Geçtiğimiz hafta Palandöken ilçesi Abdurrahman Gazi Mahallesi'ndeki Şenol Evler A Blok'ta meydana gelen olayda, aralarında şiddetli geçimsizlik bulunduğu iddia edilen 3 çocuk sahibi Hangül ve Halil Ciğerli çifti, evlerinde gece tartıştıktan sonra uyudu. Sabah ise hırsını alamayan koca Halil Ciğerli, eşi uyurken başına iki el ateş ederek öldürdü. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilen Halil Ciğerli, ilk ifadesinde ise eşinin kendisine bakmadığını, temel ihtiyaçlarını karşılamadığını, bu yüzden kavga ettiklerini iddia ederek, "Bana bir kap yemek bile vermiyordu, kendisi pişirip yiyordu, 10 yıldır ayrı odalarda kalıyorduk, sürekli kavga ediyorduk" demişti.
Çiftin çocukları tarafından yapılan yazılı açıklamada, Halil Ciğerli'nin emniyetteki ifadelerinin asılsız olduğunu iddia etti. Anneleri Hangül Ciğerli'nin fedakâr ve dürüst olduğunu belirten kardeşler, açıklamalarında "Annemiz Hangül C. bir Anadolu kadınıydı. Kocasına ve çocuklarına bağlı bir kişiydi. Evinde kocasının, çocuklarının hizmetini kusursuz bir şekilde yapardı. Ayrıca annemizin ne kadar dürüst ne kadar fedakar olduğunu bütün komşuları çevresi bilirdi. Bu konuda çevresindeki insanlardan bilgi alabilirsiniz. Annemiz çevresindeki kişilere yardım eden bir kişi olmakla ünlüdür" sözlerine yer verdiler.
"BİZ KENDİSİNİN BOŞANMASINI İSTERDİK"
Annelerinin babalarından boşanmasını istediklerini ancak Hangül Ciğerli'nin boşanmanın ayıp olacağını düşündüğü için yapamadığının dile getirildiği açıklamada, "Katil uzun süre annemize psikolojik ve fiziki şiddet uygulamıştır. Biz kendisinin boşanmasını isterdik. Bu konuda annemiz Anadolu kadını gibi davranmış eşinin bütün baskı ve şiddetine rağmen boşanmanın ayıp olacağını düşünmüştür. Nitekim belli bir yaşa gelmiş olan bir kişi olarak kocasından ayrılmasının çevresinde olumsuz düşünceler oluşturacağını düşünürdü. Annemiz yaşlılık hastalıklarına sahipti, dizlerinde kireçlenme vardı. Namazını oturarak kılar, yemek yaparken de ocağın başına bir sandalye koyarak yemek yapabiliyordu. Ayakta durmakta dahi zorlanıyordu. Bu haldeyken bile evin işlerini görmeye çalışırdı. Ancak katil annemizden ona iyi hizmet edemediği gerekçesiyle annemize psikolojik ve fiziki şiddet uygulardı. Bu konuda annemizi aile içi şiddet karakoluna götürmüş ve malum şahıstan şikayetçi olmuşuzdur. Evden uzaklaştırma istemişizdir. Ancak yetkili savcı evden uzaklaştırma kararı vermemiştir. Annemizin telefonuna KADES programı yüklemiştik. Bundan haberi olan Halil C. bir süre annemize şiddet uygulamamıştır. Çünkü hapse gireceğini veya evden uzaklaştırılacağını düşünmüştür" ifadeleri kullanıldı.
"CANİ KOCA ZATEN KENDİSİNİ DEVAMLI DARP EDEN BİR KİŞİYDİ"
Babaları Halil Ciğerli'nin cinayet sonrası soğukkanlı tavırlarından da söz edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi; "Katil, prostat kanseri olduktan sonra annemizi öldürmekle tehdit etmiş sonunda da bir plan yaparak annemizi katletmiştir. Olay günü kardeşimiz Ekrem C. işe gittikten sonra yapmış olduğu planı hayata geçirmiş, annemizin başına iki kurşun sıkmış, başında ölmesini beklemiş, sonra ise banyo yapmış üzerini güzelce giymiş, bir kahvede oturup birkaç bardak çay içtikten sonra polisi aramış suçunu itiraf etmiştir. Basında söz konusu edildiğine göre cani koca kendisine yemek vermediğinden yakınmıştır. Annemizin kendisine yemek vermemesi gibi bir şey söz konusu olamazdı. Nitekim cani koca zaten kendisini devamlı darp eden bir kişiydi. Hatta kendisi annemi açlıkla terbiye etmek için birçok kez evi keyfi olarak terk etmiş bir kuruş para dahi kendisine bırakmamıştır. Kardeşler olarak annemize biz bakar ona yardımcı olurduk. En sonunda yine hayatını kendisine zehir eden bu adam tarafından uykusunda uyurken başından iki kurşunla vurularak katledilmiştir."