Harvard, Yale, Bocconi, Rice gibi dünya üniversitelerini burslu kazanan Türk gençleri orada hayata geçirdikleri sosyal sorumluluk projeleriyle de Türkiye'nin gururu olmaya devam ediyorlar. Kimi kadın hakları alanında çalışmayı, kimi ekonomi ve matematik alanında uzmanlaşmayı hedefliyor, kimi halen Milli Takım'a destek olmayı sürdürüyor. Farklı ülkelerde, farklı üniversitelerde olsalar da hepsinin ortak hayali, gelecekte kendi uzmanlık alanları doğrultusunda Türkiye için faydası olacak projelere destek olmak. Sağlık ve Eğitim Vakfı'na (SEV) bağlı liselerden mezun olduktan sonra dünyanın en iyi üniversitelerini kazanan 4 gençle konuştuk. İşte o gençlerin hikâyeleri:
-DİLGE DEREN BUKSUR:
BAŞARILARI KAMPÜSÜ AŞTI
Annesi müzik öğretmeni, babası subay olan 20 yaşındaki Dilge Deren Buksur, İzmir Amerikan Koleji'nde (ACI) liseyi burslu okuduktan sonra pandeminin patladığı 2020 yılında dünyanın sayılı üniversitelerinden ABD'deki Yale Üniversitesi'nden yüzde 100 burslu kabul aldı. Şu anda ikinci sınıf öğrencisi olan Dilge Buksur ekonomi okumayı ve aynı zamanda istatistik ve veri bilimi bölümünde yan dal yapmayı planlıyor. Yale Üniversitesi'nde henüz 2'nci yılında olmasına rağmen Dilge'nin görev aldığı projeler ve etkinlikler saymakla bitmiyor:
"Geçen yaz tatilimin on haftası boyunca New Haven'daydım. Yale Üniversitesi'nin STEM alanında sağladığı bir araştırma fonunu kazandıktan sonra Yale Medical School'da "CAMKII Protein Ekspresyonunun Sinaps Aktivasyonu Üzerine Etkisi" adlı bir araştırma projesi yazarak veri analisti olarak çalıştım. Yaz sonunda Room to Read adlı erken öğrenim ve okuryazarlık alanında çalışan bir Amerikan Sosyal Sorumluluk Organizasyonu ile iletişime geçerek Kalkınma ve Büyüme Stratejisi alanında stajyerlik yapmaya başladım.
YAZARLIK DA YAPIYOR VERİ ANALİSTLİĞİ DE
Okulun tek Uluslararası Öğrenci Organizasyonu'nun Yönetim Kurulu'nda Tanıtım Yöneticisi olarak çalışan Buksur ''Women's Leadership Initiative adlı, kadınların profesyonel alanda ilerlemelerini ve lider olmalarını hedefleyen bir organizasyonda Pazarlama, Reklam ve Sosyal Medya Direktörü olarak yönetim kurulundayım. Okulumun finans kulübünün üyesiyim. Yale Schwarzman Center adı verilen sanat ve birliktelik merkezinin ve Victoria's Secret markasının kampüsümüzdeki sosyal medya ve marka pazarlama koordinatörlüğünü yürütüyorum. Amerika'nın üniversite bazındaki en eski gazetesi olan Yale Daily News'de ve The Women's Network adlı ülke bazındaki bir organizasyonda köşe ve blog yazarlığı yapıyorum. Yale Üniversitesi'nin İklim Değişikliği İletişimi ile ilgili geniş çaplı bir araştırma ve girişimcilik projesinde içerik üretimi yapıyorum" dedi.
TÜRK ÖĞRENCİLERLE ÖRNEK DAYANIŞMA
Yale'deki diğer Türk öğrencilerle sürekli iletişim ve dayanışma halinde olduklarını aktaran Buksur, "Okulumda, kendi dönemimdeki Türk öğrencilerin yanı sıra üst ve alt dönemlerle de çok güzel bir birlikteliğimiz var. Bir araya gelerek akademik ve sosyal alanlarda birbirimize destek olmaya çalışıyoruz. Resmî tatil ve bayramları kutlamak için yemek planları yapmaya çalışıyoruz, şehirdeki tek Türk restoranı ile iletişime geçerek yemek organizasyonları planlıyoruz. Okulda, Türk Öğrenci Birliği adlı bir organizasyonumuz var, ben de çok severek bu organizasyonun Sosyal Direktörlüğünü yapıyorum" diye konuştu.
