İran ile demir çelik ihracat ve ithalatı yapan bir Türk firması, kendilerini Birleşmiş Milletler (BM) adına çalıştıkları şeklinde tanıtan dolandırıcıların kurbanı oldu. Irak ülkesini yeniden yapılandırma adı altında 920 ton demir satan firma parasını alamayınca dolandırıldığını anladı. BM'nin adını kullanan şüpheliler tespit edilirken haklarında iddianame düzenlendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, D.. S.. S… isimli bir şirketin İran ülkesi ile demir çelik ihracat ve ithalatı işini yaptığı, şirketin faaliyet merkezinin İstanbul Fatih olduğu kaydedildi.
"ÖDEMEYİ BM YAPACAK"
Olay tarihinde şirket yetkilisi Benyamin S.'yi telefonla arayan şüphelilerin kendilerini U…. Eğitim Sağlık ve Gıda şirketi yetkilileri olarak tanıttıkları, şüphelilerin müştekiye Birleşmiş Milletler (BM) adına Irak ülkesinin savaştan sonra yeniden yapılandırılması amacıyla betonarme demiri ihtiyacını müştekinin firmasından karşılamak istediklerini, ödemenin BM tarafından yapılacağını söyledikleri belirtildi.
Bunun üzerine müştekinin İstanbul'a gelerek şüpheli Miktad Hashem Y. ile şirket merkezinde buluştuğu, şirket merkezinde şüphelilerin şirketinin BM ile organik bağı olduğuna işaret eden birçok amblemli kağıt vb. gördüğü ve şüpheli Miktad'ın yanında sekreter olarak şüpheli Hafsa M.'nin bulunduğu kaydedildi.
920 TON DEMİR VERDİ
Aynı zamanda tercüme işini bu kişinin yaptığı, şüpheli Miktad'ın toplantı esnasında kendisine ve diğer şüpheli Nawfal Dahham Hammadı H.'nin Birleşmiş Milletler'e ait pasaportunu göstererek müştekiyi BM adına hareket ettiğine ikna ettiği, imzaladıkları anlaşma gereğince müştekinin 920 ton demiri şüpheli Miktad'a teslim ettiği halde parasını alamadığı belirtildi.
Savcılıkça, ifadesi alınan tanıkların müşteki iddialarını doğruladıkları, şüpheli Miktad hakkında yakalama kararı çıkarıldığı, şüpheli Nawfal'ın ise şirketin müdürü sıfatıyla yetkili olduğu, şirkete ait suçta kullanılan telefon numaralarının kendi adına kayıtlı olduğu kaydedildi.
BM ADINI KULLANDILAR
Şüpheli Hafsa'nın ise sekreterlik ve tercümanlık yaparak suça ortak olduğu, şüpheliler Miktad, Nawfal ve Hafsa'nın fikir ve eylem birlikteliği içerisinde, Birleşmiş Milletler Kurumu adına hareket ettikleri intibasını uyandırması için bu uluslarası kurumun amblem ve unvanını kullandıkları kaydedildi.
İddianamede, bu kurumu anımsatacak şekilde şirket kurdukları ve daha sonra Birleşmiş Milletler adına şüpheli ile irtibat kurmak suretiyle kurum adına hareket ettiklerine müştekiyi inandırarak müştekiden haksız menfaat elde ettikleri belirtildi.
Şüphelilerin 'Tacir veya Şirket Yöneticileri ile Kooperatif Yöneticilerinin Dolandırıcılığı' suçundan cezalandırılması istendi. Dava, ilerleyen günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.