Karaciğer tanısı konulan ve durumu günden güne kötüleyen Erol Acar, karaciğer nakli olmak için gün sayıyordu. Erol'un umutla beklediği donör bulundu bulunmasına ama Doku Organ Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Dairesi Başkanlığınca tesis edilen Etik Komisyonu, donör onayı vermedi. Etik Kurulu, alıcı ile verici arasında yaş farkının olduğunu, bundan dolayı aralarında ticari bir ilişki olabileceğini belirterek organ naklinin uygun olmadığını bildirdi. Komisyon kararının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla kararın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açıldı.
Mahkemeye, hastaneden verilen raporda, Erol Acar'a karaciğer nakli için hazırlıkların yapıldığını, Etik Komisyondan onay alamayan hastanın değerlerinde artış olduğu ve nakil olmaması durumunda hastanın kısa zaman içinde hayatını kaybedebileceği belirtildi. Ancak hastaneden verilen raporda hastanın hayati tehlikesine dikkat çekilmesine rağmen İstanbul 2. İdare Mahkemesi, yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verdi. Kararda, idari işlemin uygulanması halinde giderilmesi güç veya olanaksız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmediği belirtildi. En kısa sürede nakil olmadığı takdirde tümörün artması ve değerlerinin yükselmesi sebebi ile nakil şansını da yitirecek olan Acar'ın avukatı Ece Oğuz, İstanbul 2. İdare Mahkemesinin vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olduğu iddiasıyla kararın kaldırılması ve yürütmenin durdurulması istemiyle İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Oğuz, itiraz dilekçesinde, yürütme durdurma kararı verilmesi için telafisi güç ve imkansız durumun gerçekleşebilme ihtimalinin göz önüne alındığını, acil şekilde yürütme durdurma kararı verilmediği takdirde telafisi güç ve imkansız durumun gerçekleşeceğini, müvekkilinin hayatını kaybedeceğini bildirdi. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdare Dava Dairesi, yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin olarak İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nce verilen karara ilişkin itirazın reddine karar verdi. Acar'ın son umudu ise ret kararına karşı yapılan yeniden itiraz sonrası mahkemeden gelecek kararda.
HEM ETİK KOMİSYONU HEM DE MAHKEME KARARLARI HAKSIZDIR
Erol Acar'ın avukatı Ece Oğuz, Etik Komisyonunun vermiş olduğu kararın haksız olduğunu belirterek, "İdare mahkemesi tarafından talep etmiş olduğumuz yürütme durdurma kararımız haksız şekilde ret olmuş bunun üzerine üst mahkemeye verilen haksız yürütme durdurma kararının reddine ilişkin itirazda bulunmamıza rağmen üst mahkemeden de haksız bir şekilde ret kararı gelmiştir. Bu kararlarda herhangi bir gerekçe sunulmamıştır. Neye istinaden ret kararı verildiği bilinmemektedir . Burada ciddi bir ihmal söz konusudur. Müvekkilimin acil şekilde nakil olmadığı takdirde ölmesi muhtemeldir" değerlendirmesinde bulundu.
ÖLÜME TERK EDİLDİ
Müvekkilinin sağlık durumunu bildirir raporda da, acil nakil olmaması durumunda hayatını kaybedebileceği belirtildiğine dikkat çeken Oğuz, "İdare mahkemesinde yürütme durdurulması kararı verilebilmesi için iki tane önemli hususun meydana gelmesi gerekir. Bunlardan biri açıkça hukuka aykırı olmayacak bir durumun gerçekleşmesi ve telafisi güç ve imkansız zararların doğması durumlarında idare yürütme durdurma kararı vermek zorundadır. Tüm hususları karşılamamıza rağmen mahkeme ret kararı vermiştir ve böylece müvekkilimi ölüme terk etmiştir. Müvekkilim de hiçbir şekilde hukuka açıkça aykırı bir durum yoktur" ifadelerini kullandı.
DAHA DUYARLI VE HASSAS OLUNMALI
"Durdurma kararı verilmesi için her türlü hukuki durum söz konusu olmasına rağmen karar verilmeyerek müvekkilim ölüme terk edilmiştir, müvekkilimin tek yaşama şansı mahkemenin vereceği karardır" diyen Oğuz, "Bir an önce müdahale edilmezse müvekkilimin ölmesi ihtimali çok yüksektir. Bu hastalık hepimizin başına gelebilir. Bu konuda hakimlerin daha vicdani hakkaniyetli ve kanuna uygun karar vermesi gerekir. Çünkü bu tür ihmali ve hukuka aykırı kararlar bir insanın haksız bir şekilde ölümüne sebebiyet verebilir. Bu konuda daha duyarlı ve daha hassas olmamız gerekir" dedi.