Çankaya ilçesinde ablasıyla yaşayan ve 7 Ağustos'ta evinin penceresinden atlayıp yaşamını yitiren 18 yaşındaki Kaplan'a cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla aranan Y.G, Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Ahlak Büro Amirliği ekiplerince yakalandı.
Emniyetteki işlemlerin ardından Ankara Adliyesi'ne getirilen şüpheli, soruşturmayı yürüten savcıya ifade verdi.
Ardından "nitelikli cinsel saldırı" suçundan tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilen şüpheli Y.G, "konutu terk etmeme" adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
BAŞSAVCILIK'TAN İTİRAZ
Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, şüphelinin serbest bırakılmasına itiraz etti.
Sulh ceza hakimliğine sunulan itiraz dilekçesinde, şüphelinin isnat edilen suçu işlediğine dair kuvvetli şüphenin bulunduğu belirterek şu ifadelere yer verildi:
"Şüpheliye isnat edilen suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, suça dair yasada yazılı cezanın üst haddi dikkate alınarak ilgili kararın kaldırılmasına ve şüpheli hakkında tutuklamaya yönelik yakalama emri düzenlenmesine karar verilmesine kamu adına itirazen talep olunur."
NE OLMUŞTU?
18 yaşındaki Eda Nur Kaplan Ankara'da bir binanın 15'inci katından atlayarak intihar etmişti.
Eda Nur Kaplan'ın, olay gecesi polis merkezine verdiği ifadesi ortaya çıkmıştı.
Kaplan ifadesinde, bir eğlence mekanında alkol aldıktan sonra Yusuf G.'nin kendisini otele götürerek rızası dışında ilişkiye girdiğini, ardından Mehmet A.'nın da gelerek rızası dışında ilişkiye girdiğini ancak alkolün etkisiyle yarı baygın halde olduğu için bağıramadığını söyledi.
KAPLAN'IN İFADESİ ORTAYA ÇIKMIŞTI
Kaplan'ın ifadesi şöyleydi:
Mehmet, Yusuf, ben ve ablam bir mekanda oturarak alkol aldık. Bir süre sonra beraber eğlence mekanına giderek biraz daha içtik. Daha sonra ablam lavaboya girdi. Bu sırada Yusuf bana 'iyi değilsin gel seni eve bırakayım' dedi. Ben de alkolün etkisiyle kabul ettim. O esnada ablam lavaboda olduğu için ona haber veremedim. Yusuf araçtayken 'Çok alkollüsün bu şekilde eve gitmen uygun olmaz gel seni otele götüreyim de gece orada kal sabah kendine gelince evine gidersin' dedi. Ben de bir şey söylemedim. Yusuf beni kandırarak 01:30 sıralarında bir otele götürdü
Odaya girer girmez Yusuf bana bir şey söylemeden cinsel tacizde bulunmaya başladı. Benimle zorla cinsel ilişkiye girdi. Ben alkolün etkisiyle çok tepki gösteremedim. Akabinde Yusuf üstünü giyinerek bana hitaben kredi kartımı unutmuşum alıp geleceğim diyerek otel odasından ayrıldı. Yusuf gittikten sonra ben üstümü bile giyinmeden uyuyakalmışım.
Yaklaşık 1 saat sonra bana ismini Tayfur olarak tanıtan Mehmet A., odaya girmiş. Benim haberim yoktu. Bir anda gözlerimi açtığımda rızam ve isteğim olmadan ilişkiye girmeye çalışıyordu.
Gücümü toplayarak istemediğimi söyledim. Tayfur'u iterek ne yapıyorsun diye sordum, Tayfur 'Bir şey yapmıyorum' diyerek ilişkiye devam etti. Yarı baygın olduğum için karşı koyamadım, bağırmadım sadece kendimi kasabildim. Bana kendi telefonunu verdi, 'Al ablanı ara taksiye bin ve git' dedi.
Mekandan ayrılırken telefonumu yanıma almamıştım, telefonum ablamın çantasındaydı. Tayfur'un telefonuyla ablamı aradım ve taksiye binerek eve gittim. Kendime geldikten sonra olayı ablama anlattım. Ardından müracaatta bulunmak üzere polis merkezine geldim, benim rızam ve isteğim olmadan bana zorla cinsel saldırıda bulunan Yusuf ve Tayfur'dan şikayetçiyim...
'ELİNİ BİLE ZORLA TUTMADIM'
Öte yandan Yusuf G.'nin hakim karşındaki savunması ortaya çıktı. Suçlamaları reddeden Yusuf G., Eda Nur Kaplan ile sosyal medya üzerinden tanıştığını ve zorla elini bile tutmadığını söyledi. Yusuf G. savunmasında şunları söyledi:
"Ben yüklenen suçla ilgili olarak kollukta ve savcılıkta ifade vermiştim. Aynen tekrar ederim, olayla uzaktan yakından alakam yoktur. Bütün kamera kayıtları da ortadadır. En son mekanda 'beni evine götür' dedi. Kız yetimhanede yetişmiş birisidir. Ben kendisinin elini bile zorla tutmadım. Mehmet ile yaşadığı olayda ben kesinlikle yoktum. Whatsapp yazışmaları var. Ben olayı duyar duymaz avukatımla teslim oldum. Arandığım anda direk geldim. Sadece babam ile yaşıyorum. Kendisi de rahatsızdır, zaten bende kalacağının ses kaydı var, kendisi bana söyledi. Sabaha kadar yanımdasın tarzı konuşmalar yanıma gelmeden önce var. Yanıma farklı bir amaçla gelmedi. Mekandan birlikte çıktık. Mekana girerken el ele girdik. Tüm savunmam bundan ibarettir. Ekleyecek bir husus yoktur, serbest bırakılmayı talep ederim."
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NDAN AÇIKLAMA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı olaya ilişkin açıklamada bulundu. Adli kontrol talebine başsavcılıkça hemen itiraz edildiği kaydedilen açıklamada, "Elde edilen bilgi ve bulgular doğrultusunda başsavcılığımız talimatıyla dün gözaltına alınan şüpheli Y.G.'ye, tutuklama talebiyle sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince konutu terk etmeme ve yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol tedbirleri uygulanmış olup karara başsavcılığımız tarafından derhal itiraz edilmiştir. Ayrıca diğer şüpheli M.A. hakkında Sulh Ceza Hakimliğince yakalama kararı çıkarılmıştır. Her iki soruşturma da titizlikle devam etmektedir" ifadelerine yer verildi.