Geçtiğimiz yıl 26 Mayıs tarihinde merkez Selçuklu ilçesi Beyhekim Mahallesi Arafat Sokak üzerinde bulunan günlük kiralık dairelerin bulunduğu apartmanda meydana gelen olayda; Fatih Özçiftçi ve Yaşar Karadeniz, evlerine misafirliğe çağırdıkları Ayşe Nur Eker'e (29) sarkıntılıkta bulundu. Özçiftçi ve Karadeniz, çocuğuyla birlikte evden çıkmak isteyen Eker'i dövmeye başladı. Sesler üzerine yardıma gelen Orhan Çumralıgil ve arkadaşı Dündar Kömürcü (43), Özçiftçi tarafından bıçaklandı. Vücuduna 3 bıçak darbesi alan Çumralıgil, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Şüphelilerin Orhan Çumralıgil'e yönelik 'kasten öldürme' eylemleri nedeniyle müebbet hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi.
Orhan Çumralıgil
Savcılık ayrıca Fatih Özçiftçi hakkında, Dündar Koyuncu'ya yönelik 'kasten öldürmeye teşebbüs', Ayşe Nur Eker'e karşı 'basit yaralama ve birden fazla kişi ile tehdit' suçlarından 21 yıla kadar, Yaşar Karadeniz hakkında ise Dündar Koyuncuya yönelik 'kasten öldürmeye teşebbüs', Ayşe Nur Eker'e karşı ise 'basit yaralama, birden fazla kişi ile tehdit, hakaret ve sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı' suçlarından 28 yıla kadar hapis ile cezalandırılmalarını talep edildi.
'ŞUURUMU KAYBETMİŞİM'
Tutuklu sanıklar Yaşar Karadeniz ve Fatih Özçiftçi, Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde ilk kez hakim karşısına çıktı. Fatih Özçiftçi, duruşmaya bizzat katılarak savunma yapmak istediğini, SEGBİS üzerinden savunma yapmayacağını söyledi.
Yaşar Karadeniz ise savunmasında, "Fatih'i evinden alarak eve gittik. Yoldan da içki aldık. Hem alkol alıp hem yerken komşum olan Ayşe Nur'a mesaj atıp gelmek ister misin? dedim. O da bir süre sonra çocuğuyla birlikte geldi. Ayşe Nur ile 2 aylık sevgiliydik. Fatih lavaboya gittiğinde bu ilişkinin yanlış olduğunu söyledi. Sonra aramızda tartışma çıktı. Ayşe Nur'a evden gitmesini söyledim. Tartışarak kapıya çıktık. Bu sırada diğer daireden Orhan ve arkasından gelen Dündar üzerimize doğru geldi. Orhan hiç dinlemeden bana yumruk attı ve ben yere düştüm. Şuurumu kaybetmişim. Kendime geldiğimde Fatih'in elinde bıçak vardı ve Ayşe Nur ile dışarıdan geliyordu. Orhan ve Dündar'da kanlar içerisinde yerde yatıyordu. Yaşıyor mu diye Orhan'ı bacağını ayağımla dürttüm. Dündar da eliyle karnını tutuyordu ve durumunun iyi olduğu söyledi. Orhan ve Dündar'da herhangi bir bıçak yoktu. Benim olaya herhangi bir dahlim yoktur." dedi.
'KIZI HERGÜN BABASINI SORUYOR'
Duruşmada müşteki olarak dinlenen anne Emine Çumralıgil, "Bizim canımızı aldılar, ciğerimizi yaktılar. Bir tane evlat yetim kaldı. Her zil çaldığında 'Babam mı geldi?' diyor. 'Babamı arayın, gelsin, ne zaman gelecek?' diye soruyor. En ağır cezayı alsınlar" dedi.
Baba Turhan Çumralıgil ise, "Utanmadan yalan söylüyorlar. Kamera kayıtları ortada. Oğlumu defalarca bıçaklıyorlar. Yerdeyken tekme vuruyorlar. Vahşice oğlumu öldürüyorlar. Şimdi de sütten çıkmış ak kaşık gibi, hiç suçu yokmuş gibi konuşuyorlar. Şikayetçiyim" diye konuştu.
Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.