Bir insan, iyi olmaya layık ve istekliyse Allah (cc.), er ya da geç onu kendisine doğru döndürür. Allah'ın (cc.) adaletini ve merhametini, insanların yaptıkları seçimlerde ve ilerledikleri yolda görmek mümkündür. Günahkar birinin kötü olmasında bile kendisi ve çevresindekiler için alınacak bir ders vardır. Enam Suresi 148-149-150. ayet okunuşu, Arapça yazılışı ve Türkçe anlamı okunduğunda, O'nun izni olmadan hiçbir şeyin gerçekleşemeyeceği anlaşılır.
Faziletleri saymakla bitmeyen Enam Suresi'ni, düzenli olarak okuyanın günahları affedilir. Sureyi okuyan kişiye Allah (cc.), kendisini korumak üzere 70.000 melek gönderir. Bu melekler ise kıyamet gününe kadar onun amellerini yazarlar. Enam Suresi'nin 148-149-150. ayetinin Türkçe okunuşu ise şöyle gösterilir:
148. Ayet: "Seyekûlullezîne eşrekû lev şâallâhu mâ eşrekna ve lâ âbâunâ ve lâ harramnâ min şey'in kezâlike kezzebellezîne min kablihim hattâ zâkû be'senâ kul hel indekum min ilmin fe tuhricûhu lenâ in tettebiûne illâz zanna ve in entum illâ tahrusûn."
149. Ayet: "Kul fe lillâhil huccetul bâligatu fe lev şâe lehede-kum ecmeîn."
150. Ayet: "Kul helummme şuhedâekumullezîne yeşhedûne ennallâhe harrame hâzâ fe in şehidû fe lâ teşhed meahum ve lâ tettebi' ehvâellezîne kezzebû bi âyâtinâ vellezîne lâ yu'minûne bil âhıreti ve hum birabbihim ya'dilûn."
Bu ayetlerde, putperestlerin yanlış yolda olduğundan ve bir insanın yalnızca Allah'ın (cc.) dilemesiyle doğru yola ulaşacağından bahsedilmektedir.
Enam Suresi, İslam'ın temel inançlarını ve ahlaki öğretilerini içeren önemli bir suredir. Doğru ibadet şekilleri, ahlaki davranışlar, tevhid inancı, peygamberlerin gönderiliş amacı, kıyamet günü, hesap verme ve ahiret hayatı gibi konular işlenir. Enam Suresi 148-149-150. ayet Arapça yazılışı ise aşağıda verildiği gibidir:
Yukarıda Arapçası verilen ayetlerde, putperestlerin yanlış inançları yüzünden helak edilmelerinden, onların cahilliklerinden ve gerçeği görememelerinden, inanmayanların arzularına uygun davranmamanın gereğinden ve şirk koşanlardan bilgi verilmektedir.
Enam Suresi 148-149-150. ayetin ne anlatmak istediğini merak edenler için Türkçe meali ve açıklaması şu şekilde:
(148) "Putperestler diyecekler ki: "Allah dileseydi ne biz ortak koşardık ne de atalarımız. Hiçbir şeyi de haram saymazdık." Onlardan öncekiler de aynı şekilde yalanladılar ve sonunda azabımızı tattılar. De ki: "Yanınızda bize açıklayacağınız bir bilgi mi var? Siz zandan başka bir şeye uymuyorsunuz ve siz sadece temelsiz bir tahminde bulunuyorsunuz."
(149) "De ki: "Kesin delil ancak Allah'ındır. Allah dileseydi elbette hepinizi doğru yola iletirdi."
(150) "De ki: "Allah şunu yasak etti diye şahitlik edecek tanıklarınızı getirin." Eğer onlar şahitlik ederlerse, sen onlarla birlikte (bu yalana) şahitlik etme; âyetlerimizi yalan sayanların ve âhiret gününe inanmayanların arzularına uyma. Onlar rablerine başkalarını eş tutuyorlar."
Bu ayetler, Allah'ın (cc.) iradesi ve insanların sorumluluğu konusunu ele almaktadır. Putperestler, Allah'ın (cc.) dilemesiyle şirk koşmadıklarını ve haram kılmadıklarını iddia etmektedirler. Ancak, Cenab-ı Hakk onlara kesin delil sunmalarını istemekte ve onların sadece zan ve tahminlere dayandığını belirtmektedir. Allah'ın (cc.) kesin delil sahibi olduğunu ve dileseydi herkesi doğru yola iletebileceğini vurgulamaktadır. Ayrıca, Allah'ın (cc.) yasakladığını iddia edenlerin tanıklarını getirmelerini istemekte, ancak bu tanıklıkların doğru olmadığını ve ahirete inanmayanların arzularına uymamak gerektiğini belirtmektedir.