-EMİR ŞENDOĞAN:
ABD KORTLARINDAKİ TÜRK RAKETİMİZ
Milli formamızı 5 kıtada giyerek Türkiye'yi temsil eden Emir Şendoğan, Tarsus Amerikan Koleji'nde (TAC) Spor Bursu ile okuduktan sonra geçtiğimiz yıl ABD'deki Rice Üniversitesi'nin tüm dünyadan seçtiği 3 tenisçi arasında yer aldı. Rice Üniversitesi'nde tenis bursu ile okuyan Şendoğan, İşletme Bölümü'nde birinci sınıf öğrencisi olarak eğitimine devam ediyor.
"Üniversiteden tenis bursu almam omuzlarıma büyük bir sorumluluk yüklüyor" diyen Şendoğan, şöyle devam ediyor: "Baş antrenörümün bana olan güveni ve takım arkadaşlarım ile yarattığımız güzel dinamik sayesinde antrenman programını sıkı sıkıya uygulayarak, üniversitemin tenis liginde ülke genelindeki sıralamasının yükselmesine katkı sağlıyorum."
ÇOCUKLARA TENİS ÖĞRETİYOR
Derslerinin dışındaki zamanın neredeyse hepsini tenise harcadığını belirten Şendoğan, şunları anlatıyor: "Her sabah saat yedi ile saat on arası antrenmanda oluyoruz. Sonra derslere gidiyoruz. Yine de sosyal etkinliklere zaman yaratmaya çalışıyorum. Bunlardan birisi, Pazar ve pazartesi günleri, yeni başlayan çocuklara tenis dersi vermek. Bu, hem tenis zevkini küçük çocuklara aşılamak hem de kendimi geliştirecek bir aktivite oluyor" dedi.
HEDEFİM ÜLKEME DÖNMEK
Şendoğan, mezun olduktan sonra bir süre ABD'de kalarak iş tecrübesi kazanmak istediğini belirterek "Ama uzun vadede hedefim Türkiye'ye dönmek çünkü ülkemi seviyorum ve ülkemde, ülkeme yararlı bir birey olarak hayatımı sürdürmek hayatta istediğim en önemli şeylerden bir tanesi. Bunun yanında tenis her zaman hayatımın bir parçası olmaya devam edecek" dedi.
-ZEYNEP LAL KABLAN:
HARVARD'A 29 EKİM COŞKUSUNU TAŞIDI
Babasını 3 yaşındayken kalp krizi sonucu kaybeden 20 yaşındaki Zeynep Lal Kablan, en büyük destekçisinin annesi olduğunu belirtiyor. Üsküdar Amerikan Lisesi'nde 5 yıl burslu okuyan Zeynep Lal, çocukluğundan beri hayalini kurduğu Harvard Üniversitesi'nde yüzde 120 burslu okuyor. Bu bursa, eğitim ücretimin yanı sıra yurt, yemek, sağlık sigortası, uçak biletleri gibi harici giderler de dâhil. Üniversitede birinci sınıf öğrencisi olan Lal Kablan "Liseden 2020 senesinde mezun olduktan sonra eğitimime COVID-19 sebebiyle bir yıl ara verdim ve şu anda Harvard'daki ilk dönemimi tamamlamış bulunmaktayım" dedi. Harvard'daki Türk Öğrenci Birliği'nin çok aktif bir şekilde çalıştığına dikkat çeken Kablan "Okula kabul edildiğimiz ilk andan itibaren üniversitede okuyan arkadaşlarımız bize ulaşarak destek oldular. Herkes oldukça yoğun olmasına rağmen Harvard'daki Türk öğrencilerle genellikle ayda en az bir defa bir araya geliyor ve çeşitli yemekler düzenliyoruz. En son hep beraber bir 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutladık" diye konuştu
KADINLAR İÇİN ÇALIŞACAK
