Olay geçtiğimiz Mart ayında meydana gelmişti. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan İddianameye göre meclis üyeleriyle birlikte toplu koronavirüs testi yaptırmaya giden Temel filyasyon ekibinde yer alan Diş Hekimi Tuğba Taşkın Öztürk'e hitaben başörtüsünü kastederek "Ama senin kafanda şu şey varken, ben sana nasıl güvenebilirim, beni zehirlemeyeceğini nereden bilebilirim" şeklinde sözler söylediği aktarıldı. Öztürk'ün şikayetçi olması üzerine ise dava açılmıştı.
SAVCI HAPİS CEZASIYLA CEZALANDIRILMASINI TALEP ETTİ
Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı dini değer içeren başörtüsü kastedilerek kullanılan ifadenin tahkir içerikli olduğu, şaka ve ironi maksatlı dahi kullanımının hayatın olağan akışına ters olduğunu belirterek sanığın "Kamu görevlisine hakaret" suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Bugün görülen duruşmada kararını açıklayan hakim Temel'in beraat etmesine hükmetti.
Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya İsmail Hakkı Temel geldi. Duruşmada taraf avukatları da hazır bulundu. Duruşmaya basın mensupları alınmadı.
"TEŞBİHTE BULUNDUM, YANLIŞ ANLAŞILDI İSE ÖZÜR DİLERİM"
Sanık İsmail Hakkı Temel esasa ilişkin savunmasında "Ben bir kadına hakaret edecek karakterde birisi değilim. Orada aramızda gerçekleşen bir diyalog sırasında bir teşbihte bulundum. Bu ifadem yanlış anlaşıldı ise kendisinden özür dilerim. Daha önce de özür dilemiştim" dedi.
BERAAT KARARI VERİLDİ
Kararını açıklayan hakim olay günü belediye binasında belediye meclis görevlilerine test yapıldığı, kişilerin ve görüşlerin ayrıştırılmaması gereken ortamda kişi ve görüşleri ayrıştırır şekilde hangi partiden olduğunun sorgulanmasının karşı tarafta ben soran kişi ile aynı görüşte değilsem, bana farklı davranırlar mı endişesi oluşturacak nitelikte olduğunu belirtti. İşlemi yapan kişinin başörtülü olması nedeniyle kendisinin hangi görüşten olduğunun tespiti ile kendisine farklı uygulama yapılacağı endişesi olduğu söylenen sözlerin içeriğinin hakaret oluşturmadığını belirtti. Hakim "Sanığın korona virüs testi yapılması nedeniyle hangi partiden olduğunun neden sorulduğunu sorduğu ve bu şekilde siyaseten sorulduğu zannı ile farklı partiden olduklarının tesbiti halinde sadece bu sebeple ayrım yapılabileceği endişesi ile 'ama senin kafanda şu şey varken ben sana nasıl güvenebilirim, beni zehirlemeyeceğini nereden bilebilirim' dediği anlaşılmakta, söylenen sözlerin karşı tarafı küçük düşürücü, onur, şeref ve saygınlığı hedef alır nitelikte olmadığı görülmektedir" diyerek unsurları itibariyle oluşmayan müsnet suçtan sanığın beraatına karar verdi.