Edebiyat ve kültür hayatının önemli siması olan ve toplumsal hafızaya 'Dirilişin Şairi' olarak geçen Sezai Karakoç vefatının 3'üncü yıldönümünde dualarla anılıyor. İlk yazıları 1950'li yıllarda üstad Necip Fazıl Kısakürek'in Büyük Doğu dergisinde yayımlanan Karakoç, 1963'ten itibaren günlük yazılar kaleme aldı. Türk edebiyatının en sevilen şiirlerinden biri haline gelen "Mona Rosa" şiiriyle okuyucunun kalbinde taht kuran Karakoç, "Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine" şiirini ise çok sevdiği İstanbul'a yazdı. İslam dünyasının dirilişi için yazılar kaleme alan Karakoç, şiirlerinde ise metafizik bir ürpertiye yer verdi. Diriliş Dergisi'ni yayımlandığı yıllarda içerikleri nedeniyle birçok defa tahkikata uğradı. Yazıları, fikirleri ve aksiyoner hayatıyla bir nesle istikamet çizen Karakoç, kendisinden sonra gelen nesli de etkilemeye devam ediyor.
NESİLLERİ ETKİLEDİ
Bütün sanat hayatı boyunca, İslam ümmetinin dirilişi için gayret gösteren ve düşünce sistematiğini bu şekilde çerçeveleyen Sezai Karakoç, 22 Ocak 1933'te Diyarbakır Ergani'de doğdu. Okumaya Batı klasikleriyle başlayan Karakoç, üstad Necip Fazıl Kısakürek'in, Büyük Doğu Dergisi'nden etkilendi. Daha sonra ilk yazılarını da bu dergide kaleme aldı. Karakoç, birçok gazete ve dergide, 'Diriliş' adı altında yazılar kaleme aldı. 1975 tarihinden itibaren ise kendi çıkardığı Diriliş Dergisi'nde yazdı. Diriliş Dergisi'yle hem kendi neslini hem de sonraki nesilleri büyük oranda etkiledi. Karakoç dünya sürgününü 16 Kasım 2021'de tamamlandı. İstanbul Şehzadebaşı Camii Haziresi'ne defnedildi.