İzmir Depremi'nde evi yıkılan depremzedelerin bir yıldır beklediği emsal artış kararı İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından karara bağlanmıştı. Kent genelinde parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 emsal artışı mecliste kabul edilmişti. Emsal artışı kararına tepki gösteren Türk Mühendisler ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu, 'hukuka aykırılık ve kent suçu' vurgusu yaparak plan notlarına itiraz etmişti. İtirazların reddedilmesinin ardından TMMOB emsal artışı kararını yargıya taşıdı. Yürütmenin durdurulması istemiyle İzmir İdare Mahkemesi'ne yapılan başvuruda, "Dava konusu işlemin hukuka ve kamu yararına aykırılığı yukarıda ayrıntılı olarak ifade edilmiş olup, oluşması muhtemel hataların önlenebilmesi ve kent açısından telafisi olanaksız zararlara mahal verilmemesi için, kesin yargı kararı oluşturuluncaya kadar, söz konusu plan notunun öncelikle yürütmesinin durdurulması ve sonrasında iptali gerekmektedir." denildi.
"DAVADAN ÇEKİLMEYE DAVET EDİYORUZ"
İzmir Depremzedeleri Derneği tarafından düzenlenen protesto kapsamında Mimarlar Odası'nın önünde toplanan depremzedeler, TMMOB yetkililerini yuhalayarak açılan davanın geri çekilmesini talep etti. Dernek Başkanı Haydar Özkan açılan davaya sert tepki göstererek, "30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen depremde 79 bin 279 bağımsız bölüm hasar almış yaklaşık 250 bin vatandaşımız evsiz kalmıştır. Yakınlarıyla birlikte yaklaşık 500 bin yurttaşımız da mağdur olmuştur. 1 senedir mağduriyeti ve içinde bulunulan çözümsüz süreci haykırmaktayız. Geçtiğimiz süreçte sesimizi sağır sultan bile duymuş olmasına rağmen mağduriyetimizi anlamış, çıkmazımızı görmüş olmasına rağmen maalesef TMMOB kulaklarını tıkamış, bizi duymamakta ısrar etmiştir. Geldiğimiz noktada tarihsel birikiminin de etkisiyle yaşamın her alanında halktan emekten yana olan TMMOB'un İzmir Büyükşehir Belediye Meclisince onanan imar artışı iptali için açmış olduğu davayla ilgili haksızlığını herkese göstermek için buradayız" dedi.
EMSAL ARTIŞI TEK ÇIKIŞ YOLU
TMMOB'un İzmirli depremzedeleri duymamak ve görmemek için vermiş olduğu çabaya şahit olduklarına dikkat çeken Özkan, "En büyük destekçimiz olacağına inanmış olduğumuz TMMOB depremzedeleri görmezden gelmekte sorunun çözümü için hiçbir öneri sunmamaktadır. TMMOB'un 'Devlet evlerinizi bedava yapsın' talebi gerçeklikle bağdaşmamakta, popülist bir söylem olarak kalmaktadır. Ülkemizin ve yurttaşlarımızın içinde bulunduğu ekonomik koşullar herkesin malumudur. Gerçekçi politikalar üretmek gerekmektedir. Ülkemizdeki enflasyonla birlikte dönüşüm için ödenmesi gereken miktar 600 – 700 bin TL'ye kadar tırmanmıştır. Bu meblağları depremzedelerin ödemesi olanaksızdır. Emsal artışının tek çıkış olduğu aşikardır. Aksi durumda arsa payları yok paraya satılacak ve göç yaşanacaktır. TMMOB yurttaşlarımızın göçe maruz kalmasına, arsalarımıza bölgede sayısı artan gökdelenlerin inşa edilmesine razı mıdır?" dedi.
"ACABA BİZİMLE YÜZLEŞMEK İSTEMİYORLAR MI?"
Özkan konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Yerel yönetim tarafından sağlanacak olan emsal artışı, merkezi hükümet tarafından sağlanacak sıfır faizli uzun vadeli kredi istedik. TMMOB hasarlı evlerin yenilenmesinin önüne geçerek olası bir depremde yaşanacak olan can kayıplarının sorunlarını üstelenecek mi? Emekten yana olan TMMOB'u tarihi boyunca olduğu gibi haktan, emekten yana olmaya, depremzedelerimizin hayatını karartan bu kararından vazgeçmeye, davayı geri çekmeye davet ediyoruz. Artık yakamızdan düşün. Eylem tarihimizi açıkladıktan sonra TMMOB'un belediyeyi mahkemeye vermesi düşündürücüdür. Acaba bizimle yüzleşmek istemiyorlar mı? Sayın Serdar Sandal başkanın bizle yaptığı toplantıda TMMOB üyeleri bir taraftayken 'Bizi neden halkla karşı karşıya getiriyorsunuz' diye tepki gösteren TMMOB üyeleri acaba halktan uzaklaşmak için mi bunu seçmişlerdir. Halka inmek bu kadar zor mudur? 15 aydır 3 defa TMMOB'un ayağına gitmiş olmamıza rağmen 1 kere depremzedeleri ziyaret edip derdimizi amacımızı sormadılar. Ortak noktada buluşalım demediler. Sadece televizyonlara çıkıp, 'Üçüncü köprü satılıp, depremzedelerin evleri yapılır gibi' saçma, popülist, anlamsız ve bizim için kabul edilemez bir anlayışla söylemlerde bulunmaları bizi çok üzmüştür. Bizler depremzedeyiz, bizler rantçı değiliz, bizler sadece yüzde 20 emsal olarak verilen hakkımızı şu anda ekonomik durum nedeniyle kaybetmiş olmasına rağmen emsalimize kimsenin dokunmasına müsaade etmeyeceğiz."