Hatay'da yaşayan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın 2004'te başlattığı eğitim seferberliği ile okuma-yazma öğrenip kitap yazan Türkiye'nin son "ödek kızı" 65 yaşındaki Hatice Yakut, önceki gün KADEM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar ile bir araya geldi. Yakut, kan davasının son bulması için çocuk yaşta "ödek" olarak evlendirildikten sonra başından geçenleri anlattığı 'Ödek Kızı' adlı kitabını Sümeyye Erdoğan'a imzalayıp hediye etti. Hayatı belgesele konu olan ve hikâyesi geçen yıl BM Kadının Statüsü Komisyonu'nda anlatılan Hatice Yakut, babasının işlediği cinayetin diyeti olarak çocuk yaşta evlendirildi. Kan davası olan aileler arasında barışın sağlanması için geçmiş dönemde yapılan "ödek kızı" geleneğinin son mağduru olan Yakut'un hayatı zorluklarla geçti.
Yakut, ödek olarak evlendikten sonra gittiği şehirde tanıştığı kişilerin "Böyle bir şey olmaz, sen niye bedel ödeyeceksin?" diye yol göstermesiyle bir çocuğunu da alarak 20 yaşında baba evine dönüp 8 çocuklu Ahmet Yakut ile ikinci evliliğini yaptı. Hatay'da 11 çocuğunu büyütüp evlendiren Yakut'un hayatı, 2004'te Emine Erdoğan'ın başlattığı okuma-yazma seferberliği ile değişti. Azimle çalışıp okuma-yazmayı öğrendi. Bununla da yetinmeyip kitap bile yazdı. Hayat hikâyesini 'Ödek Kızı' adlı kitabında anlattı. SABAH'a konuşan Yakut, içinde ukde kalan okuma-yazma hayalini Emine Erdoğan sayesinde gerçekleştirdiğini ve yıllar sonra kitabını Sümeyye Erdoğan'a hediye etmeninin mutluluğunu yaşadığını belirterek, "Kitabımı imzalayıp Sümeyye Hanım'a hediye ettim. Annesine selam gönderdim.
Sümeyye Hanım hikayemi dinledi çok duygulandı. Kendisine sarıldım, çok samimiydi. Kız çocuklarının, kadınların hayatını değiştirdikleri için çok mutluyum. Emine Hanım olmasa bakar kör olarak hayatıma devam edecektim. Gözlerimi açtıkları için özellikle Emine Hanım'a sonsuz teşekkür ederim. Onun ellerinden ve gözlerinden öpüyorum. Kızları ile görüştüm, kısmet olursa Cumhurbaşkanımız ve eşi Emine Hanım'la da görüşmeyi istiyorum" diye konuştu. Kitabını nasıl yazdığını da anlatan Yakut, "Eskiden kan davası olan aileler yeni birini öldürmek yerine kız vermeyi tercih ediyorlardı. 'Ödek gitmek' denilen bu uygulama binlerce kızın kâbusu oldu. Barış yapmışlar ne güzel derlerdi ama hiç düşünmezdi o kız orada neler çekiyor diye. İnsan muamelesi yapmazlardı o kıza. Derdim ki okumam yazmam olsa da şunları yazsam. Okuma-yazma öğrendikten sonra yaşadıklarımı yazmaya başladım. Hayalim gerçek oldu.
'KADEM BANA GÜÇ KATTI'
YAKUT şöyle devam etti: "Gece gündüz demeden yazdım. 'Yapamazsın edemezsin' diyenlere hep kulaklarımı tıkadım. Kitabım 2017'de yayınlandı. Şimdi çocuk romanı yazıyorum. Yazmak benim hobim oldu. Sıradan bir ev hanımıyken yazar oldum. KADEM'den ilham aldım, bana güç kattılar. Akraba çocuklarına kitap okuma yarışları düzenliyorum. Kitabı önce bitirip özet çıkarana ödül veriyorum. Mahallemde okuma-yazma bilmeyen bir kadına da okumayazma öğretiyorum."