Enam Suresi, Allah'ın yüceliğini, birliğini ve insanın O'na olan sorumluluklarını anlatan önemli bir suredir. Sure, Allah'ın varlığını ve kudretini hatırlatarak, insanın hak ve batıl arasındaki farkı görmesini sağlar. Aynı zamanda, insanın Allah'ın mesajlarına yönelik tutumlarını ve bu tutumların sonuçlarını ele alır. Enam Suresi 109-110-111. ayet okunuşu, Arapça yazılışı ve Türkçe anlamı Allah'ın varlığını kabul etmeyenlerin tutarsız düşüncelerini gözler önüne serer.
109-110. Ayet:

111. Ayet:

109. Ayet: Ve askemu billahi cehde eymanihim le in caethüm ayetül le yü'minünne biha kul innemel ayatü ındellahi ve ma yüş'ıruküm enneha iza caet la yü'minun
110. Ayet: Ve nükallibü ef'idetehüm ve ebsarahüm kema lem yü'minu bihı evvele merrativ ve nezeruhüm fı tuğyanihim ya'mehun
111. Ayet: Ve lev ennena nezzelna ileyhimül melaikete ve kelemmehümül mevta ve haşerna aleyhim külle şey'in kubülem ma kanu li yü'minu illa ey yeşaellahü ve lakinne ekserahüm yechelun
Enam Suresi Okunuşu İçin Tıklayınız
109. Ayet: Eğer kendilerine (başka) bir mucize gelirse mutlaka ona inanacaklarına dair en güçlü yeminleriyle Allah'a yemin ettiler. De ki: "Mucizeler ancak Allah katındadır. O mucizeler geldiği vakit de inanmayacaklarını siz ne bileceksiniz?"
110. Ayet: Biz onların kalplerini ve gözlerini ters döndürürüz de ilkin ona iman etmedikleri gibi (mucize geldikten sonra da inanmazlar) ve yine onları azgınlıkları içinde bırakırız da bocalar dururlar.
111. Ayet: Biz onlara melekleri de indirseydik, kendileriyle ölüler de konuşsaydı ve her şeyi karşılarında (hakikatın şahidleri olarak) toplasaydık Allah dilemedikçe yine de iman edecek değillerdi. Fakat onların çoğu bilmiyorlar.