Yollar... Okullar... Kanallar...
Helikoptere binince panik atağım tutmasa güzel olurdu. Ne güzel uçup, ta yukarılardan "kan damarlarını" çekecektim. Sulama kanallarına kenti yönetenlerin taktığı ortak isim bu: "Kan damarları." Kurumuş, kavrulmuş yaz tarlalarına su götüren kanalları anlatıyor bu isim. Yüzlerce kilometre uzuyor, kıvrılıp, bükülüp, dolanıyor ili, ilçeyi. Dicle'nin suları binlerce yıl olduğu gibi yine yörenin canına can katacak ama bu defa sırf yatağı üzerinde değil; ta içerlere, köylere, arazilere kadar öpüp okşayarak...
HAVAALANI DEV GİBİ
Söz uçmaktan açıldı havaalanı konusundaki müthiş projeden söz etmeliyim. Malum kâğıt üzerinde nüfus 1.5 milyon görünüyor. Ama bu rakam göçler ve kısa süreli gelenlerle neredeyse 2 misline yakın aslında. Biliyorum ki buraya günde 18 uçak gelir ve gider. Yılda 1 milyon 250 bin yolcu şu an aşılmış bile. Şimdi bir de uluslararası direkt uçuşlar da başlayacak. Apron sıkıntısı vardı. Uçaklar bekliyordu. 2011'da hem apron yapımı, hem terminal binası yapımı hem de bir pist uzatımı genişletilmesi konusunda hummalı çalışmalar var. O zaman da 50-100 uçak inip kalkacak kente. Diyarbakır'ın bin 255 tane köyüne şebekeli içme suyu geldi. Diyarbakır'ın 4 bin 500 kilometre köy yolu yapıldı. Diyarbakır'ın ilçeleri, beldeleri, köyleri sağlık ocaklarıyla, sağlık evleriyle, hastaneleriyle buluştu. Diyarbakır-Silvan arası 80, Diyarbakır-Bismil arası 55, Diyarbakır- Ergani arasında da 65 kilometre duble yol yapıldı.
SU HASRETİ DİNDİ
Diyarbakır'ın çok uzun zamandan beri beklediği çevre yolu inşaatı başladı, bitmesine ramak kaldı. Türkiye'nin ilk "organize hayvancılık" projelerinden biri yapıldı. Diyarbakır Hipodromu, Diyarbakır Kültür merkezi, kapalı spor salonları, halı sahalar, çim hokeyi alanları hızla gelişiyor. Diyarbakır'a Türkiye'nin en büyük kent ormanlarından biri oluşturuldu. Bunca çalışmaya, uğraşa yatırıma rağmen hâlâ büyük bir iştahla kendisini doyuracak yatırımları bekliyor Diyarbakır. Vali Toprak konuya açık seçik yaklaşıyor. Diyor ki; "Sağlık, eğitim, alt yapı aşırı göçün artırdığı nüfus yoğunluğundan zorlanıyor. Öyle sınıflar var ki mevcudu 70-80. İkili eğitim olmasına rağmen... Onun için derslik yapımı gerekiyor. Elimizde para var. Ama bazen alt yapı sorunları nedeniyle harcayamıyorduk. Şimdi trilyonlarca parayı alt yapıya yatırdık. Bakınca görülmüyor ama Diyarbakır yer altından su, elektrik diğer enerjiler konusunda şahlanmış bir at gibi oldu şükür ki. Bu çalışmalar işsizlik alanlarına da önemli bir çare olacak. Kent merkezinde 300 bin öğrenci var. Toplamda ise 430 bin. Yani 1 milyon 515 bin nüfusun 430 bini fiilen okula giden öğrencilerden oluşuyor. Her branşta meslek liseleri açtık. Özel sektörün ve hayırseverlerin de yardımıyla son 5 yıl içinde 40'ın üzerinde ilköğretim okulu, 16 lise... Bu, ne kadar çalışmamız gerektiğini de ortaya koyuyor. Hâlâ ikili eğitim yapıyoruz ama sınıf mevcutları yüksek."
DİYARBAKIR'IN KAMU YATIRIMLARI
Diyarbakır'da 23 kuruluşa ait 418 proje bulunduğu bilgisini de alıyorum yetkililerden. Bu projelerin toplam proje tutarının 4 milyar 422 milyon TL olduğunu, projeler için 2010 sonuna kadar 1 milyar 377 milyon 581 bin TL harcama yapıldığını da öğreniyorum. Biten proje sayısı 15, devam eden proje sayısı 215, ihale aşamasındaki proje sayısı ise 116'ymış. Henüz başlanılamayan proje sayısı ise 72. Yatırımların sektörel değerlendirmesi ise şöyle sıralanıyor: Tarım 119, Madencilik 1, Enerji 63, Ulaştırma 29, Kültür ve Turizm 30, Ormancılık 22, Eğitim 55, Sağlık 12, Spor 7, Diğer Kamu Hizmetleri 80.
TOKİ NELER YAPTI
Kentte Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) yatırımları da hayli çarpıcı. TOKİ, kentte 8 bin 100 konut, 768 adet yoksul konutu, biri 400, diğer üçü 150, 100 ve 18 yataklı olmak üzere 4 hastane, 4 lise, 9 ilköğretim okulu, 2 spor salonu, 6 cami ve şadırvan, 6 ticaret merkezi, 3 sağlık ocağı, kütüphane, kafetarya ve kreşten genel altyapı tesislerine kadar pek çok tesisi yapıp kullanıma açmış.
HÜSEYİN KAÇAR