Türkiye'nin önemli sanayi şehirlerinden Tekirdağ'da, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü ekipleri, il genelinde çevreyi kirleten tesislere yönelik denetimlerini aralıksız sürdürüyor. 1 Ocak 2019 tarihinden 30 Ağustos 2024 tarihine kadar yapılan 10 bin 680 denetimde; toprak, çevre, hava ve suyu kirleten ayrıca çevreye ağır koku yayan ve 'Çevre Kanunu'na aykırı faaliyette bulunduğu belirlenen 1122 tesise toplam 191 milyon 917 bin 728 lira idari para cezası uygulandı. Bu süre içinde 240 tesis için de faaliyetleri durdurma kararı alındı.
ÇORLU DERESİ'NDE AĞIR KOKU
Diğer yandan Ergene Nehri'nin en büyük kollarından olan ve Tekirdağ'ın Ergene ilçesi Sağlık Mahallesi'nden geçen Çorlu Deresi, kirlilikten en fazla etkilenen derelerin başında geliyor. Dereye karışan endüstriyel ve evsel atıklar, çevreye ağır koku yayıyor. Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Tekirdağ'da Ergene Havzası Koruma Eylem Planı çerçevesinde Organize Sanayi Bölgeleri'nde 5 büyük ortam arıtma tesisinin devreye alındığını söyledi.
Prof. Dr. Tecer, "Şu anda günlük 450 bin atık suyun yaklaşık 250 bin tonu ileri biyolojik arıtma tesislerinde arıtılarak Marmara Denizi'ne derin deşarj yapılıyor. Bunlar, tam kapasiteye henüz ulaşmış değiller. Ancak bu gördüğümüz derede halen kirliliğin devam etmesi, yoğun denetimlerle, kesilen idari para cezalarıyla da ne yazık ki durdurulamıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü'nün buradaki ekiplerince son 5 yılda yaklaşık 11 bin denetim yaptığını, bu denetimler sonucunda 200 milyon liraya yakın idari para cezası kesildiğini, bu kapsamda 240 işletmenin faaliyetlerinin geçici durdurulduğu verilerini aldık. Dolayısıyla otorite burada üzerine düşen görevi fazlasıyla yapıyor" dedi.
'KAÇAK DEŞARJLAR EN BÜYÜK SORUN'
Prof. Dr. Tecer, sadece arıtma tesislerinin sorunu çözmediğini belirterek, "Zihinsel olarak bir dönüşüme ihtiyacımız var. Bu kesilen para cezaları, idari kapatma cezaları muhtemelen ki büyük ihtimalle kaçak deşarjlardan kaynaklanıyor. Burada faaliyet yapan, parasını kazanan, buranın kaynaklarıyla bir ekonomi meydana getiren sanayici, atık sularını arıtma tesislerine deşarj etmek veya vermek yerine kaçak deşarjlarda bulunuyor. Bu kaçak deşarjların önüne geçilmediği sürece ve bir de arıtma tesisleri tam kapasiteli çalışmadığı sürece ne yazık ki bu Ergene'yi besleyen derelerde bu kirlilik bir süre daha devam edecek demektir. Sadece yerel otoritenin birtakım denetimlerle, kontrollerle bir netice alınamayacağının şuradaki dere, bir işareti. Toplumsal bir dönüşüm geçirmemiz gerekiyor, bir zihniyet değişimine ihtiyacımız var. Özellikle sanayicinin bu konulara hassas davranması ve duyarlılık göstermesi lazım" diye konuştu.