Düzce'de, dün sabaha karşı 04.08'de 5.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Gölyaka ilçesine bağlı Sarıdere köyü merkezli olan ve 6.81 kilometre derinlikte meydana gelen deprem İstanbul'dan Ankara'ya çevredeki tüm illerde hissedildi.
Depremin büyüklüğü 5.9 olmasına rağmen 8 şiddetinde hissedildiği belirlendi. En büyüğü 4.3 olmak üzere 138 artçı sarsıntı meydana geldi. Düzce merkezde Sevim Çengel (63) yaşadığı panikte kalp krizi geçirerek, Çilimli ilçesine bağlı Pırpır köyünde yaşayan Hikmet Çelebi (47) ise evden çıkarken dengesini kaybedip başını merdivene çarpınca beyin kanaması sonucu öldü. Depremde Düzce'de biri ağır 37, Zonguldak, Bursa, İstanbul, Sakarya ve Bolu'da toplam 93 kişi yaralandı. Düzce'de 2 gün, Bolu, Sakarya ve Zonguldak'ta ise bir gün eğitime ara verildi. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nin sınavları ertelendi.
DÜZCE 2022
KENTSEL DÖNÜŞÜM FARKI
Deprem sonrası hasarın büyük olmaması ise kentsel dönüşümün önemini gösterdi. Düzce'de 1999'da 845 kişinin öldüğü, 4 bin 948 kişinin yaralandığı, 18 bin 784 ev ve işyerinin de hasar gördüğü yıkıcı depremen ardından binaların büyük kısmı yenilendi. Bu nedenle bu depremde sadece bazı eski binaların duvarları ve eşyalar hasar gördü. Düzce Adliyesi'nin ön cephedeki granit kaplamaları düştü.
DÜZCE 1999
YAPILARIN YÜZDE 75'İ GÜVENLİ
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum depremden etkilenen Çilimli ilçesi ile Sarıdere köyünü ziyaret etti. Kurum, "Depremle mücadele, terörle mücadele kadar önemlidir. Düzce, 1999 sonrasında yapılan iyileştirmeler ve kentsel dönüşüm çalışmaları, yapı stokunun yaklaşık yüzde 75'inin depreme karşı güvenli hale getirildiği bir süreçle depremi karşıladı. Yıkılan binamız yok. 321 binada hasar tespit ettik. Gölyaka'da 5 bina, 8 bağımsız bölüm ağır hasarlı görünüyor" açıklaması yaptı.
Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Okan Tüysüz, "Düzce, eğer yüzde 80'i yenilenmemiş olsaydı, çok büyük bir hasar alacaktı. Eğer bu deprem kentsel yenilenmeden önce olsaydı şimdi çok başka şeyler konuşuyor olurduk. Bu İstanbul'a ders olması gereken bir şey. İstanbul çoğu açıdan depreme hazır değil. Deprem öncesi tedbirlerde hızlı biçimde yol almak durumundayız" diye konuştu.
DEVLET ANINDA BÖLGEDEYDİ
Depremin
hemen ardından, devletin tüm kurumları harekete geçti. AFAD Lojistik deposundan 10 bin battaniye, 20'si genel maksat, 489'u 16 metrekare aile yaşam çadırı olmak üzere 509 çadır, 2 bin 182 personel ve 424 araç deprem bölgesine gönderildi. AFAD, Düzce Valiliği'ne ilk etapta acil ihtiyaçlara kullanılması için bir milyon lira ödenek gönderdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da, depremden birkaç saat sonra bölgeye ulaşıp çalışmaları koordine etti. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu da deprem bölgesine geçerek vatandaşlarla görüştü.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Düzce'de faaliyet gösteren mükelleflerin vergi ödemelerini bir ay erteledi.
Kızılay ise 100'den fazla uzman personeli ile yüzlerce gönüllüyü bölgeye gönderdi. 11 ikram aracıyla da geceyi dışarıda geçiren vatandaşlara sıcak çorba, çay ve yiyecek ikramı yaptı. Evinde kalamayanlar için de 200 çadır kuruluyor.
İZMİR'DE 5 BİN BİNA HASAR GÖRMÜŞTÜ
Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir de "Burada eski yapı stoku olmuş olsaydı, ciddi yıkım ve can kaybı olurdu. İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremi de 8 şiddetinde hissetmiştik. Binalar eski olduğu için 5 bin civarında bina hasar görmüş, 4 bina tamamen yıkılmış ve 117 vatandaşımız can vermişti. Bu da Düzce ilinin depreme hazır olduğunu gösteriyor" dedi.
'AFETE UYGUN EVLER FELAKETİN ÖNÜNE GEÇTİ'
1999'da
yaşanan depremin ardından yapılan konutlarında yaşayan Düzceliler, SABAH'a konuştu:
Eyüp Şahinşah: 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerini de yaşadım. O gün evimizin tavanı önümüze düştü. Düzce yerle bir oldu. Afete göre inşa edilen yapılar, dün yaşanan depremde büyük bir felaketin yaşanmasının önüne geçti.
Aysun Aydın: Büyük depremde, yıkıntıların içinden çıktık. Uzun süre çadırda yaşadık. Devletin yaptığı sağlam evlerde, güvenilir bir şekilde oturuyoruz.
İSTANBUL'U ETKİLEMEZ
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat "Bu deprem, o bölgede olan doğubatı doğrultudaki kırığın çalışması sonucunda meydana geldi. 8 kilometrelik fay parçası kırıldı ve enerjisi boşaldı. Daha büyük bir deprem olasılığı riski çok düşük. İstanbul'u da etkilemez. Marmara Bölgesi'nde yaşayan vatandaşlarımızın deprem bilinci yüksek bir toplum haline gelebilmesi lazım" dedi. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Ali Pınar da "Bu depremle Marmara fayları birbirine 150-160 kilometre uzak. Birbirini etkileme ihtimali çok zayıf" diye konuştu. Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, "Bu depremin İstanbul depreminin öncüsü olma olasılığı yok" dedi.
ZARAR GÖREN EŞYALAR, TAZMİN EDİLİYOR
AFAD kanununa göre, deprem ve sel gibi tabii afetlerde meydana gelen zararlar, vilayetlerdeki defterdardıklara bağlı Zarar Tespit Komisyonu'na sunuluyor. Olay anına ilişkin görüntü, fotoğraf ve materyallerle dilekçe ile komisyona müracaat ediliyor. Kayıt altına alınan zararlar için, AFAD İl Müdürlüğü Ankara'dan tahsisat talep ediyor. Zararlar genel bütçeden aktarma yapıldığında hak sahiplerine nakden ödeniyor.
İlker TURAK - Ömer ÇETİN - Enes GÜNEŞ - Abbas ÇAKAR - Hüseyin CUMALI - Harun SEKMEN - Mustafa KAYA - Ali Faik ATAY / SABAH