Uzun zamandır en büyük hedeflerinden birinin akademisyen olup ekonomi ve psikoloji alanında araştırmalar yapmak olduğunu vurgulayan Kablan, şöyle devam etti: "Bu nedenle, üniversiteden sonra yüksek lisans eğitimime devam etmeyi hedefliyorum. Uzun vadede ise özellikle 'kadın hakları', 'toplumsal cinsiyet eşitsizliği' ve 'kadına yönelik şiddet' alanlarında çalışmalar yapabilmek, öğrendiklerim ışığında ülkemde birtakım sosyal sorumluluk projeleri başlatabilmek istiyorum. Ülkeme geri dönmeyi istememin en büyük nedeni, kadın hakları konusunda Türkiye'ye fayda sağlayabilecek ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine yönelik şiddeti çözebilecek projeler üretmek"
-ALP EYÜPOĞLU
MİLLİ TAKIM İÇİN İTALYA'YI SEÇTİ
Eskrim sporuyla 9 yıldır ilgilenen ve Milli Takım sporcusu olan Alp Eyüpoğlu Akdeniz, Avrupa ve Dünya Şampiyonaları gibi turnuvalardan elde ettiği dereceler sayesinde SEV Amerikan Koleji'nde liseyi yüzde 50 Spor Bursu ile okudu. Üniversiteyi ise İtalya'da Bocconi Üniversitesi'nde Bachelor of Science International Economics and Management Bölümü'nde okuyor. Üniversitede birinci sınıfta olan Eyüpoğlu, Bocconi Üniversitesi'ni tercih etmesinin nedenini şöyle açıklıyor:
"Milli sporcu olarak eskrimle uğraştığımdan Avrupa kıtasında çok fazla turnuvaya katılıyorum. Bu turnuvalara Amerika veya Kanada gibi daha uzak bir ülkeden gidip gelmem zor olacağı için, pek çok üniversiteden kabul almış olmama rağmen, dünya üzerindeki sayılı okullardan biri olan Bocconi Üniversitesi'ni tercih ettim"
TURNUVALAR TÜM HIZIYLA SÜRÜYOR
Okul dışında antrenmanlar, kamplar, turnuvaların en çok zaman harcadığı konu olduğunu belirten Eyüpoğlu, şunları anlatıyor: "Antrenmanlarıma Milano'da Circolo Della Spada Mangiarotti Kulübü'nde devam ediyorum. Okul bünyesinde Milan Model Nato organizasyonuna katıldım. Promotion and Sales departmanında görev alıyorum. Big Data Analytics (Büyük Veri Analizi) gibi okulun müfredat dışı sunduğu eğitim programlarına da katılmaya gayret gösteriyorum."
"GELECEĞİ KURACAK GENÇLER YARATTIĞIMIZ EN BÜYÜK DEĞER"
Türk öğrencilerin dünyanın en saygın üniversitelerinden aldıkları kabullerin çok büyük bir başarı olduğunu vurgulayan SEV Genel Müdürü Prof. Dr. Güray Erkol, "Sağlık Eğitim Vakfı'na bağlı okullarımızda, akademik düzeyi ve sosyal bilinci yüksek, mutlu ve evrensel bireyler yetiştiriyoruz. Bütünsel eğitim vizyonumuzla yetişmiş mezunlarımızın her alanda elde ettikleri başarılarla gurur duyuyoruz. Akademik gelişimin yanı sıra, edebiyat, spor, sanat ve bilim gibi alanlarda edindikleri bilgi ve becerilerle mezunlarımızın mutluluk ve başarıya ulaşmalarını, aynı zamanda topluma, çevreye ve dünyaya fayda sağlayacak işler yapmalarını hedefliyoruz. Dört lisemizde 150 yıldır aynı vizyonda ilerliyor, eğitim anlayışımızın ve imkânlarımızın sürdürülebilir olması için çalışıyoruz. Amacımız, geleceğin dünyası ne getirirse getirsin buna hazır, sürekli öğrenen, öğrendiğiyle değiştiren ve geleceği kuran nesiller yetiştirmektir" dedi.