Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan 'Demir Yumruk' soruşturması tamamlandı. Soruşturma kapsamında 3 ayrı suç örgütüne yönelik 29 ilde operasyon düzenlendi. Aralarında Erol Evcil, Hüseyin Eryılmaz ve Melih Karabacak'ın da bulunduğu 29 kişi tutuklandı.
Başsavcılık tarafından Karabacak grubuna yönelik hazırlanan iddianamede, örgüt yöneticileri Melih Karabacak, Fatih Öztürk, Eşref Şahin, Zübeyr Yiğit ve Murat Yeşilaş'ın, 'Suç örgütü kurmak' ve 'Suç örgütü kapsamında zincirleme şekilde kamu kurumlarına yönelik dolandırıcılık' suçlarından 43 yıla kadar, 62 kişi hakkında 'Suç örgütüne üye olmak' ve 'Kamu kurumlarına yönelik dolandırıcılık' suçlarından 39 yıla kadar, 20 kişi hakkında 'Dolandırıcılık' suçundan 35 yıla kadar, 49 kişi hakkında ise 'Suç örgütüne üye olmak' suçundan 4 yıla kadar hapis cezası istendi.
ÖRGÜTÜN 2 TEMEL YÖNTEMİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, TAPE kayıtları, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bilirkişi raporu, MASAK raporu ve tanık beyanları ile birtakım şüpheli beyanlarından suç örgütünün 2 temel yöntemi olduğunun tespit edildiği kaydedildi. İddianamede, ilk yöntemin demir çelik piyasasından, özellikle de DETAŞ Grup firmalarından aldıkları faturasız demiri organizasyon kapsamında kullandıkları firmalar üzerinden faturalandırarak yani piyasada bilinen adı ile giydirerek satıldığı anlatıldı.
İkinci yöntemin sahte fatura ihtiyacı olan şirketlere hiçbir mal veya hizmet teslimi olmadan düzenledikleri sahte faturaları satmak olduğu aktarılan iddianamede, giydirme yönteminde fabrika ve haddehanelerde üretilen kayıt dışı demir DETAŞ Grup firmaları gibi ödeme imkan ve kabiliyeti yüksek, piyasada sözü geçen ve hatta piyasada faturalı ve faturasız demirin fiyatını belirleyebilecek olan güçlü firmalar tarafından satın alındığı ifade edildi.
KAYITLI FATURA 'A' KAYITSIZ FATURA 'B'
TAPE kayıtlarına yer verilen iddianamede, DETAŞ Grup firmaların sahibi olan Melih Karabacak mal alımı yaptığı fabrika ve haddehanelerle yaptığı görüşmede iki tür fiyat aldığı belirlendi. Bunların A ve B olarak kodlandığı, A diye tabir edilen kayıtlı faturalı normal mal olduğu, B'nin ise faturasız olarak alınacak olan kayıt dışı demir olduğu tespit edildi. Giydirme yönteminde faturasız olarak alınan demire organizasyon kapsamında kurulan paravan firmalardan fatura, sevk irsaliyesi, kantar tikesi düzenlenerek faturasız demir faturalı ve belgeli hale getirildiği ifade edildi. İddianamede, Organizasyonun finansal ayağını yürüten Eşref Şahin gün sonunda sürekli DETAŞ Grup firması çalışanları ile teyitleştiği aktarıldı. Her gün milyonlarca nakit paranın Türkiye'nin birçok ilinden DETAŞ Grup firması çalışanlarına teslim edildiği kaydedilirken, iddianamede, bu tutardaki paraların nakit olarak gönderilmesi de bu paranın kaynağının kayıt dışı olduğunun en büyük göstergesi olduğu anlatıldı.
ÇALIŞMA YÖNTEMİ ŞEMAYLA ANLATILDI
Örgütün ikinci yönteminin anlatıldığı iddianamede, sahte fatura düzenleyicilerinin genel özelliklerinin birçoğunu da taşımadıklarından dolayı düzenledikleri sahte faturaların piyasada yüksek oranlarda alıcı buldukları belirtildi. Firmanın kendilerince sağlamlığına göre yüzde 4 ile yüzde 9 arasında piyasaya sahte fatura temin ettikleri tespit edilirken, vergi incelemelerinde sahte fatura kullanan mükelleflerin, bu faturalar karşılığında bir mal veya hizmet satın aldığını ispat edebilmesi için ödeme yapmış olması gerektiği ifade edildi. Söz konusu ödemeleri de organizasyon kapsamında kurulan iki yöntemle gerçekleştirdikleri, ödeme yöntemlerinden birincisinin sahte fatura kullanan mükellefler suç örgütü kapsamında sahte fatura kullandıkları şirketlerin banka hesaplarına bu ödemeleri gönderdikleri, paravan firmaların banka hesaplarını kontrol eden Eşref Şahin'in bu aşamada devreye girdiği aktarıldı. İddianamede örgütün yöntemlerine ilişkin, "Hesaba gelen parayı, paranın gelmesine müteakip bankadan tekrar sahibine gönderse yada nakit olarak çekip teslim etse bu işlem vergi inceleme süreçlerinde fiktif yani gerçek olmayan işlem olarak adlandırılacaktır. Bu sebeple kontrol ettiği onlarca firmanın kendi aralarında da fatura ticareti olması sebebiyle her firmanın arasında sözde cari hesaplar bulunmaktadır. Sahte fatura alıcısından gelen bu parayı kendi kontrolünde olan hesaplar arasında transferler yaparak paranın izini kaybettirmektedir. Bu duruma örnek vermek gerekirse sahte fatura düzenleyen firmanın hesabına gelen para kısa süre içerisinde o firmanın fatura aldığı başka bir paravan firmaya ödeme olarak gönderilmektedir. Bu işlem bu yöntemle birkaç firma arasında gerçekleştirilmektedir. Vergi inceleme sürecinde gelen parayı takip etmek isteyen vergi müfettişi görecektir ki firmanın hesabına gelen para, firmanın ödemelerinde kullanılmıştır. Oysaki para hesaplar arasında takla attırılarak izi kaybettirilmiştir" denildi.