Türk Kardiyoloji Derneği'nin Uluslararası katılımlı 32'nci Kardiyoloji Kongresi'nde kalp hastalıklarında ameliyatla tedavinin azaldığı bunun yerine girişimsel işlemler ve ilaçla tedavilerin daha başarılı olduğu konusu masaya yatırıldı.
Kalp-damar hastalıklarının bu belirtilerine dikkat
3 GÜN SONRA İŞBAŞI
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Ömer Göktekin, tıp alanında son yıllarda teknolojik yeniliklerden en çok kardiyoloji uygulamalarının yararlandığını belirterek, "2003'te uygulanmaya başlayan ilaçlı stentler hızlı gelişim gösterdi. 3. kuşak stent kullanıyoruz artık. Bu stentler sayesinde çatallanma yerlerindeki tıkanıklıklara, çok kıvrımlı damarlardaki darlıklara, kireçli damarlara, ayrıca daha küçük damarlara ulaşıyoruz. Ayrıca bu yeni stentlerle tekrar damar tıkanıklığı riskini yüzde 10 seviyesine düşürdü. Eriyen stentler ve damar içi ışıklı görüntüleme tekniklerine son yıllarda tel, kateter ve balon alanlarındaki teknolojik ilerlemeler eklenince daha önce açmayı hayal edemediğimiz ve bypass önerdiğimiz tıkanıklıkları stent ile açmaya başladık" dedi. Geçmişte, ana koroner damar darlığı ve uzun zaman önce tam olarak tıkanmış damar hastalarına mutlaka bypass ameliyatını önerdiklerini hatırlatan Prof. Göktekin, "Bu iki durum da artık stent ile tedavi edilebiliyor. Her iki tedavi yöntemiyle ilgili karşılaştırmalı araştırmalarda, uzun süre hayatta kalma oranları benzer çıktı. Bypass işlemi açık cerrahi bir işlem ve hastanın normal hayata dönmesi ortalama 1 ayı buluyor. Ancak stent işlemi sonrası ertesi gün hastayı taburcu edip 3 gün sonra işine dönmesine izin veriyoruz. Bu gelişmeler çok yakın sürede bypass ve diğer kalp cerrahi ameliyatlarının tarihe karışacağını gösteriyor. İnanıyorum ki çok yakında stent uygulamaları bypass ameliyatlarının tedavideki yerini yüzde 5'in altına düşürecek" diye konuştu.
2000'LERDE YÜZDE 15'Ti
Kalp tıkanıklıklarında bypass ameliyatı ile tedavinin oranının 2000'li yıllarda yüzde 50 oranındayken şu an yüzde 15'lere düştü.