Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2020 yılında temelini attığı ve inşa aşamasında sık sık ziyaret ederek manevi hamilik yaptığı Levent'in Süleymaniyesi olarak adlandırılan Barbaros Hayrettin Paşa Camisi cemaatine kavuşmasına gün sayıyor. SABAH, Levent Büyükdere Caddesi üzerinde bulunan caminin minarelerinden Allahu Ekber nidalarının yükselmesine günler kala hazırlıkların son durumunu görüntüledi.
DENİZCİLİK TEMASI ÖN PLANDA
Osmanlı Devleti'nin denizci asker sınıfları leventlere ithafen Levent'te inşa edilen ve ismini Osmanlı'nın kahraman denizcisi Barbaros Hayrettin Paşa'dan alan camiin iç tasarımında deniz temalı öğeler ön planda yer alıyor. Caminin ana kubbesinde İbrahim Suresi'nin şu meale denk gelen 32. ayeti yer alıyor. "Gökleri ve yeri yaratan, gökten su indirip onunla size rızık olarak türlü türlü ürünler çıkaran Allah'tır; izni ile denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize veren, nehirleri sizin için faydalı olacak şekilde yaratan O'dur." Caminin pencereleri ve desenlerinde de deniz ve denizcilik dokulu öğeler bulunuyor.
BU CAMİ BİR İHTİYAÇTAN DOĞDU
Caminin inşa sürecine dair bilgi veren Levent Camii Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, caminin bir ihtiyaçtan doğduğunu söyledi. Külünk şu ifadeleri kullandı: "Yıldız Hamidiye Camii'nden Sarıyer - Büyükdere arasında ana caddede bu büyüklükte bir cami yok. Ufak camilerimiz var, yerel ihtiyaçları karşılayan ama camimizin bulunduğu bölge, Levent semti ve etrafımız tamamen iş merkezleriyle, alışveriş merkezleriyle, çepeçevre kuşatılmış, hareketli nüfusun çok yoğun olduğu bir semt."
CAMİNİN AVLUSU TOPLANMA ALANI OLACAK
Barbaros Hayrettin Paşa Camii'nin iç tasarımındaki detaylara dair bilgi veren anlatan Külünk Külünk, " Camimizde aynı anda 20 bin insan ibadet edebilmekte aynı anda da 40 bin insan cenaze namazı kılabilecek imkâna sahip. Bunun bir öte adımı da camimizin sert zemin ve avluları aynı zamanda bir toplanma alanı vazifesini görecek. Bunun için AFAD'a müracaatımızı yapacağız. Burayla ilgili özel bir proje çalışması yapacaklarını tahmin ediyoruz.
MAHFİL KUBBELERİNDEKİ BÜYÜK ÖZVERİ
Mahfildeki kubbelerle ilgili de konuşan Külünk, kubbelerin edirnekâri ve tamamen ahşap çalışmalar olduğunu söyledi. Son dönemde Türkiye'de yapılan en önemli örneklerin biri olduğunu söyledi. Külünk, camideki özveriyi şu olayla özetledi: "Ustası Abdullah Usta. 6 Şubat depreminde Kahramanmaraş'ta ailesinin büyük bir kısmını kaybetti. Depremden sonra ailesini defnetti onlara son görevini yerine getirdi, ardından gelip kubbelerdeki desenleri yapmaya koyuldu.
MİHRAPTA 80 BİN PARÇA ÇİNİ KÜRSÜDE 10 BİN PARÇA KULLANILDI
Külünk, mihrabın 16 metre yüksekliğinde olduğunu ve 80 bin parça çiniden meydana geldiğini söyleyerek en güzel örneğinin 13. yüzyılda yapılan Konya Beyşehir Eşrefoğlu Camii'nde bulunduğunu dile getirdi. Caminin kapıları ise klasik cami kapılarında olduğu gibi kündekari çalışmalarıyla yapıldığını sözlerine ekleyen Külünk, "Kündekari çalışma çivi kullanılmadan ahşabın birbirine ile kenetlenmesiyle meydana gelen bir çalışmadır. Aynı şekilde vaaz kürsü de künde kari çalışma ile yapıldı ve en 10 bin parçadan oluşturuldu.
KÂBE KUŞAĞI VE 99 FANUSLU AVİZE
Külünk camide bir de özel bir eserin yer aldığını belirterek 9 metre 20 santimlik Kabe kuşağından da söz etti. Bu ölçülerde kuşağın yekpare bulmanın çok zor olduğunu söyleyen Külünk, "Bu kuşak kabede kullanılmış bir kuşaktır" dedi. Caminin avizesinin de öneminden söz eden Külünk, "Avizemizde 99 tane fanusumuz var. 99 fanusa Esma-ül Hüsna'ya atıfla 99 tane yaptık" diye konuştu.