Kayseri'nin Hacılar İlçesinde yaşayan lise öğrencileri Mustafa Özsoy, Mehmet Mutlu, Ahmet Oğuz, Mehmet Güneş, Mustafa Usta ve Behzat Usta, 1964 yılının 17 Ağustosunda bir anlık kararla Erciyes'e tırmanmaya karar verdiler. Yanlarına sadece bir günlük yiyecek ve bir radyo alan 6 kafadar, üzerlerindeki takım elbise ve kösele ayakkabılarla yola koyuldular.
BÜLUĞ ÇAĞINA GİRENLER ERCİYES'E ÇIKARDI
Erciyes'e çıkan liseliler arasında bulunan makine mühendisi Mustafa Özsoy, Erciyes'e çıkış maceralarını SABAH'A anlattı. O dönemlerde yaşadıkları Hacılar İlçesinde çeşitli adetler olduğunu belirten Mustafa Özsoy; "O zamanlarda kim delikanlılık çağına girerse Erciyes'e tırmanmadan bu iş olmuyordu. Onun için büluğ çağına gelmiş erkekler Erciyes'in zirvesine çıkmayı düşünürlerdi. Bizde 6 arkadaş bir anlık kararla zirveye çıkmaya karar verdik. Hepimizin üzerinde takım elbise ve ayaklarımızda kösele ayakkabı vardı. Zirveye yaklaşırken dik bir kaya vardı. O kayayı aşıp zirveye doğru devam etmemiz gerekiyordu. . Ancak o kayadan geri inmemiz bizim ölümümüz olacaktı. Tüm arkadaşlar birbirimizle vedalaştık ve tüm korkumuza rağmen zirveye ulaştık. Zirvedeyken bazı arkadaşlarımın burnu kanadı. Biz orada hatıra defterine futbol takımının fotoğrafını yapıştırıp hatıramızı yazdık" dedi.
"GEZMEYE GİDER GİBİ ZİRVEYE GİTTİK"
Erciyes'e hiç bir güvenlik önlemi almadan tırmanan öğrencilerden şuanda 78 yaşında olan emekli müftü Mehmet Mutlu'da, ölüme adeta ölüme meydan okurcasına yaşadıkları macerayı anlattı. Anlık bir kararla hazırlık yapmadan yola çıktıklarını belirten Mehmet Mutlu; "Gençlik delilik derler ya. Arkadaşlarla yaz günü geziyorduk. Sohbet ederken biranda Erciyes'e çıkmaya karar verdik. Yanımıza bir radyo ile domates, biber, peynir ve ekmek alarak yola koyulduk. Akşam saatlerinde Erciyes'in dibine ulaştık. Hepimiz okulda giydiğimiz takım elbiselerle yola çıkmıştık. Ayaklarımızda ise kösele ayakkabılar vardı. O gece hiç birimiz soğuktan uyuyamadık. Sürekli ateş başında oturduk. Radyoyu açtığımızda ise Kıbrıs'ta Cengiz Topel'in şehit düştüğünü duyduk. O moral bozukluğuyla birlikte güneş doğunca zirveye tırmanmaya başladık"
"ÖLÜMDEN DÖNDÜK"
"Şeytan deresi Erciyes'in en riskli ve tehlikeli çıkış rotası. Buradan tırmandığımız sırada çıkardığımız ses bile yükseklerdeki kapa parçalarının yuvarlanmasına neden oluyordu. Oluşturduğumuz ses ve titreşimle yüksek kesimlerden hareket eden kaya üzerimize doğru geliyordu. Ben kendimi kenara attım ama diğer arkadaşlarımdan biri kaçamadı ve önünde bulunan bir taşın kenarına saklandı. O kaya, arkadaşımın saklandığı taşa çarparak havalandı. Arkadaşım orada ölümden kıl payı kurtuldu. O an bizim moralimiz çok bozuldu. Sonra oturup biraz dinlendik ve birbirimize teselli verdik. Her şeye rağmen zirveye çıkmaya karalıydık. Özellikle ayakkabılarımızın kösele olması nedeniyle çok zorlansak ta zirveye çıkmayı başardık" dedi.
"ZİRVEDE ŞÜKÜR NAMAZI KILDIK"
Erciyes'in zirvesinde 2 saat kadar kaldıklarını belirten emekli müftü Mehmet Mutlu; "Erciyes'in zirvesine ulaşınca iki rekat şükür namazı kılıp deftere arkadaşlarımla o gün yaşadıklarımızı yazdık. Hatta futbol takımımızın fotoğrafını da o deftere yapıştırdık. Daha sonra Kıbrıs'ta şehit düşen pilotumuz Cengiz Topel için dua ettikten sonra zirvede fotoğraf çekinip dönüşe geçtik" dedi.
HEPİMİZ MESLEK SAHİBİ OLDUK
Lisede öğrenim gördükleri dönemde Erciyes'e zirve yaptığı arkadaşlarından bazılarının şuan hayatta olmadığını belirten Mehmet Mutlu; "58 yıl önce birlikte zirveye çıktığım arkadaşlarımdan şuanda 4 kişi hayattayız. Ben müftü oldum, Mustafa Özsoy makine mühendisi, Süleyman Gürleyik tarih öğretmeni, Mehmet Güneş edebiyat öğretmeni, Behzat Usta veteriner, Mustafa Usta ise halı tüccarı oldu. Hepimiz mesleğimizi elimize aldıktan sonra yollarımız ayrıldı. Erciyes'e çıkışımızdaki azim kararlılıkla hayata dört elle sarılıp mesleklerimizi elimize aldık" diye konuştu.
ZİRVE FOTOĞRAFLARI 58 YIL SONRA ORTAYA ÇIKTI
Erciyes'e takım elbiseleri ile çıkan 6 lise öğrencisinin zirvede çekindikleri siyah beyaz fotoğraf ise 58 yıl sonra ortaya çıktı. Bir hatıra defterinin arasında bulunan ve pul büyüklüğünde olan fotoğrafta öğrencilerden birinin zirve defterini doldururken, diğer öğrenciler ise zirve maceralarını ölümsüzleştiren çekilen tek kare fotoğrafta poz verdikleri görülüyor.
YAPTIKLARI BÜYÜK BİR CESARET
Kayseri'de 60 kez Erciyes'e tırmanan profesyonel dağcı Ahmet Baktır ise, 6 lise öğrencisinin 58 yıl önce yaptıkları zirvenin büyük bir cesaret örneği olduğunu söyledi. Erciyes'in çıkılması zor olan dağlardan olduğunu belirten Ahmet Baktır; "6 lise öğrencisinin o dönemdeki tüm imkansızlıklara rağmen böyle bir şeye kalkışmaları büyük cesaret. Üzerlerinde takım elbise ve ayaklarındaki kösele ayakkabıyla rehbersiz şekilde zirveye çıkmışlar. Hiç bir güvenlik tedbiri de almamışlar. Erciyes'teki tortul kayaçlar çok kaygan ve hareketlidir. Birde ayakkabılarının kösele olması 6 liseli gencin gerçekten çok zor olan bir şeyi başardıkların göstergesi olmuş"