Olay, şubat ayında, Nilüfer ilçesine bağlı Geçit Mahallesi'nde meydana geldi. Susurluk ilçesinde yaşayan iş adamı Ömer Er (34), 45 ER 081 plakalı otomobiline, otostop çeken 2 genci aldı. Er, Bursa'ya gideceklerini söyleyen gençlere, kendilerini kamyon garajına bırakabileceğini söyledi. Bir süre sonra aç olduklarını öğrendiği ikiliye, lokantada yemek ısmarladı. Lokantadan çıktıktan sonra gençlerden biri, otomobili kullanmak istediğini söyledi. Ömer Er de anahtarı verdi. Koşarak otomobile binen 2 genç, kaçtı. Er'in ihbarı üzerine polis ekipleri, harekete geçerek plakası tespit edilen otomobili aramaya başladı. Yaklaşık 2 saat sonra otomobil, Karacabey ilçesindeki trafik kontrol noktasında görev yapan polis ekiplerince fark edildi. Polis ekiplerinin 'dur' ihtarına uymayan sürücü, otomobili kent merkezine sürdü.
2 genç, otomobille 3 akaryakıt istasyonundan yakıt alıp, ücretini ödemeden kaçarken polis ekipleri alarma geçti. '45' plakalı tüm araçlar durdurulup, kontrol edildi. Akaryakıt istasyonlarının güvenlik kameraları ve mobese kameraları dahil 1200 görüntü incelendi. Yapılan incelemeler sonunda otomobili kullanan gencin Mustafa Alınç olduğu tespit edildi.
Otomobilin sahibi Ömer Er de Bursa'ya geldi. Ömer Er, Keles Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru olan kuzeni Halil İbrahim Er'i (32) telefonla arayıp, kendisine yardımcı olmasını istedi. Çalışanı Yunus Ordu da beraberinde olan Ömer Er ve kuzeni Halil İbrahim Er, kent merkezinde otomobili aramaya başladı. Bir gün sonra polis ekipleri, 45 ER 081 plakalı otomobili fark etti. Polisin 'dur' ihtarına rağmen Mustafa Alınç otomobille kaçmaya devam etti. Alınç, Geçit Mahallesi'ndeki zeytinlik alana girerek, bir kez daha izini kaybettirdi. Ancak durumdan haberdar olup bölgeye gelen Ömer Er, otomobili gördü. Ömer Er ve polis memuru kuzeni Halil İbrahim Er, otomobili çapraz ateşe aldı. Tabancalardan çıkan mermilerden biri Alınç'a isabet etti. Alınç'ın kontrolünden çıkan otomobil, zeytin ağacına çarptı. Ömer Er ve kuzenleri, olay yerine geldikleri aracı bırakarak, kaçtı.
İhbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Mustafa Alınç'ın öldüğü tespit edildi. Polis tarafından yakalanıp gözaltına alınan Ömer Er, tutuklandı. Açığa alınan Halil İbrahim Er ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Serbest bırakılan Yunus Ordu hakkında soruşturma sürecinde takipsizlik kararı verildi. Ömer Er hakkında, 'haksız tahrik altında çocuğu kasten öldürmek' suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle, tutuksuz sanık Halil İbrahim Er hakkında 'haksız tahrik altında çocuğu kasten öldürmeye yardım etme' ve 'kamuya ait eşyayı suçta kullanma' suçlarından ömür boyu hapis cezası talebiyle Bursa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
ÜZERİMİZE DOĞRU BİR KİŞİ GELDİ ELİNDE SİLAH VARDI
Davanın bugün görülen ikinci duruşmasına Ömer Er, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS bağlantısındaki hattın meşgul olması nedeniyle katılamadı. Halil İbrahim Er ise Keles Asliye Ceza Mahkemesi salonundan, SEGBİS ile bağlandı. Taraf avukatları, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatı ile ölen Mustafa Alınç'ın annesi Nurdan Eşgünoğlu'nun hazır bulunduğu duruşmada sanıklardan Halil İbrahim Er, "Olay günü zeytinlikte gördüğümüz aracın arkasında iki kişi konuşuyordu. Biri üzerimize doğru geldi. Elinde siyah saplı silah gördüm. Arabanın arka sol tarafta oturuyordum. Aşağı indim. Araba çalışır vaziyetteydi. İki tarafta da silah olduğunu görünce havaya birkaç el ateş ettim. Zeytin tarlası çamur olduğu için eğildim ve aracın sol arka tekerine doğru ateş ettim. Ömer'e de ateş etmemesi için uyarıp, polisin geldiğini söyledim" dedi.
"BEŞ EL SİLAH SESİ DUYDUM, CANIMI KURTARMAK İÇİN ARKAMA BAKMADAN KAÇTIM"
Olay anında Mustafa Alınç'ın yanında olan Bayram Ali Ünlü (18) ise tanık olarak verdiği ifadesinde, "Mustafa ile Geçit Mahallesi'nde karşılaştık, arabaya orada bindim. Mustafa, aracı Akhisar'da bir şahıstan geçici aldığını, annesine teslim edeceğini söylemişti. Olaydan bir gün önce polisler bizi kovaladı. Biz o gece eve gitmedik. Ertesi gün olay yerine gittiğimizde de bu olay meydana geldi. Olay günü Emek semtinin üstündeki açık alana, elimizi yüzümüzü yıkamak için çıkmıştık. Yanımızda kimse yoktu. Bu sırada bir araba geldi, bize 50 metre mesafede durdu. İçinden üç kişi indi. Arabadan inip, üzerimize doğru koşarak ateş ediyorlardı, üçünün de elinde tabanca vardı. Canımı kurtarmak için ana yola doğru kaçtım. Mustafa koşmadı. Arkama bakmadan kaçtım. Yola kadar indim, bir araba durdurup polis ve ambulans çağırmalarını söyledim. 'Mustafa'ya bir şey olmuştur' diye düşünerek ambulans çağırdım. Ateş eden şahısları daha önce hiç görmemiştim. Bende ya da Mustafa'da silah yoktu. Olay anında 5 el silah sesi duydum" diye konuştu.
"KORKTUĞUM İÇİN POLİSE GİTMEDİM"
Sanık avukatının olayı neden polise bildirmediğini sorması üzerine Ünlü, "Korktuğum için polise gitmedim, evime gidip aileme anlattım. Polis, beni evimde yakaladı" dedi.
Acılı anne Nurdan Eşgünoğlu'nun sanıkların cezalandırılmasını istediği duruşmada, Ömer Er'in avukatı tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.