Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Uluslararası 3. Sıfır Atık Zirvesi ve Ödül Töreni"nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın elinden 'Sıfır Atık Çevre Kahramanları' ödülünü alan Rahim Demirbaş ve Sabiha Çetinkaya Kuş, SABAH'a konuştu.
"İKİ ORMANIM VAR ÜÇÜNCÜYÜ YAPACAĞIM"
Rahim Demirbaş, "Ormana ülkemizin de dünyamızın da ihtiyacı var. 1969 yılında Konya'da öğretmenken, 4 çuval palamut tohumuyla başlamıştım. İlk öyle başladı. Esasında ise 1998 yılında bu işe yoğunlaştım. Allah nasip etti 500 dekarlık bir arazi satın aldım. 40 bin ağacı parasını bizzat ben vererek diktim, yetiştirdim.
Kendi tohumlarıyla birlikte sanıyorum 50 bini buldu. 2 ormanım var. Bir ormana 18 yaşında hayatını kaybeden oğlum Yahya'nın ismini verdim. Şimdi bir orman daha kurup ona da annem Nazife'nin ismini vereceğim. 5 evim bir dershanem vardı. Hepsi orman sevdası uğruna gitti. 11 köpeğim 8 kedim var. Çevreye hizmetin önemli olduğunu düşünüyorum. Gelecek nesillere bırakılacak en önemli mirasın da orman olduğuna inanıyorum. Çalışmalarımdan yetkililerin haberleri olması iyi. Gayelerimden biri de yaptığım işin rol model olması, belki heveslenip orman dikenler olur."
ÇOCUKLAR ÇÖPTEN SANAT ESERLERİ YAPTI VE SERGİLEDİ
Sabiha Çetinkaya Kuş "23 yıl boyunca avukatlık yaptım. Eşimle birlikte 'İstanbul'da yaşamaya devam mı, yoksa gitmeli miyiz' istişare ettik. 30 Nisan 2019'da istifa ettim. Ve sonunda İzmir'in Urla ilçesinin Özbek Köyü'ne yerleştik. Özbek Köyü çok güzel bir köy. Fakat tüm dünyada olduğu gibi burada da bir çevre kirliliği sorunu vardı. Önce ufak ufak ben çöp toplamaya başladım. Tabi bunlar kolay olmadı. Görünülürlük arttıkça, insanların da dikkatini çekti.
Buradaki okul müdürümüz sayesinde çocuklar da destek verdi. Onlarla birlikte çöp topladık. Burada 5 gün süren bir festival yaptık. Çevre bilinci aşılamak adına. Çocuklar çöpten yaptıkları sanat eserlerini sergiledi. Ben bunları Çevre Bakanlığı'nı da etiketleyerek sürekli paylaştım. Bireysel bir insiyatifin devlet tarafından görülüp, ödüllendirilmesi bizleri sevindirdi. Teşvik edici bir rol oynayacağına inanıyorum. İster rüya ister içsel hikaye deyin, Marmaras ve Manavgat yangınları esnasında, bahçedeki zeytin ve servi ağaçlarının birbirleriyle konuştuğunu duydum. Kimseye öğüt vermeden çöp toplamaya devam ettim. Sonra onlar da fark etti, hep beraber bu hareketi büyüttük."