Uzman Psikolog Esma Nur Çumak, "Pek çok fiziksel rahatsızlığın altında yer alan hareketsizlik, psikolojik rahatsızlıklarda da etkisini gösteriyor. Çocukların daha az hareket etmesindeki en önemli nedense ekran karşısında geçirilen sürenin uzun olması. Bu süre uzadıkça çocuklarda oyun kurma, aktivite üretmekte zorlanma, sosyalleşememe gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Bu da ileriki dönemlerde özgüven problemi, çekingenlik ve kendini yalnız hissetme şeklinde ortaya çıkabiliyor ve depresyona neden oluyor. Burada kısır bir döngü fark ediyoruz. Ekranla başlayan ve tekrar ekranla bağdaşan bir döngü. Bilinçli ekran kullanımı ve fiziksel, sosyal aktivitelere yönlendirme ile çocukların sosyal bir yaşam oluşturabilmelerini destekleyebiliriz. İlkokul çağındaki tüm çocuklarda günlük toplam ekran süresinin en fazla 1 saat olmasını öneriyoruz. 12 yaş ve üstü çocuklar ile yetişkinlerde ise tüm ekran kullanımının 2 saat ile sınırlandırılmasını tavsiye ediyoruz. Özellikle 12 yaş altında telefonun, sosyal medyada çocuğun kendine ait bir hesabının olmaması önemli" dedi.
ÇOCUKLARIN SOSYAL YAŞAMLARINA EGZERSİZLER EKLENMELİDİR
Uzman Psikolog Yeliz Arda; ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocukların ruh sağlığı üzerinde etkili oldukları ve bu nedenle sağlıklı birer rol model olmalarını ve çocukları iyi gözlemlemeleri gerektiğini dile getirdi. Arda; "Çocuklarda depresyon, ebeveynlerin mutlaka farkına varması gereken problemlerden bir tanesidir. Ailelerin özellikle depresyonu nasıl fark edeceklerini ve neler yapabileceklerini iyi bilmeleri gerekir. Öncelikle sosyal yaşamları içerisine egzersizler, hafif sporlar veya doğada yapabilecekleri bazı oyunlar, etkinlikler çalışmalar dahil edilmelidir. Mutluluk hormonlarının salgılanması depresyon riskini azaltacaktır. Bunun için de öncelikle hareket alanlarının çoğaltılması şarttır" ifadelerini kullandı.