Yakın dostu Radi Dikici, Müzeyyen Senar için, "O, 3 kez evlendi ve 3 çocuğu oldu. Ama en büyük aşkı da, aşk acısını da 3. eşi olan Suudi Arabistan Elçisi Tevfik Hamza Bey ile yaşadı" diyor. Dikici, "Ankara sosyetesi, Senar'ı bir türlü içine sindiremedi. Diva, özellikle Dışişleri Bakanı'nın eşi Behice Köprülü ile anlaşamadı" diye ekliyor.
MÜZEYYEN SENAR FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN!
*
SENAR'I KRAL SAVUNDU
Ercüment Işıldan'dan ayrılan Müzeyyen Senar'ın 1953'te Suudi Arabistan Elçisi Tevfik Hamza Bey ile evlendiğini belirten Dikici, yaşananları şöyle aktarıyor: "18 yaşındaki Ürdün Kralı Hüseyin şerefine Beylerbeyi Sarayı'nda yemek verilir. Sofrada, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Behice Köprülü de vardır. Behice Hanım, Kral'a, 'Müzeyyen Hanım, Türkiye'nin en ünlü şarkıcısıdır' der. Ses sanatçısı yerine şarkıcı kelimesini özellikle kullanır, amacı onu küçük düşürmektir. İyi Türkçe bilen Kral durumu anlar ve Behice Hanım'a, 'Müzeyyen Hamza Hanım, ülkemde de tanınan bir sanatçıdır. Babam Tallal sesine hayrandır. Her plağı ona ulaştırılmaktadır. Onunla birlikte olmaktan büyük onur duyuyorum' der."
*
'DUDAKLARIM İSMİNLE KAPANACAK'
İki yıllık evliliğin sonunda Tevfik Hamza Bey'in görev süresinin bittiğini ve Arabistan Kralı'nın kendisini geri çağırdığını anlatan Dikici, "Tevfik Hamza Bey, Müzeyyen Hanım'dan Beyrut'a gelmesini ister. Birbirlerine deliler gibi âşık olmalarına rağmen Müzeyyen Hanım çocuklarını geride bırakmak istemez. Tevfik Bey, Müzeyyen Hanım'ı kararından vazgeçiremeyeceğini bilir. O gecenin sabahında uyanan Müzeyyen Senar bir not bulur. Tevfik Hamza Bey, Müzeyyen Hanım'ı çok sevdiğini, ölürken bile dudaklarının onun ismiyle kapanacağını yazmıştır. Boşanırlar ama ölünceye dek mektuplaşırlar" ifadesini kullanıyor.
*
SON EVLİLİĞİNE İHTİLAL MANİ OLDU
Müzeyyen Senar'ın Tevfik Hamza'dan ayrıldıktan sonra bir kez daha evlenmeyi planladığını anlatan Radi Dikici, bu evliliğe 1960 İhtilali'nin mani olduğunu söylüyor: "Dönemin İstanbul Valisi Ethem Yetkiner'le tanışırlar. Sonunda Yetkiner evlenme teklifinde bulunur. Ekim 1960'ta, vali emekli olunca evlenmeyi planlarlar. Ancak 27 Mayıs sabahı ihtilal olunca Yetkiner'i önce Balmumcu'ya, sonra da Kayseri'ye gönderirler. Bir yıl sonra serbest bırakıldığında Yetkiner ziyarete gelir ama Müzeyyen Senar aynı Müzeyyen değildir. Bu, son görüşmeleri olur." Müzeyyen Senar'ın dostlarını ve hayranlarını asla kıramadığını aktaran Radi Dikici, "Kızı Feraye'ye, adını, bir hayranının kendisinden istediği şarkı sonrası koymuştur" diyor ve olayı şöyle anlatıyor:
*
KIZINA VERDİĞİ 'FERAYE' İSMİNİN ÖYKÜSÜ...
"1945'te bir gece, Tokatlıyan'daki konser bitince, soyunma odasına Naci isimli bir bey gelir. 'Kızım, sana nikriz makamında bir Muğla zeybeği geçmek istiyorum' der. İsmail ve Kadri Şençalar odaya gelir ve Naci Bey söylemeye başlar:
Ferahi'dir kızın adı Ferahi / Yar yandım aman esmer yarim de / Aman da aman Ferahi... Müzeyyen Hanım şarkıyı çok beğenir ve bir gün kızı olursa adını Ferahi koyacağını söyler. Yıllar sonra kızına Feraye adını koyduğunda Naci Bey'den tebrik ve teşekkür çiçeği alır."