Acıbadem Üniversitesi Meme Bilimi Araştırma Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Cihan Uras, Muş'ta düzenlenen 10. Uluslararası Onkoloji Kongresi'nde, "Meme Kanseri Farkındalık Ayı"na özel açıklamalarda bulundu. Meme kanserinin hiçbir belirti vermeden de ilerleyebildiğine dikkat çeken Uras, "Sağlıksız beslenme, sigara, alkol, obezite meme kanserine zemin hazırlıyor. Memede ele gelen kitle, akıntı, ihmal edilmemeli. Erken teşhis hayat kurtarıyor. Ancak kadınlar hekime başvurmak yerine arkadaş çevresi ve sosyal medyadaki yanlış bilgilere inanarak teşhis ve tedaviyi geciktirebiliyor. Mamografideki radyasyonun kanser yaptığı ya da biyopsi veya cerrahinin kanserin yayılımını hızlandırdığı şeklindeki bilgiler yanlış" diye konuştu.
'HER YIL MAMOGRAFİ ÇEKTİRİN'
Prof. Dr. Uras, günümüzde meme kanserinin 40 yaşın altındaki kişilerde de çok sık görülmeye başladığına dikkat çekerek, "Ailesinde prostat, yumurtalık, pankreas kanseri olan kişilerde risk artıyor. 50 yaşın altında görülen kanserlerde genetik faktörler daha etkili. İlk mamografiyi 35 yaşında, risk taşımıyorsanız 40 yaşından sonra iki yılda bir, 50 yaşından sonra her yıl çektirin" ifadesini kullandı.
'SONUÇLAR BAŞARILI'
Tedavilerin artık kişiye özel olduğunu ve başarılı sonuçlar verdiğini söyleyen Uras, "Akıllı ve ikinci grup ilaçlar kullanıyoruz. Robotik cerrahinin de desteği ile koltuk altında kesi ile iz kalmadan meme kanseri ameliyatı yapmak mümkün" dedi.
AYNA KARŞISINDA KONTROL
Prof. Dr. Uras, 4 adımda basit ama hayati önem taşıyan meme testinin nasıl yapıldığını şöyle anlattı: "Ayna karşısına geçin ve iki elinizi belinize koyun. Her iki memeniz simetrik mi? Görünür bir kitle var mı iyice bakın. Deride ve meme başında bir çöküntü ya da renk değişikliği var mı inceleyin. Sağ ve sol koltuk altınızı kontrol ederek muayeneyi tamamlayın."