ve bu hasret benim içimde ukdeydi. Adının Muhammed olması beni çok çekti" dedi.
"Doktor Muhammed'i özründen dolayı geri vermezsen bütün yardımları yapacağım dedi"
Muhammed'i doktora götürdüklerini ve orada işitme kaybının olduğunu öğrendiklerini dile getiren Erdal Özel, "Muhammed'i ben doktora götürdüm. Doktor testleri yaptılar. Tamamen işitme duyma kaybı ortaya çıktı. Doktor bana ' Eğer Muhammed'i dedi bu özründen dolayı geri vermezsen bütün yardımlarım ne gerekiyorsa, sana hastaneden yapacağım. Bu çocuğu en iyi şekilde tedavi ettireceğim. Sen yeter ki Muhammed'i geri verme.' dedi. Benim zaten öyle bir niyetim yoktu. Öyle bir niyetim olsa hiç yapmazdım" diye konuştu.
"Bizi hiç etkilemedi"
Muhammed'e koruyucu aile olmak istedikleri zaman yüzde 70 gelişim geriliği yaşadığını bildiklerini ifade eden Özel, durumun kendilerini hiç etkilemediğini söyleyerek, "Koruyucu aile olmak isterken biliyordum. Sağlık raporundan sonra bunlar ortaya daha çok çıktı ama beni hiç etkilemedi onun böyle olması" şeklinde konuştu.
Muhammed'e ameliyat olduktan sonra kulaklık takıldığını ve duymaya başladıktan sonra ilk sözlerinin anne olduğunu belirten koruyucu baba Erdal Özel, "Tabi ki önce anne oldu. Çok duygulandık, çok sevindik yani ben şöyle bir niyet de almıştım. O niyetimizi de gerçekleştirdik. Eğer Muhammed konuşursa ameliyattan sonra ona kurban kesecektik. Kurbanımızı da kestik, konuşması da epey gelişti. Duymasında şuan hiçbir sıkıntı yok. Okuluna da şuan devam ediyor ve her şey yolunda" dedi.
"Koruyucu ailesi değilim, ben onun öz babası gibiyim"
Muhammed'in anne ve baba demesinden sonra tarif edilemez duygular yaşadıklarını dile getiren Erdal Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"O tarif edilmez bir duygu yani çocuğu olmayan bilemez bunu biz bilmiyorduk. Ağladım zaten öyle güzel bir duygu olmasa. Belki de 29 senenin hasreti mi vardı artık bilmiyorum. Biz Muhammed'e çok bağlandık. Şuanda Muhammed'in koruyucu ailesi değilim, ben onun öz babası gibiyim. Sanki o benim öz çocuğum gibi, benim bedenimdenmiş gibi Muhammed. Koruyucu aile gözüyle bakmadım ve bakmayacağım. Eğer öyle bakmış olsaydım bu zamana gelemezdik."
"Bizi çocuğu olanlar anlayamaz, bizi çocuğu olmayanlar anlar"
Koruyucu aile olduktan sonra Muhammed'in hareketlerinin iyiye doğru gitmeye başladığını ifade eden Erdal Özel, "Muhammed'i biz kurumdan aldığımızda baya bir hareketsizdi, yürümüyordu, konuşmuyordu. Sadece oturuyordu, yiyordu ve yatıyordu. Biz aldıktan sonra hareketlenmeye başladı, yürümeye, yemeye, bizimle ilgilenmeye başladı. Böyle şeyler ilerlemeye başladı. Aile bağlarımız zaten tamamen gelişti. Bizi çocuğu olanlar anlayamaz, bizi çocuğu olmayanlar anlar. Onların hepsine de tavsiye ediyorum kesinlikle alsınlar."
"Biz sorunları biliyorduk"
Muhammed'in sorunlarını bilerek koruyucu aile olma talebinde bulunduklarını söyleyen Hacer Özel, "Biz çocuğun sorunlarını biliyorduk zaten. Kendisi gösteriyordu. Her şeyiyle kabul ettik. Şuana kadar getirmiş olan devletimizden, o yurda bakan herkesten Allah razı olsun. Çok mutluyuz şükürler olsun" dedi.
"Bizim göz bebeğimiz"
Muhammed'e koruyucu aile olduktan sonra anlatılmaz duygular yaşadığını söyleyen koruyucu anne Özel, "Çok güzel bir duygu, anlatılmaz. Evlatlık aldık diye değil, biz bunu tamamen benimsedik. Sanki bizden olma, bu bizim göz bebeğimiz, her şeyimiz evimize neşe getirdi, mutluluk getirdi. Engelli olduğu halde tabi ben yine de engelli demiyorum. Şükür atlattı kurtardık" diye konuştu.
"Bize engelli olduğunu söylediler"
Muhammed'in duymadığını ve bazı hastalıkları olduğunu hemen anladığını dile getiren Hacer Özel, "Zaten bize söylediler, bu çocuk engelli, gelişim geriliği var dediler. Biz de anladık zaten, gördüğünde de çok belli ediyor. Pat düşüyor böyle donmuş gibi kalıyor. Belli oluyor yani. Çocuğu getirdim eve gerçekten de baktım doğruymuş. Hemen anladım, mesela süpürgeyi çalıştırdım ses yok, seslendim ses yok. Hemen götürdük doktora ve o da hemen söyledi" ifadelerini kullandı.
"Bu bizim kaderimiz şansımız"
Muhammed'i kendi evladı gibi sevdiğini söyleyen Hacer Özel, "Bir gecede alıştık. Bir günlüğüne götürdük yurda ama ev boşaldı çok kötü oldu. Ben her şeyi kabul ettim olsun dedik. Bu bizim kaderimiz şansımız nasibimiz. Biz, yetiştireceğiz millete devlete hayırlı evlat olsun diye dua ediyorum" dedi.
Muhammed, anne diyecek mi diye çok gözyaşı döktüğünü dile getiren Hacer Özel, "O günü de duyacak mıyım diye çok merak ederdim. Doktora gittik bizi özel eğitime yönlendirdiler ve oraya götürdük. Dediler ki ameliyat olduktan sonra hiç korkma bu çocuk kesin duyar ama yine de anne der mi diye tedirgin oluyordum. Yine acaba 'anne' diyecek mi acaba, konuşacak mı üzülüyordum. Ameliyattan sonra 'anne' dedi çok mutlu oldum. Çok güzel bir duygu ki anlatamam" ifadelerini kullandı.
"O bizim şimdi kolumuz kanadımız"
Anne dedikten sonra dolu dolu duygular hissettiğini belirten Hacer Özel, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Çok güzel kendimi dolu dolu hissediyorum. O bizim şimdi kolumuz kanadımız. Evimizi doldurdu. Bütün annelere diyorum, çocuklarını atmasınlar sokaklara, günah yazık."