Lise öğrencisi Çağla Tuğaltay, 15 yaşındayken 5 Haziran 2000'de İstanbul Fulya'daki evlerinde vahşice öldürüldü. Okuldan eve dönen Çağla Tuğaltay'dan önce eve girdiği iddia edilen katil, Tuğaltay'ı bıçakla boğazını keserek öldürdü ve kaçtı. O günden bu yana cinayet soruşturmasında katil zanlısıyla ilgili delil bulunamadı. SABAH'ın, cinayet dosyasının zaman aşımıyla düşmesine bir yıl kala yaptığı seri haberler üzerine dosya tekrar açıldı. Dosyadaki eksiklikler tespit edildi ve son olarak 4 kişiden kan örneği alındı. Çağla Tuğaltay'ın babası Nedim Tuğaltay'ın yakın arkadaşı R.T., o dönem Çağla'nın öğretmeni olan M.A. ve oğlu G.A. ile cinayet işlendiğinde Ordu'da okuduğu belirtilen Çağla Tuğaltay'ın kardeşi İ. Tuğaltay kan örneklerini verdi. Ancak genç kızın tırnaklarından çıkan ve katile ait olduğu değerlendirilen DNA profiliyle eşleşmedi. 6 Haziran 2020'de zaman aşımıyla düşecek olan cinayetin dosyası, düşmesine 5 aylık çok kısa bir süre kala bir dönem yine ele alındığı ve atv ekranlarında yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert Programı'nda dün sabah yeniden açıldı. Programda, herhangi bir görgü tanığının polisle irtibata geçmesi için çağrı yapıldı.
Kızının katilinin kimliğinin tespit edilmesini ve katilin yakalanmasını isteyen acılı anne Gülnur Tuğaltay bildiklerini ekranların karşısında yeniden anlattı. Acılı anne Gülnur Tuğaltay, "Polisler de bizler de ufak bir ipucu arıyoruz. Eğer kızımızın öldürüldüğü cinayetle ilgili bilgi sahibi olanlar varsa; lütfen önce vicdanlarıyla, sonra da polisle yüz yüze gelsinler" dedi. SABAH'a konuşan acılı anne "Artık bu bizim son umudumuz. Bizim için son bir nefes... Umarız ki katilin açık kimliği tespit edilir veya kendisi artık vicdana gelir" dedi.
KATİLİN DNA'SI TIRNAKLARINDA...
Çağla Tuğaltay'ın tırnakları arasında kazınmış deri parçaları ve tüyler bulunmuş, öldürülmeden önce tırnaklarıyla kazıdığı deri ve tüy artıklarından bir DNA profili oluşturulmuştu. Yüzde 99.9 katile ait olduğu değerlendirilen o DNA örneği, 19.5 yıldır çözülemeyen cinayetin ardından 2000 yılında 102 kişiden alınan kan, tükürük ve parmak izi başta olmak üzere biyolojik örneklerle karşılaştırılmış fakat örnekler eşleşmemişti.