Olay, 4 Ocak günü Çankaya ilçesi Göktürk Mahallesi Seyran Caddesi'nde meydana geldi. Hasan Hüseyin Akkuş, kıraathanenin alt katında kanepenin üzerinde iş yeri sahibi tarafından hareketsiz bulundu. İhbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Gelen sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, Akkuş'un hayatını kaybettiği tespit edildi.
OLAYIN AZMETTİRİCİSİ MAKTULÜN ORTAĞI ÇIKTI
Ankara'da kahvehane işletmecisi Hasan Hüseyin Akkuş'un öldürülmesine ilişkin azmettirici olduğu öne sürülen maktul Hasan Hüseyin Akkuş'un ortağı C.A. ile katil zanlısı Volkan Aydın hakkında 'Kasten öldürme' ve 'Kasten öldürmeye azmettirme' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianameye göre, Ankara Çankaya Göktürk Mahallesi Seyran Caddesi'ndeki kahvehaneyi ortak işleten Hasan Hüseyin Akkuş ile C.A. arasında 2 Ocak'ta iş yerinin devri konusunda tartışma yaşandı. Bu esnada kahvehanede bulunan Volkan Aydın da tartışmaya dahil oldu ve Akkuş'a yumruk attı. Çevresindekilerin araya girmesinin ardından taraflar sakinleştirildi. Olaydan bir gün sonra iş yerine gelen C.A. kahvehanenin alt katındaki kanepede Akkuş'un cansız bedenini buldu ve durumu polise haber verdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla gözaltına alınan C.A. ifadesinde, maktulün ailevi nedenlerden dolayı evine gitmediğini kahvehanede yatıp kalktığını son zamanlarda aralarında sözlü tartışma yaşadıklarını beyan etti. Akkuş'un ölümüne dair herhangi bilgisi olmadığını söyleyen C.A, olaydan bir gün önce çıkan tartışmada maktule yumruk atan Volkan Aydın ile samimiyetinin olmadığını ileri sürdü. Soruşturmayı derinleştiren savcılık, C.A'nın olaydan bir kaç saat önce Aydın ile 188 saniyelik telefon konuşması gerçekleştiğini tespit etti.
Bunun üzerine gözaltına alınan Aydın ifadesinde, maktulü 5-6 aydır tanıdığını, kendisiyle samimiyeti bulunmadığını kahvehaneye gidip geldiği süre zarfı içinde Akkuş'u mekanın işletmecisi olarak bildiğini beyan etti. Aydın, olaya ilişkin şu ifadelerde bulundu:
"Bu kahveye aynı mahallede oturduğum için gider, hem alkol alır hem de kumar oynardım. 2 Ocak'ta kahveye gittim. Oradaki çalışanlarla ortak içki aldık içmeye başladık. Hasan alt kattaydı. Biz içerken yukarı çıktı. Çıkar çıkmaz küfür etmeye başladı. Ortaklıktan ayrılmak istediğini öğrendim. C.A, Hasan'a hitaben 'Hesabımızı yapalım hakkımıza ne düşüyorsa alalım, sen yoluna bak ben yoluma bakayım.' dedi. Hasan küfür etmeye devam etti. Ben de göğüs kısmına yumruk attım, birkaç basamak aşağı düştü. Kavga devam etmemesi için araya girdiler. Beni olay yerinden uzaklaştırdılar. Ertesi gün saat 15.00 civarında uyandım. C.A'yı aradım, nerede olduğunu sordum. 'Kahvedeyim' dedi. 'Kumar varsa geleyim' dedim. O da bana 'Gelme, git eve uyu biz de çıkıyoruz zaten' dedi. Saat 21.30 sıralarında kahveye gittim.
