Genç yaşlarında Muğla'nın Menteşe ilçesinde birbirlerine âşık olup evlenen Hatice (52) ve Mesut Öztürk (54) çiftinin hayatı, Hatice hanıma böbrek yetmezliği teşhisi konmasıyla değişti. Acilen hastaneye yatırılan Hatice hanım, dört ay boyunca diyalize girmek zorunda kaldı. Eşi Mesut bey ise teşhisin konduğu ilk günden itibaren 'Ben sevdiğim kadına böbreğimi veririm' dedi.
Onların aşkları Muğla'nın Menteşe ilçesinde başladı. Hatice (52) ve Mesut Öztürk (54) çifti yolda denk gelmeleri ardından birbirine âşık oldu. 20'li yaşlarındaki başlayan sevdaları o kadar büyüktü ki, yıllar geçmesine rağmen sevgilerinde hiç azalma olmadı. Aileler de sevdalarından haberdar olduktan sonra Öztürk çifti, 1994 yılında dünya evine girdi. Hatice hanım şehrin Müze İl Müdürlüğü'nde, Mesut bey ise Turizm İl Müdürlüğü'nde çalışıyordu. İki yıl sonra Arda isminde bir çocukları oldu.
ACİLEN HASTANEYE YATIRILDI
Mutlu, mesut bir hayat süren ailenin hayatı ise geçen yıl değişti. Vücudunda kaşıntı başlayan Hatice hanım, cilt problemi yaşadığını düşünerek devlet hastanesindeki cildiye hekimine gitti. Tahliller sonrasında böbrek yetmezliğinin olduğunu öğrendi. O an şoke oldu, acilen hastaneye yatırıldı. Hatice hanım o günü anlatmaya başlıyor: "Cilt doktorum Arslan bey, tahlil sonrası böbrek yetmezliğimin olduğunu söyledi. Kaşıntı ile ortaya çıktı ama hiç anlamamıştık, ağrı filan yoktu, bir sinyal de vermedi. Böbrek yetmezliği çok sinsi olabiliyormuş. Hastalığımı duyduğumda çok korktum, eşim de çok korktu ama eşim böbrek yetmezliği teşhisini duyar duymaz tereddütsüz 'Ben böbreğimi sevdiğim kadına veririm' dedi. Ama böbreği bana uyacak mı uymayacak mı hiç belli değildi."
BÖBREK UYUNCA DÜNYALAR ONLARIN OLDU
Hatice hanım, teşhisten sonra hastanenin yolunu tutmaya başladı; dört ay boyunca diyalize girdi. Bu süre zarfında İzmir ve Antalya'da tahliller yapıldı ve eşi Mesut'un böbreğinin kendisine uyduğunu öğrendi. O günleri hatırlayınca duygusallaşan, 2024'ün ilk canlı nakli olan Hatice hanım, böbreğin uyumlu olduğunu öğrenince neler hissettiğini yutkunarak anlatıyor: "O süreç çok stresliydi, eşimin böbreği uymaya bilirdi. Hep aklımızda bu vardı. Sonunda uyduğunu öğrendik. Tek çarem eşimdi. Ve ameliyat sonrası âşık olduğum kişinin böbreğini taşımaya başladım. Eşimi çok severken bir de organı ile yaşıyorum. Diyalize girip çıkmak çok zordu. Allah böbrek yetmezliği yaşayan herkese kolaylık versin. Kendimi çok şanslı hissediyorum. İyi ki eşimi seçmişim. Sürekli yüzüne de söylüyorum 'İyi ki sen!' diyorum. Ameliyat sonrası ona 'Organına çok iyi bakacağım' dedim. O da 'Bir tane daha böbreğim yok vermeye... Kendine çok iyi bakman gerekiyor' dedi."
"BÜTÜN ORGANLARIMIZI BAĞIŞLADIK"
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde organ nakli gerçekleşen Hatice hanım bir de çağrıda bulunuyor: "Eşimin böbreği uymasaydı organ nakli için sıra beklemem gerekecekti. Bu şekilde bekleyen bir sürü hasta var. Organ Bağışı Haftası'nda insanları organlarını bağışlamaya davet ediyorum. Vatandaşlar duyarlı olursa insanlar ölümden kurtulabilir. Benim de başıma böyle bir şey gelince başkası bu stresi ve ölüm korkusunu yaşamasın diye böbrek dışında bütün organlarımı bağışladım, oğlum ve eşim de bağışladı. Duyarlılığın artması lazım; organ bağışı için karaciğer, böbrek, kalp her organ bağışlanabilir."
"O BENİM SEVDAM, GÖZ BEBEĞİM, BİR TANEM"
Hatice hanım, ameliyattan 8 ay sonra bile eşinin böbreğini vermekle kalmadığını kendisini el üstünde tuttuğunu söylüyor. Mesut bey ise hislerini şöyle paylaşıyor: "Büyük bir aşk yaşayarak evlendik. Hem severek evlenmişiz hem de çocuğumun annesi. Böbrek yetmezliği esnasında sevdiğim gözünüzün önünde eriyip gidiyordu ama Allah'a şükür bunu da bir mücadele ile başardık. 'Sevgi dağları deler' derler ya. Bizimkisi de onun gibi. Doktor 'Ya ömür boyu diyaliz görecek ya da aileden biri böbreğini verecek' dedi. Ben vermeye karar verdim, her şey uyumlu çıktı. Doktorumuz 'Bu bir mucize' dedi. Demek ki aşk her şeye kadir. Eşimi, hayat arkadaşımı kurtardım, dünyalar bizim oldu. Ameliyattan sonra da eşimi el üstünde tutuyorum, o benim göz bebeğim, bir tanem. İnsanın başına gelmedikçe anlaşılmıyor. İnsanlar yaşasın istiyoruz. 'Bir organ, bir can!' deyip biz de organlarımızı bağışladık. Çoğu kişi organ sırasında bekliyor. Mutlaka organ bağışı yapmak lazım. Türkiye'deki herkesin organ bağışlamasını istiyorum. Çünkü bir gün mutlaka birisinin ihtiyacı olacak."
21 YILDA TOPLAM ORGAN NAKLİ SAYISI 74 BİN 704
3 Kasım-9 Kasım 2024 tarihleri 'Organ Bağışı Haftası' olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre; 2002 yılından 2023 Kasım ayına kadar Türkiye'de gerçekleştirilen toplam organ nakli sayısı 74 bin 704 oldu. Bu nakillerin; 52 bin 258'ini böbrek, 20 bin 671'ini karaciğer, bin 210'unu kalp, 320'sini akciğer, 198'ini pankreas ve 47'sini ince bağırsak nakilleri oluşuyor.
Organ bağışı ve nakil sayıları her geçen yıl artış gösterirken, beyin ölümü gerçekleşen 2010 yılından 2023 Kasım'a kadar kornea nakilleri ise 37 bin 666 vakaya ulaştı.
2023 Kasım ayı itibarıyla, böbrek nakli bekleyen hasta sayısı 24 bin 449, karaciğer nakli bekleyen hasta sayısı 2 bin 600, kalp nakli bekleyen hasta sayısı bin 422, akciğer nakli bekleyen hasta sayısı 204, pankreas nakli bekleyen hasta sayısı 277 ve kornea nakli bekleyen hasta sayısı ise 4 bin 119.
Geçen yıl ise toplam 5 bin 84 organ nakli yapıldı. 18 yaşını doldurmuş ve akli dengesi yerinde olan her birey organ bağışında bulunabiliyor.