Eşini çok sevdiğini ve hastalığını bilerek evlendiğini belirten Şerife Acar, çevresinden evlenmemesi yönünde kendisine baskı yapıldığını eşine sevgisinin ağır bastığını söyledi. 10 yıldır mutlu bir evlilik yaşadıklarını belirten Şerife Acar, "Eşimi bundan 10 sene önce tanıdım. Diyabet hastası olduğunu bile bile evlendim. Evlenmeden önce eşimin diyabet hastası olması nedeniyle benim evlenmemem için sürekli bana baskı uygulandı. Eşimi çok sevdiğim için evlendim. Çünkü herkesin başına gelebilecek bir hastalık, eşimi çok sevdiğim için ondan vazgeçemedim.
Evlendik iki çocuğumuz oldu, 10 seneden beri çok mutlu bir evliliğimiz var. Eşim yaklaşık 1 yıldır böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize girmeye başladı. Eşimin sıkıntılarına ve yaşadıklarına dayanamıyordum. Çünkü günlük hayatım yaşantım olmuyordu. İki çocuğum çok üzülüyorlardı. Babam diyalizden geldiğinde sürekli hasta oluyor diyorlardı. Dayanamıyordum bu nedenle eşime benim böbreğim uyarsa verebilirim dedim. O baştan bu teklifimi kabul etmedi. Sana bir şey olmasını istemiyorum dedi, bana bir şey olursa sen varsın çocuklarıma sen bakarsın dedi. Ben razı gelmedim yine böbreğimi vereceğimi söyledim, ısrarlarıma dayanamadı ve kabul etti. Daha sonra hastaneye giderek gerekli tahlilleri yaptık. Tahliller sonucunda böbreğimi verebileceğimi söylediler. Bir hafta sonrada evlilik yıl dönümümüz olan 28 Mart 2012 tarihinde de böbrek naklini gerçekleştirdik. Eşimi çok seviyorum ve çocuklarımın başında durmasını istiyordum. Eşimin sağlığına kavuşmasından dolayı çok mutluyum. Böbrek naklini gerçekleştiren Gazi Osmanpaşa Hastanesi doktorlarına ve personeline bizlere gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
Levent Acar da, eşine göstermiş olduğu fedakarlık dolayı teşekkür ederek, "1993 yılında ERDEMİR'de işe başladım. 20 yıldan bu yana diyabet hastasıyım. Hastalığıma bağlı böbrek yetmezliğinden dolayı 20 ay önce malulen emekli olmak zorundan kaldım. Yaklaşık 1 yıldan beri de diyalize bağlı olarak yaşamaya başladım. Diyaliz bana çok sıkıntı veriyordu. Acı çekiyordum. Eşimde bana böbreğinin uyması halinde bana verebileceğini söyledi. Ona hiçbir zaman bana böbreğini verir misin diye aklımın ucundan bile geçmedi. Bana böyle teklif ettiğinde önce kabul etmedim ama daha sonra kabul ettim. Ameliyat gerçekleşti ve şu anda eşim ve ben gayet sağlıklıyız. Ameliyatımızı gerçekleştiren Gazi Osmanpaşa Hastanesi doktorlarına ve personeline çok teşekkür ediyorum. Bana her zaman verdiği destekten, bana güveninden ve sevgisinden dolayı eşime çok teşekkür ediyorum, onu çok seviyorum. Herkesinde eşim gibi duyarlı olmasını diliyorum" diye konuştu. Levent Acar'ın annesi Nevin Acar ise şunları söyledi:
"Oğlum sürekli acı çekiyordu. Torunlarımda babalarının sürekli hastalanmasından dolayı üzülüyorlardı. Ben buna çok üzülüyordum. Bende tansiyon hastası olduğumdan dolayı sürekli tansiyonum yükseliyordu. En son hastaneye gittiklerinde bana telefonla müjdeli haberi verdiler. Gelinime çok teşekkür ediyorum. Beni, torunlarımı ve oğlumu bu acılardan kurtardı, mutlu etti. Gelinimi çok seviyorum ve çok teşekkür ediyorum."