"ÇEKİÇLE KAFASINA VURDUM"
Gittiğimde kahvenin kapısı kilitli değildi ancak kapısı kapalıydı. Sonra kahvenin alt katının ışıklarının yandığını fark ettim ve alt kata indiğimde Akkuş merdivenin alt tarafında merdivene paralel şekilde bulunan kanepenin üzerinde uyuyordu. İlk başta uyandırmaya çalıştım, 'Kalk' dedim, o da kafasını kaldırır gibi yaptı, 'Uyanmıyorum, sen git' dedi ve tekrar uyumaya başladı. Ben de tekrar Hasan'a dokunarak 'Anneni neden üzüyorsun, anneni neden ağlatıyorsun' dedim. Hasan da 'Sen karışma' dedi. Bunun üzerine üst kata çıktım, kahvenin girişine göre sağ taraftaki sehpanın üzerinde ahşap saplı çekici gördüm. Çekici alarak alt kata indim, Hasan uyumaya devam ediyordu, üzerinde yeşil mont ve yorgan vardı. Ona herhangi bir söylemde bulunmadan çekiçle kafasına 4-5 defa vurdum.
"PİŞMAN DEĞİLİM"
İlk vurmuş olduğum çekiç darbesinde herhangi bir tepki ve karşılık vermedi. Kendisine duyduğum sinirden dolayı tekrar çekiçle vurdum. Çekici aldığım yere bıraktım ve kahvenin kapı iç kısmındaki anahtarı aldım, kahveyi dışarıdan kilitleyerek uzaklaştım. Anahtarı da hatırlamadığım boş bir araziye attım." Olay günü üzerinde ruhsatsız tabanca ve bıçak da bulunduğunu anlatan sanık Aydın, ses çıkarır düşüncesiyle cinayette silah kullanmadığını, bıçağın ise aklına gelmediğini söyledi. Akkuş'u öldürmesi için kendisini yönlendiren kimsenin olmadığını iddia eden Aydın, "Kimsenin yönlendirmesi ve iştiraki yoktur. Maktulü hem bana küfür etmesi hem de annesine kötü davranması sebebiyle öldürdüm. Kendi kişisel husumetim sebebiyle olayı gerçekleştirdim. Olay yukarıda anlattığım gibi herhangi bir planlama yapmadan anlık gerçekleşti. Bu olaydan önce de kimseye Hasan'ı öldüreceğimi söylemedim. Olayla ilgili herhangi bir pişmanlığım yoktur." ifadelerini kullandı.
ÇELİŞKİLİ BEYANLARDA BULUNDULAR
Savcılık, Aydın hakkında 'Kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile 'İş yeri dokunulmazlığını ihlal' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis, C.A. hakkında ise 'Kasten öldürmeye azmettirme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 'İşyeri dokunulmazlığını ihlale azmettirme' suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, şu tespitlere yer verildi: "Volkan Aydın'ın maktule ait kahvehaneye gece vakti girip maktulün aşırı alkollü ve uyur vaziyette olması sebebiyle kendisini savunamayacak durumda bulunduğu sırada maktulün ölümcül bölgelerinden olan başına, yüzüne ve vücudunun çeşitli yerlerine çekiç ile vurmak suretiyle Akkuş'u öldürmesiyle üzerine atılı suçları işlediği belirlenmiştir. Maktul Akkuş ile C.A. arasında kahvehane ortaklığından ayrılma hususunda husumet bulunması, maktulle yine ortaklıktan ayrılma konusunda tartışmalar yaşamaları olay öncesinde Volkan Aydın'la arasında 188 saniyelik bir telefon konuşmasının geçmesi ve şüphelilerin ifadelerinde telefon konuşmasının içeriği hakkında çelişkili beyanlarda bulunmaları, C.A'nın kapısını kilitlemeden kahvehaneden ayrılması, kollukta ve savcılıktaki ifadelerinde çelişkili beyanlarda bulunması hususları da dikkate alındığında C.A'nın Aydın'ı maktulü öldürmesi için azmettirdiği değerlendirilmiştir"