İşte bu gördüğünüz "mutluluğun fotoğrafı." Bir partiye değil, bir iş toplantısına ait. Fotoğrafta çeşitli kostümler içinde poz verenler bir şirketin çalışanları. Bu yazıyı okuduktan sonra işişvereninize gidip yakınmaya kalkmayın. Çünkü bu şirket, yüksek gelirli Japonya için bile son derece benzersiz bir çalışma ortamı. Burada "Müşteri her zaman haklıdır" kuralı geçerli değil. Çünkü çalışanlara geniş bir inisiyatif verilmiş vaziyette. Burada müşteri telefon listesi yok. Kırtasiye israfı neredeyse sıfır. Müşteri iletişimi cep telefonu, facebook-Twitter gibi sosyal medya kanalları veya görüntülü konuşma yazılımlarıyla yapılıyor. Burası Osaka şehrinde bilişim teknolojisi (IT) danışmalık şirketi EC Studio.
UZAKDOĞU DÖVÜŞÇÜSÜYDÜ
İş yerinin mimarı, şirketin CEO'su Toshiyuki Yamamoto. Ülkesi Japonya'da, 2 yıldır "çalışanları en mutlu şirket" seçilen EC Studio'nun sahibinin, Uzakdoğu dövüşçülüğünden "Japonya'nın en mutlu iş yerinin patronluğuna" uzanan yolculuğuna birlikte çıkalım... Zamanının çoğunu "nihon kempo" (bir tür Uzakdoğu kökenli savaş sanatı) yaparak geçiren Yamamoto'nun küçük erkek kardeşiyse bilgisayar ve video oyunlarıyla iç içeydi. Babası kardeşinden yana çıkarak, "Bu ülkeyi inşa edenler zeki olanlardı" dedi ve Yamamoto'ya yeni bir yol çizdi. Kendini ispat etmek isteyen genç Yamamoto, kardeşinden öğrendiği internetin insanları kıtalararası bağlama "yeteneğinden" çok etkilendi. "Bu interneti iş kurmak için kullanabilir miyim acaba?" diye düşünerek sahip olduğu tek bilgi birikimi olan spor malzemelerini online satmaya başladı. Zaman içinde farklı satış teknikleri geliştiren Yamamoto, sonunda evden yönettiği, ev kadınları ve iş insanlarına dönük üyelikle işlem yapabilen bir online satış sitesi kurdu. Yamamoto, üniversiteye başladığında aynı zamanda küçük ve orta ölçekli işletmelerle çalışan bir internet sitesinin sahibiydi. 2000'de ise şirketlere satışlarını web siteleri üzerinden nasıl artıracağını anlatan EC Studio isimli IT şirketinin... ABD'deki eğitiminden sonra yeniden ülkesine döndü. Peki online iletişim sayesinde hem para, hem de zamandan tasarruf eden şirketin durumu nasıl dersiniz? 33 kişinin 20 bine yakın müşteri portföyüyle ilgilendiğini duymak sanırım yeterli ipucu olur...
HERKESİN YÜZÜ GÜLÜYOR
Peki müşteriyle nasıl bir araya geliyorlar? Osaka merkezli şirketin 2005'te, Tokyo'da kurulan ofisiyle sürekli olarak video konferans düzenlenmiş. Ancak bir süre sonra bu hizmetin pahalıya mal olduğunu gören şirket çalışanları, internetteki Skype, Google'ın Master uygulamaları gibi daha ucuz yazılımlara yönelmiş. EC Studio, son iki yıldır "Japonya'nın en mutlu şirketi" anketinde birinci giliyor. Binlerce kişi EC Studio'da çalışmak istiyor. Öyle gürültülü bir çalışma ortamı yok, herkes çok yoğun. Ama yüzler de hep gülüyor. Yamamoto, şimdi sırrını diğer uluslardan yöneticilere ithal etmeye hazırlanıyor: "Eminim bu tip bir çalışma ortamı dünyanın her yerinde sağlanabilir. Amerika ve İngiltere'den gelen bazı şirket yöneticileri buraya gelip bizim çalışma ortamımızı inceliyor."
Bin CEO ile görüşerek şirketi bugünlere getirdi
Şirkette
çalışan herkese iPhone veriliyor. EC Studio'daki çalışanlar, sürekli olarak dinlendiren müzikler çalıyor. Şu an hangi şarkının dinlendiğini merak edenler, şirketin Twitter sayfasında çalınan şarkı listesini takip edebilir. Çalışanlar yılın 140 gününü çalışmadan geçiriyor. Haftasonları çalışmıyorlar. Bu izne en az 10 günlük 4 tatil de dahil. Eğer aileniz 140 kilometre veya daha uzaktaysa şirket yılda 2 kez evinize gitmeniz için gereken yol masrafını karşılıyor. Şirketin 33 çalışanı sırayla ayda bir CEO ile öğle yemeği yiyerek, iş durumunu ve kendi beklentilerini anlatıyor. Şirket CEO'su Yamamoto da önceleri pek çok CEO gibi verimlilik ve kâra odaklanmış ancak bakmış ki çalışanlardan verim alamıyor, bir hata yaptığının farkına varmış ve bin CEO ile görüşürek yönetici özelliğini geliştirmiş. "Çalışanlar müşteriyle iletişim içinde. Onlar mutluysa çalışanlar da mutlu olur. Kısa vadeli düşündüğünüzde personeli öne çıkarmak kârlı gibi görünmüyor ama uzun vadede şirketin başarısı demektir" diyor.
ŞULE GÜNER