İstanbul'da yaşayan yabancı uyruklu R.N., Türk kocası M.N'nin kendisini Türk gelenek ve adetlerini bilmemesi nedeniyle aşağıladığını ve şiddet uyguladığını belirterek boşanma davası açtı. Karısı R.N.'nin, takma isimle kart bastırıp erkeklere masaj yapmaya gittiğini, üçüncü kişilerin yanında ise cinsel yönden yetersiz olduğunu söyleyerek kendisini küçük düşürdüğünü söyleyen M.N., mahkeme tarafından ağır kusurlu, karısı ise hafif kusurlu bulundu. Yerel mahkeme, çiftin ortak çocuğunun velayetini kadına verip, ağır kusurlu görülen kocanın eşine 600 lira tedbir ve yoksulluk nafakası, 3 bin maddi, 3 bin lira da manevi tazminat ödeyerek boşanmasını kararlaştırıldı.
İstinaf sürecinin ardından M.N., dosyayı Yargıtay'a taşıdı. Kadının, üçüncü kişilerin yanında kocasının cinsel yönden yetersiz olduğunu söyleyerek eşini küçük düşürdüğünü ifade eden Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır kusurlu olduğunu belirtti. Yüksek mahkeme, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak erkeğe uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği belirterek dava dosyasını, ilgili mahkemeye gönderdi.