Esra Füzün (42), 4 yıl önce eşiyle birlikte işlettiği kırtasiye dükkânı için kitap tanıtımı yaparken gittiği bir okulda masal anlatıcılığının ne olduğunu öğrendi. Okul müdürü kendisine çocuklar için İzmir'den masal anlatıcısı getirdiğini söyleyince merak etti ve hikâye anlatma sanatını araştırmaya başladı. Farklı yerlerde gittiği atölyeler ve aldığı eğitimlerin ardından hocasının da tavsiyesiyle yolda, parkta, okullarda önüne kim gelirse masal anlatmaya başladı. Yetişkinlere düzenlediği masal gecelerinin ardından yakın köylere giderek buradaki çocuklara masal anlatmaya başladı. Çocukların ilgisinin çok büyük olduğunu gören Füzün, onlara masal kitabı hediye etmek istedi. Yetişkinlere masal geceleri düzenleyip performansın sonunda masal kitabı projesi için destek toplamaya başladı. Bu proje sayesinde çocuklara yüzlerce kitap dağıttıklarını ifade eden Füzün, kitapları ellerine aldıklarında yüzlerindeki mutluluğun paha biçilemez olduğunu söylüyor ve masal anlatıcılığı serüvenini şu sözlerle anlattı:
ÇOCUKLAR BENİ BESLİYOR BANA KAYNAK OLUYOR
"Yetişkinlere masalı kabul ettirmek çok kolay olmadı ama samimiyet benim düsturum. O samimiyeti yakaladığımız anda herkes kendini masalın sihirli dünyasına bırakıyor. Kesinlikle duygusal bir yolculuk. Masal bir sembol dili, içinde çok fazla yapı var. Hemen o dünyanın içine girebiliyorlar. Biz birlikte olabilmeyi, anda var olabilmeyi ve dinlemeyi çok özledik. O yüzden beni kucakladılar çok garipsenmedim. Çocuklar benim için inanılmaz besleyici, yetişkinlere bunu kabul ettirmek ise daha zor. Çocuk zaten o oyunun, hayal dünyasının içinde. Kolay giriyor ve masalcıyı da samimi ve saf bir şekilde dâhil ediyor ki onların geri bildirimleriyle etkileşimli bir şey çıkıyor. İlk zamanlarda çocuklara anlatmak ve onların dikkatini canlı tutmak daha zor gibi geliyordu. Ama hiç de öyle olmuyormuş, onlar beni besliyor, kaynak oluyor. Daha sonra çocuklar için çok daha fazla alan buldum kendime."
"ŞEHİR HAYATINDA BUNLARI BULABİLMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Dağ köylerine gittiğinde çok samimi bir şekilde karşılandığını dile getiren Füzün, "Bir kişinin seni görmesi yeterli. 'Şenlik var şenlik hadi gelin' diyerek birbirlerine haber veriyorlar. Hepimiz yola seriliyoruz. Müzikler çalınıyor, dans ediliyor, çaylar hemen demleniyor, sofralar kuruluyor. Masallar hemen anlatılıyor ve çocuklarla kitaplar okumaya başlıyoruz. Şehir hayatında bunu bulabilmek çok mümkün değil. Onların bize ihtiyacı olduğu gibi bizim de onlara ihtiyacımız var. Bir köyde Kübra adında minicik bir kızımız var. Bir gün bana gelip 'Ben çocuk öğretmeni olacağım, masal anlatacağım' dedi. Henüz okula bile gitmiyor ama iyi bir şey yaptığımızı gördü ve masal anlatmak istediğini söyledi. Ben belki ilerde o ne yapıyor bilemeyeceğim ama Kübra beni bilecek. 'Küçükken köyümüze bir abla gelmişti bize masallar anlatmıştı' diyecek. Bu benim ruhumu besleyen inanılmaz bir şey" şeklinde konuştu.
"HAYALİM BİR MASAL MİNİBÜSÜYLE HER YERİ GEZMEK"
Bir yıl önce arkadaşlarıyla birlikte Masallar Geziyor Projesine başladıklarını belirten Füzün, şunları söyledi: "Gittiğimiz köylerde adımın Esra olduğunu çok bilmezler 'Masalcı Teyze' derler. Ya da sosyal medyada kullandığım Mevzu Masal ismiyle sesleniyorlar. Masal anlatıcısı benim ama okul öncesi öğretmeni, psikolog, sosyal hizmetler mezunu çok kıymetli yol arkadaşlarım var. Her zaman destek oldular, işimi kolaylaştırdılar. Bir nevi sosyal destek de götürüyoruz o insanlara. Eşim ve çocuklarım da her zaman arkamda. Öğretmenler beni görüp davet ettiler, projemize sahip çıktılar. Ben de devlet okullarından hiçbir ücret talep etmeden çocuklara masal anlatıyorum. Duyan herkes bu projeye sahip çıksın daha çok insana ulaşalım istiyorum. Bizimle beraber müzik, resim, yaratıcı drama yapan öğretmenler gelsin. Birlikte yapalım ve birlikte çoğalalım. Ülkenin dört bir yanından davet edenler var ama gitmeyi çok istememe rağmen imkânlar el vermediği için gidemiyoruz. En büyük hayalim bir masal minibüsüyle her yeri gezmek."