Asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında 11 şehirde yıkımlar yaşanırken, on binlerce kişi hayatını kaybetti. Binaların enkazlarında acı hikayeler kaldı. Kahramanmaraş'taki depremde 3 çocuğundan birini ve torununu kaybeden Şevket Çetindoğan yaşadıklarını SABAH'a anlattı.
"DAHA ÖNCE BÖYLE BİR ŞEYLE KARŞILAŞMADIM"
Depremin ilk günü yaşadıklarını anlatan Şevket Çetindoğan (65), "Daha önce böyle bir şeyle karşılaşmadığımız için anlatması bile çok zor. Ben deprem sallanmaya başlayınca kıyamet oluyor sandım. O sarsıntı, o şiddet unutulacak gibi değil. Böyle bir şeyle daha önce karşılaşmadım" dedi.
"KIZIM VE DİĞER TORUNUMUN CENAZELERİ 7 GÜN SONRA ÇIKTI"
Ebrar Sitesinde yaşayan kızı Meltem Çetindoğan (38) ve torunu Esma'nın (18) cenazelerinin 7 gün sonra enkazdan çıkarıldığını kaydeden Çetindoğan, "Küçük torunum Rabia ilk gün Ebrar Sitesinden 6 saat sonra kurtarıldı. Birisinin kolundan tutmuş, 'Beni kurtarın' diye yalvarmış. Şu anda sağlık durumu iyi. Kızım Meltem ve torunum Esma'yı 7 gün sonra Ebrar Sitesi enkazından ölü olarak çıkardık. Ne olacağımız belirsiz, şu anda çadır kentte kalıyoruz. Konteynır için başvuru yaptık, bekliyoruz. Sağ olsunlar devletimiz yanımızda. Bize hizmet ediyorlar, yemekleri çok güzel. Banyomuz, çamaşırhanemiz her şeyimiz var. Allah razı olsun" şeklinde konuştu.
Dulkadiroğlu ilçesinde bulunan Kocabaş Sitesinde yaşadıklarını belirten Çetindoğan, 16 bloklu sitede 15 katlı iki tane binanın yıkıldığını ve kendi apartmanlarının ise ağır hasar aldığını söyleyerek, "Sitede 100'den fazla insan öldü. Evde eşim ve torunum vardı. Biz deprem bitene kadar bekledik, daha sonra aşağı indik. Kıyameti yaşıyoruz sandık, film sahnelerinden alıntı sahneler gibiydi. Oturduğum apartman yıkılacak, 5 yıllık bir binaydı ve borcu daha bitmemişti. Bir yıl daha borcum vardı. Borcunu ödemeden yıkıldı evimiz" diye konuştu.