Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker büyük özlem duyduğu çocukluğunun Kurban Bayramı anılarını SABAH'a anlattı. Eker Diyarbakır'ın o zamanlar 2 bin nüfuslu köyünde çocukluğunda yaşadıkları bayram sabahı coşkusunu şöyle dile getirdi:
KAPI KAPI DOLAŞIRDIK: "Özellikle Kurban Bayramı'nda çocuklar sabah namazından sonra ve akşam saatlerinde yüksek bir yere -genelde caminin damına- çıkarak tekbir getirirlerdi. Çocuklar tanıdık akraba ayrımı yapmadan bütün evleri kapı kapı gezerdi. Benim yaşadığım yer 2 bin nüfuslu bir yerdi ve herkesi tanıdığımız için bütün evleri gezerdik. Her evde bayram sofraları olurdu, isteyen istediği yerde oturur, istediği yemekten alır, yerdi. Çocuklar bayramda ikramlarını, harçlıklarını alırdı. Eskiler belki çok mal mülk sahibi değildi, ama gönülleri çok zengindi. Bayram alışverişinde bayramlık bir şey alınmışsa bu bazen bir ayakkabı bazen bir pantolon bazen bir gömlek çok mutlu ederdi beni."
O TEYZEYİ UNUTAMAM: "Kağıt şekerleri vardı... Bunlar el öpen çocuklara verilirdi. Yaşlı bir teyzemiz vardı, hiç unutmam... Yalnız yaşayan bir kadındı, yoksuldu, parası yoktu ama gönlü çok zengindi. Köy çocuklarının pek ziyaret etmediği bu teyzeyi bayramda özellikle ziyaret etmiştim. Elini öptüm, bana bir avuç kuru üzüm ikram etti. Kağıt şekeri ikram edemedi ama bana ikram ettiği kuru üzüm bende çok derin bir iz bıraktı. Her bayramda ikram edilen çikolataları, tatlıları görünce bir avuç kuru üzümü ve o teyzeyi hatırlarım."
BİLGİSAYAR BAĞIMLILIĞI": Bugünün çocukları bayramları eskiye göre çok farklı yaşıyor. Günümüz bayramlarının farklılık göstermesinin temel nedeni çocuklar özgür değil, televizyon ve bilgisayara bağımlılık derecesinde zaman ayırıyorlar. Hayatları bunlarla kısıtlı. Kırda bayırda dolaşma imkanları yok.