Sabah kahvaltılarında simitin öğle ve akşamları dostlarımızla bir araya geldiğimizde sohbetin en güzel eşlikçilerinden olan çayın vücudumuza zararı olup olmadığı merak konusu. Uzmanların açıklamalarını ve çayın zararlarının neler olduğunu merak edenler internette bu yönde yoğun araştırmalarda bulunuyor. Peki günün her saati severek tükettiğimiz çayın zararları ne? İşte en ince detayına kadar tüm bilgiler...
ÇAYIN ZARARLARINA DİKKAT!
Uzmanlar, haddinden fazla içilen çayın, çarpıntı, sinir bozukluğu, baş ağrısı, sıkıntı, mide bulantısı, el titremesi ve uykusuzluğa sebep olacağını belirterek, özellikle kilolu kişilerin, kalp, sinir, mide ve karaciğer hastalarının, romatizma ve nikristen şikayet edenlerin, böbreklerinde kum veya taş olanların, yüksek tansiyondan yakınanların, üremi veya albüminüri olanların mümkün olduğu kadar az çay içmesi gerektiğini vurguluyor.
ÇAYI GÜNDE 2 BARDAK TÜKETİRSENİZ...
Ülkemizde oldukça sık tüketilen siyah çayı günde iki bardak tüketmek ise kalp krizi ile ölüm riskini azaltıyor. Ancak araştırmacılar, bu şaşırtıcı sonuç karşısında çayın daha iyi incelenmesi gerektiğini söylüyor ve siyah ile yeşil çayda kalbi koruma özelliğine sahip maddeler bulunabileceğini tahmin ettiklerini açıklıyor.
Araştırmada çay içenler ile çay içmeyenler kıyaslandı ve kalp krizi sonrası ölüm oranları araştırıldı. Araştırma sonuçlarına göre; çay tüketimi fazla olanlarda (günde 2 veya daha fazla bardak),çay tüketmeyenlere oranla yüzde 44 daha az kalp krizi nedenli ölüm görülüyor.
Bir haftada 14 bardaktan daha az çay tüketenler ise, hiç tüketmeyenlere oranla yüzde 28 daha az kalp krizi sonucunda ölümle karşılaşıyorlar. Bu geniş kapsamlı araştırmada, araştırmacılar kalp krizinden sonra hayatta kalan 1.900 kişinin, kalp rahatsızlıklarından önceki çay tüketimlerini not alıp bu kişileri 4 yıl boyunca izlemeye devam edecekler. Araştırmaya katılmış olan doktorlar; denek olarak alınan kişilerin yeni bir kalp krizine ya da kalp rahatsızlıklarına daha yatkın olan, yüksek risk grubundaki insanlardan seçildiğini belirtiyorlar.
KANSERE YOL AÇABİLİR!
Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bekir Bükün, yüksek ısıya maruz kalan çayın insan sağlığı üzerinde ciddi zararlara neden olduğunu belirtti ve çayın içerisinde tein ve tanenler içeren bir bitki olduğuna dikkat çekerek, bu tein ve tanenlerin bitkilerin kendilerini korumak amacıyla salgılamış oldukları bileşikler olduğunu ifade etti. Çayın uygun bir yöntemle pişirilmemesinin bu bileşikleri aktifleştirdiğine işaret eden Bükün, bu durumunda kansere varabilecek zararlar oluşturacak olumsuz durumlara yol açtığını vurguladı. Bükün, bunun önüne geçebilmek için çayı demlerken bu bileşiklerin aktif hale gelmesini engelleyecek ısı derecesinde tutulması gerektiğini kaydetti.
ACI ÇAY ZARARLI MI?
Çay içerken, çayın yüksek ısıya maruz kalıp kalmadığını tadından anlayabileceğimize işaret eden Prof. Dr. Bükün, "Normalde çayı içtiğimiz zaman ağırda hoş bir tat bıraktığını hepimiz bilmekteyiz. Bayat çayların ya da tanenlerin aktif hale geldiği çaylar ağızda acı bir tat bırakır. Çay içerken mutlak suretle taze demlenmiş olmasına da dikkat etmeliyiz" dedi.
