Tuzla'da boşandığı eşi Kazım Aydemir'i defalarca bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla Namme Öztürk'ün "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
Anadolu 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Namme Öztürk jandarmalar eşliğinde salona getirilirken, avukatları da salonda hazır bulundu.
SAVCI CEZA İSTEMEDİ
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, maktul Kazım Aydemir'in sanığı zorla cinsel ilişkiye zorladığını, ağır hakaretlerde bulunduğunu belirtti. Mütalaada, sanığın eylemi meşru savunma ve zorunluluk hali altında işlediği belirtilerek, sanık hakkında ceza verilmemesi istendi.
"EZİYETİN NE DEMEK OLDUĞUNU BEDENİNDE VE RUHUNDA HİSSETMİŞTİR"
Bunun üzerine söz alan sanık avukatı Diren Cevahir Şen, "Müvekkilim, işkence ve eziyete maruz kalarak canına kast edilen bir eylemde meşru müdafaa şartları içerisinde hareket etmiştir. Adli Tıp Kurumu raporuna yansıyan öz yaşam öyküsüne de bakıldığında okumakta son derece güçlük ve zorluk çekmiş, işkence ve eziyetin ne demek olduğunu bedeninde ve ruhunda hissetmiştir" dedi.
Son sözü sorulan Namme Öztürk, beraatini ve tahliyesini istedi.
CEZADA HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Namme Öztürk hakkında önce maktulü 21'i öldürücü nitelikte 55 bıçak darbesiyle öldürdüğü gerekçesiyle "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası verdi. Sanığın eylemi maktulün kendisine karşı gerçekleştirdiği aile içi şiddet dolayısıyla haksız tahrik altında işlediğini belirten mahkeme, sanığın 15 yıl hapsine hükmetti.
Mahkeme heyeti, sanığın duruşmalardaki iyi halini dikkate alarak cezada indirime gitti. Sanığı, "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.
KADIN ÜYE HAKİMDEN KARARA ŞERH
Karara, kadın üye hakim muhalefet şerhi koydu. Hakim Gülşah Tufan muhalefet şerhi yazısında, sanık ile maktulün evlendiği 2007 yılından, boşandıkları 2016 yılına kadar maktulün sanığa karşı sistemli olarak fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet uyguladığını belirtti. Yazıda, "Sanığın olay günü dahil olmak üzere o güne kadar yaşadığı şiddetin vehameti, maktulün olay anında karnının altında namlusuna mermi sürülmüş vaziyette bulunan silahın varlığı, maktul ile sanığın boy ve kilo bağlamındaki fiziksel özelliklerindeki ciddi farklılık ve toplumdaki cinsiyet ayrımı neticesi kendisine yönelen fiziksel, cinsel ve psikolojik her türlü şiddete karşı boyun eğmek zorunda kalması ve toplumun kanayan yarası olan kadın cinayetleri birlikte düşünüldüğünde sanığın kendisini başka türlü kurtarma imkanı olmadığından sanığa ceza verilmesine yer olmadığı tarafımca değerlendirilmiştir. Delillerin toplanmış olması, Adli Tıptan gelen raporun içeriği, şüphelinin kaçma şüphesinin olmaması, meşru müdafaa hükümlerinin uygulanması gerektiği nazara alınarak tahliyesine karar verilmesi gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyorum" ifadelerine yer verildi.
İDDİANAMEDEN
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 2007 yılında evlenen Namme Öztürk ve Kazım Aydemir'in 2016 yılında boşandıkları, çocuklarının velayetinin anneye verildiği belirtilerek, çocuğunu görmek için eve giden maktulün eski eşine yönelik rızası olmadığı halde cinsel ilişkiye zorladığı anlatıldı.
Olay günü maktulün çocuğunu görmek için Namme Öztürk'ün evine gittiği, maktülün, 'Sen neden Ebru'yla konuşuyorsun?' demesi üzerine tartışma yaşandığı, şüphelinin bunun üzerine, 'Senle boşandık, eve gelme istemiyorum' dediği ve tartışmanın büyüdüğü belirtildi. Maktulün üzerinden çıkardığı silahı şüpheliye doğrultarak 'Seni öldürürüm' şeklinde tehdit ettiği ve hakaretlerde bulunduğu, şüphelinin ise buzdolabının üzerinde bulunan bıçağı alıp maktulü bıçaklayarak öldürdüğü kaydedildi. İ?ddianamede, Namme Öztürk'ün "haksız tahrik altında kasten öldürme" 12 yıldan 18 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.