Doğu Karadeniz Bölgesi'nde havaların ısınmasıyla birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakaları yoğun görülmeye başladı. Uzmanlar, özellikle Temmuz ayı içerisinde kenelerden bulaşan KKKA hastalığının zirve yapacağını ve yaz boyunca hastalığın daha fazla görüleceğini değerlendiriyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selçuk Kaya, "2 yıldır pandemi nedeniyle insanlarımız evlere kapanmıştı. Şimdi ise açık alanlara çıkmaya, ziyaretlerin artmasıyla beraber KKKA olguları beklendiği gibi dönemsel olarak vakalar tekrar gelmeye başladı. Fakat çok şükür bizde herhangi bir ölümcül giden vaka olmadı. Ciddi bulgularla gelen hastalarımız oldu, bunlar da takibe alıp, çok şükür normal seyirle tedavilerini tamamlayarak taburcu edebildik. Genellikle havaların ısınmasıyla beraber Nisan ortası Mayıs-Haziran, Temmuz döneminde de kene vakaları pik yaptığını görüyoruz. Yaz dönemi boyunca bu şekilde yoğunlukla seyredip Eylül-Ekim ortalarına doğru havaların soğumasıyla açık alanlara olan ziyaretlerin azalmasıyla beraber kenelerle olan temas azaldığı için o dönemlerde genellikle azalarak sonlanıyor. Bütün yaz boyunca ise görünen o ki çok daha fazla sayıda vakalarla karşılaşacağımıza inanıyorum" dedi.
"DÜNYA GENELİNE GÖRE KENE VAKASI ÜLKEMİZDE ÇOK DÜŞÜK"
Dünya geneline bakıldığında ülkemizde kene vakasından dolayı ölüm risk oranlarının çok düşük olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kaya, "Hastalığın doğasında ölüm riski var. Dünya geneline göre kıyasladığımız zaman ise bizdeki ölüm oranlarının çok daha düşük olduğunu söyleyebiliriz. Bunda bizim hastalıkla ilgili giderek artan deneyimlerimizin ve erken müdahalelerimizin yanı sıra etken olan mikrobun bir takım alt tipleri var. Ülkemizde ve Avrupa'da görülen tiplerde belli bir benzerlik söz konusu ancak dünyanın farklı bölgelerinden daha farklı bildirilen yüksek ölüm oranlarının biraz da bu alt tiplerle ilişkili olduğunu belirtebilirim" şeklinde konuştu.
"KENE ISIRMALARININ ÖLÜMCÜL OLDUĞUNU UNUTMAYALIM"
Kene ısırmalarının ölümcül olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kaya, "İlk zamanlara göre bilgi birikimi, deneyim artıyor. Ama bir taraftan da giderek daha aşina hale geldiğimiz için bazı hastalıklar sıradanlaşmaya başlayabiliyor. Bunlardan birisi de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'dir. Hastalığın her halükarda ölümcül seyredebilme potansiyeli olduğunu unutmamalıyız. Doğada gezerken, mutlaka kene teması yönünden dikkatli olmamız gerekir." ifadelerini kullandı.
BELİRTİLERE DİKKAT EDİLMELİ…
Kene ısırmalarına karşı hastalığın klinik belirti ve bulgularının çok önemli olduğu uyarısında bulunan Prof. Dr. Kaya, "Kene vücuda yapıştığında başı kopartılmadan fakat özellikle başı kopartılmadan çıkartılması gerekiyor. Bunun içinde hiç vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna gidilerek orada kenenin uygun şekilde çıkarılması gerekiyor. Ondan sonraki süreçte de kuluçka periyodu boyunca hastalığın klinik belirti ve bulguları açısından mutlaka takip edilmesi gerekiyor. Ateş, halsizlik, bulantı, kusma, kas, eklem ağırları, özellikle kanama ya da ciltte döküntü gibi bulgularla hastalık gidebildiği için bu bulgular açısından mutlaka uyanık olmaları ve bunlardan biri olduğu takdirde bu zaman zarfında bir sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri gerektiğini söyleyebiliriz" açıklamasında bulundu.