SICAK ÇAY YEMEK BORUSU KANSERİNE YOL AÇIYOR
İranlı bilim insanları, alkol ve tütün gibi sıcak çayın da yemek borusu kanserine neden olduğunu ortaya çıkardı. Ateşten yeni indirilmiş sıcak içecekler boğazın dokusuna zarar veriyor ve kansere yakalanma riski 8 kat daha artıyor.
Tahran Üniversitesi Tıp Bilimi araştırmacılar tarafından yürütülen araştırma British Medical Journal isimli tıp dergisinde yayınlandı. Orta Doğu ülkelerindeki gırtlak kanseri oranının bu kadar yüksek olması sıcak çay tüketimi ile ilişkilendiriliyor. Çünkü bu ülkelerde sigara ve alkol çok az tüketiliyor. Araştırma için bilim insanalrı, 300 kanserli ve 571 kanser olasılığı yüksek kişinin çay içme alışkanlıklarını inceledi. Araştırma için gönüllü olan kişilerin neredeyse hepsi düzenli olarak siyah çay tüketiyordu.
Araştırma sonucunda kaynar halde bardağa koyulan ve bir kaç dakika içerisinde tüketilen çayın kanser riskini 5 kez arttırdığı görüldü. Sıcak içecekler içmenin neden kansere rebep olduğu ise ısının hasar verici etkisiyle alakalı. Aşırı sıcak sıvılar boğaz ve yemek borusuna zarar veriyor.
ÇAY KANSIZLIK VE KEMİK ERİMESİNE YOL AÇAR MI?
Siyah çay ve kahvenin vücuttaki mineralleri alarak bağışıklı sistemine zarar verdiğini belirten Uzman Diyetisyen Işın Sayın Atasoy ise; "Siyah çay ve kahve, aslında bir kültür bir alışkanlıktır. Kahvedeki kafeinin siyah çaydaki tekinlerin kansızlık ve kemik erimesine yol açtığı bir gerçek, çok fazla tüketildiğinde. Örneğin günde beş, altı tane siyah çay ve fazlası ya da günde iki kahve ve fazlası bu riskleri artırmaktadır. Bir de vücudumuza sağlıklı besinlerle aldığımız vitaminler var. Bunların bağışıklık sistemimizi güçlendirmesi beklentisi içerisindeyiz. Fakat idrar sökücü olduğu için siyah çay ve kafein vücuttaki vitaminleri idrar yoluyla uzaklaştırdığı için bağışıklık sistemi adına çok fazla doğru şey yapmış olmuyoruz" ifadelerini kullandı.
GÜNLÜK HAYATTA ÇAYIN KULLANIMI
Çay fazla tüketildiğinde zararlı olsa da onu içmeden de fayda sağlayabilirsiniz. Örneğin, saçınızı şampuanla yıkadıktan sonra, son su olarak bir çaydanlık ılık çayla durulayın. Ayağınız kokuyorsa, ılık çay dolu bir leğene ayaklarınızı daldırın ve her akşam yatmadan önce 10 dakika tutun. 10 günde koku diye bir şey kalmayacaktır. Boğaz ağrılarında posaları süzülüp soğuyan dem boğaz ağrılarında gargara olarak kullanılır. Cildiniz yağlıysa banyodan çıkmadan son su olarak bir çaydanlık çay ile teninizi ovuşturun, balsam vazifesi görür.
Çayı, derinizdeki yaraların temizlenmesi ve antibiyotik etkisi göstermesi için pamukla tatbik ederek kullanabilirsiniz. Eliniz balık ya da soğan kokuyorsa, elinizi demli çayla yıkayın. Gözünüz çapak yapıyorsa, kaynamış çayı bir tasa koyup buharı gözünüze gelecek biçimde başınızın üstüne koyun. Yemek yerken dilinizi ısırdıysanız yine ilacı demlikteki çaydır. Ağzınızı günde üç defa çalkalayın, diliniz 9 yerine 3 günde iyileşecektir. Buzdolabınız koku yapıyorsa demlikte kalmış çay posalarını kurutup bir kap içinde buzdolabının orta rafına yerleştirin, kokudan eser kalmayacaktır."