Çocuklar, internet ortamının faydalarından yararlanması kadar zararlarına da maruz kalıyor. Şiddet içeren oyunlar, cinsel içerikli internet siteleri ve çocuklar için uygun olmayan videolar büyük etki oluşturuyor. Son dönemde Youtube'daki bazı oyun kanallarında askeri, polisi, öğretmeni, hatta anne ve babayı öldürme videoları çocuklar tarafından en çok izlenen videolar arasında yerini alıyor. Örneğin 'Minecraft Parodileri' adlı bir kanalda bu tarz şiddet içerikli bir video yaklaşık 3.1 milyon izlenme sayısına ulaşıyor. Bu kanalda Minecraft adlı oyunu oynayan hesap sahibi, akıl almaz diyaloglarla dolu oyunu kaydedip paylaşıyor. Çocuklar da bu hesaplardaki sayısız videoya kolayca ulaşıyor ve bunları izliyor. Bu videoları izleyen kitle ise özellikle okul öncesi, ilkokul çağındaki çocukları... Alanında uzman isimler, bu konuya ilişkin SABAH'a konuştu.
Korku içerikli oyundan bir kesit.
'ŞİDDETİ SIRADANLAŞTIRIYOR'
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sefa Saygılı: Çocuğun yaşı küçüldükçe bu tarz zararlı videolardan etkilenme oranı artıyor. Bu videolar çok tehlikeli. Aileler çocuklarını kontrol etmiyor. Bu yüzden çocuk da serseri mayın gibi internette dolaşıyor. Çocukların 'süper ego' dediğimiz vicdanı, sağduyuyu öğrenmesi 3-4 yaşından itibaren oluyor, ergenlik yaşına kadar gelişiyor. Çocuklar bu yaşlarda iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, uygun olanı tehlikeli olandan, güzeli çirkinden ayırt edemiyorlar. Zararlı içerikler doğruyu yanlıştan ayırmalarına engel oluyor. Asker, öğretmen, polis öldürme gibi görüntüleri göre göre sıradan bir şey zannediyor. Bu da çocuklardaki merhamet, acıma ve empati hissini törpülüyor. Gelecek nesiller için çok tehlikeli bir durum. Bu içerikler toplumu tarumar eder; toplumun iyilikten ve vicdandan yana olan eğilimini yok eder, kaos olur. Milyonlarca genç ergen izliyorsa büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Medyadan sivil topluma ve devlet kademelerine kadar bu konuda mücadele etmek için bir kampanya ve seferberlik başlatılması gerek.
'ACİLEN ÖNLEM ALINMALI'
Minika Dergileri Genel Yayın Yönetmeni ve yazar H. Salih Zengin: İnternet oyunlarında bir oyun gibi başlayan şiddet ve çizgi filmlerdeki "sempatik şiddet" belli bir süre geçince şiddetin çocuğun gözünde normalleşmesini beraberinde getirir. Bu kaçınılmaz bir şeydir. Tıpkı kabuk bağlayan bir yarayı yavaş yavaş kaşımak gibi düşünün. Kaşıdıkça tatlı bir zevk verir ve sonunda o kabuğu kazırsınız, altından kan çıkar. Özellikle gelişim çağında olan çocukları şiddet içerikli oyun ve çizgi filmlerden uzak tutmak gerekir. Devlet kurumlarının da internetteki sitelerini sıkı takip ederek "çocuk yararı" ilkesince gereken önlemi ivedilikle alması gerek.
'SUÇA MEYLETTİRİYOR'
Pedagog ve Psikolog Peri Dilbaz: Pedagog olarak cezaevinde çalıştığım dönemde cinayet işleyenlerin çocukluklarına indiğimde suça meylettiren, öldürmeli oyunları çocukluklarında izlediklerini öğrendim. Suça meylettirdiği için de dikkatli olmalı. Şu an bir nesil kültür ve ahlak bakımından kayboluyor. Bilinçlenmemiz ve bilinçli nesil yetiştirmemiz lazım. Veliler, öğretmenler, psikologlar ve pedagoglar el birliğiyle bu soruna çözüm bulmalıyız.
'ÇOCUKLA İYİ İLETİŞİM ŞART'
Sarıyer Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. Yelda Tan: Çocuklar ve gençler, internet ortamında kontrolsüz bir şekilde bulunmamalı. Şiddet ve cinsel içerikli sitelere girilmesi de bir sorun. Çevrimiçi oyunlarla tehlikeli içeriklere maruz kaldıkları gibi tanımadıkları kişilerin tehdit, şantajları sonucu çok kötü durumlarla karşı karşıya kalabiliyorlar. Anne ve babaların çocukla iyi bir iletişim içinde olması gerek. Çocuğu iyi tanımalı, yakın çevresini bilmeli. Her türlü konuyu kendileriyle paylaşabilmeleri için gerekli güveni vermeliler.
Psikolojik Danışman Aleyna Nazlıcan Aday: Çocuklar çizgi filmlerdeki karakterleri rol model alır. Çocuk kendisiyle bağdaştırdığı karakteri taklit etme davranışını da sergiler, çünkü izlediği içerikteki çocuk çok mutlu, kendine güvenen bir konumdadır. Maalesef çocuklar bu şekilde büyüdükçe karşıt gelme davranışları artar. Karşıt gelme bozukluğu dediğimiz durumla çok sık karşılaşıyoruz. Aileler çocuklarıyla baş edemez hale geliyorlar. Okulda arkadaşlarına zarar veren çocuklara dönüşüyorlar.