Mekke döneminde nazil olan surelerden biri olan Enam Suresi içerdiği kıssalar ve faziletlerinden dolayı oldukça değerlidir. Enam Suresi'nde verilen öğütleri ve ibretleri kavrayabilmek için ayetlerin detaylıca incelenmesi gerekir. Bu hususta Enam Suresi 37-38-39. Ayet okunuşu, Arapça Yazılışı ve Türkçe anlamı başlıkları dikkat çekmektedir.
''Ve kâlû levlâ nuzzile 'aleyhi âyetun min rabbih(i)(c) kul inna(A)llâhe kâdirun 'alâ en yunezzile âyeten velâkinne ekśerahum lâ ya'lemûn(e)'' (Enam Suresi 37. Ayet)
''Vemâ min dâbbetin fî-l-ardi velâ tâ-irin yatîru bicenâhayhi illâ umemun emśâlukum(c) mâ ferratnâ fî-lkitâbi min şey-/(in)(c) śümme ilâ rabbihim yuhşerûn(e)'' (Enam Suresi 38. Ayet)
''Velleżîne keżżebû bi-âyâtinâ summun vebukmun fî-zzulumât(i)(k) men yeşe-i(A)llâhu yudlilhu vemen yeşe/ yec'alhu 'alâ sirâtin mustekîm(in)'' (Enam Suresi 39. Ayet)
NOT: Arapçada yer alan bazı harflerin, Latin alfabesinde ses karşılığı bulunmamaktadır. Dolayısıyla Kur'an'ın hatasız okunması ve harflerin doğru telaffuz edilmesi için Mushaf'ta olduğu gibi Arapça alfabe ile yazılmış halinin okunması daha uygundur.

'' Dediler ki: "Ona Rabbinden bir mucize indirilse ya!" (Ey Muhammed!) De ki: "Şüphesiz Allah'ın, bir mucize indirmeğe gücü yeter. Fakat onların çoğu bilmiyor." (Enam Suresi 37. Ayet meali)
'' 'Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi ancak sizin gibi topluluklardır. Biz o kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Nihayet (hepsi) toplanıp Rablerinin huzuruna getirilecekler.' (Enam Suresi 38. Ayet meali)
'' Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içerisindeki birtakım sağırlar ve dilsizlerdir. Allah, kimi dilerse onu şaşırtır. Kimi de dilerse onu dosdoğru yol üzere kılar.'' (Enam Suresi 39. Ayet meali)