Elhamra Sarayı 2022 YKS'nin ilk oturumu olan TYT sınavının ardından gündem konusu oldu. Bir sorunun doğru yanıtı olarak verilen Elhamra Sarayı'nın bulunduğu ülke merak konusu oldu. Elhamra Sarayı nerede sorusu bu kapsamda merak ediliyor. Peki, YKS TYT 2022'de doğru cevap olan Elhamra Sarayı hangi ülkede ve hangi döneme ait? İşte Alhambra Sarayı'nın konumu ve bulunduğu ülke!
ELHAMRA SARAYI NEREDE?
El-Hamra Sarayı (İspanyolca: Alhambra; Arapça: الْحَمْرَاء: "Kıpkırmızı, çok kırmızı" (eril formda "ahmer" olan sözcüğün dişil yapıdaki şeklidir), İspanya'nın Endülüs bölgesindeki Granada kentinde yer alan, İslami Arap mimarisinin Qal'at Al-Hamra mimari anlayışı ile yapılan saray ve kale yapısıdır.
Saraya ait ilk yapılanma, MS 889'a tarihlenen Roma Dönemi surlarının üzerine küçük bir kale inşa edilerek başladı. 13. yüzyılın ortalarına kadar bir onarım yapılmayan kale, Gırnata Emiri Muhammed Nasır döneminde bugünkü görünümüne kavuştu. 1333'te Gırnata Sultanı I. Yusuf, kaleyi hükümdarlık sarayına dönüştürdü. 1492'de bölgede yeniden Hristiyan hakimiyetinin sağlanmasının ardından, saraya kısmen Rönesans mimarisinin etkilerinin görüldüğü çeşitli eklemeler yapıldı.
El-Hamra'nın yapımı devam ederken Endülüs'ün diğer önemli iki şehri Kurtuba ve Sevilla (1236 ve 1248'de) Hristiyan Kastilyalıların eline geçmiştir ve oradaki Müslüman halk çeşitli işkencelere uğramıştır.
1001 gece masallarındaki rüya sarayların gerçek alemdeki izdüşümü sayılabilecek olan El-Hamra'nın doğal çevreye uyumu, girift yapısı, farklı süslemeleri ve yaşanan mekân ile su ve yeşili belli bir ahenk içinde buluşturabilmesi, kazandığı şöhretin hiç de haksız olmadığını gösterir. Paris'de ki Institut du Monde Arabe (Arap Dünyası Enstitüsü) eski Başkanı Edgar Pisani sarayın, İslam Medeniyeti'nin insanlığı ulaştırabileceği en yüksek noktalardan biri olduğunu söyledikten sonra El-Hamra'yı şöyle anlatır:
Endülüs İslam sanatını, Müslüman İspanya tarihinden ayrı düşünmek imkansızdır... Elhamra inşa edilirken hiçbir şey tesadüfe bırakılmamış, her detay itina ile hesaplanmıştır. Kavislerin bölünüşünde, tek ve çift sütunların hoşa giden bir tarzda yerleştirilmelerinde, kapı ve pencere yerlerinin tespitinde bunu anlamak mümkündür. İşte bu sayede harikulâde perspektifler ortaya çıkmış, avlular ile açık salonlar arasında güneş ışığı, suların akışı ve gölgelerin oyunu buluşturularak, dış alemle inanılmaz bir uyum ve zarafet sağlanmıştır. Bu, sanki el değince kırılıp dökülecek hissi veren yüksek bir zarafettir. El-hamra'yı gerçekten anlamak için, sarayın içindeki pek çok kitabeyi anlayarak okumak gerekir. Kur'an'dan alınan ayetlerin ve İbn-i Zamrak 'la diğer Müslüman şairlerin mısralarının kazınmış olduğu bu kitabeler bazı duvarları tamamen kaplamakta, kemerler, kapı çerçeveleri ve sütun tekneleri boyunca uzayıp gitmektedir. Öyle ki, bu yazıları süsleme motiflerinden ayırmak neredeyse imkânsız haldedir.