Edirne'de son günlerde yüzeyini kaplayan çöp ve yosunlarla gündeme gelen Tunca Nehri, bu kez de kuraklık riski ile karşı karşıya. Kuruma noktasına gelen Tunca, bölgede üretim yapan çiftçileri de endişelendiriyor. Türkiye'nin pirinç ihtiyacının yarısını karşılayan Edirne'de, Tunca'dan 20 bin dekar çeltik tarlası faydalanıyor. Pirincin dışında mısır ve yonca tarlaları ile kentin sebze ve meyve ihtiyacını karşılayan bahçeleri de nehirden sulanıyor. Tunca Nehri sadece tarım arazilerini değil, doğal yaşam ve besi hayvanlarının da yaşam kaynağı. Geçmiş yıllarda yaşanan kuraklıkta, Bulgaristan'ın baraj kapaklarını açarak nehre su saldığını hatırlatan üreticiler, yetkililerin devreye girip suyun aynı şekilde gelmesini istiyor.
EN KURAK YAZI YAŞIYORUZ
Tunca Nehri'nin geçtiği Avarız ve Değirmenyeni köyleri kuraklıktan en çok etkilenen yerleşim yeri olarak dikkat çekiyor. En kurak yazı yaşadıklarını belirten pirinç üreticilerinden Mesut Çakır "Bundan 3-4 yıl önce de aynı durumla karşılaşmıştık. O zaman hükümet yetkililerimiz Bulgar yetkililerle görüşerek bir protokol imzalayıp bizim imdadımıza yetişmişlerdi. Bulgar yetkililerle yine görüşülmesini ve acil bir çözüm bulunmasını istiyoruz" dedi. Avarız köyünde pirinç üretimi yapan Mustafa Yücer ise "Bulgar hükümetiyle görüşülmesini ve kapakların açılmasını istiyoruz. Aksi halde sonumuz kötü... Kuraklık gördük ama böyle tehlikeli bir duruma gelmedik" diye konuştu. Bulgaristan'dan gelen suyun arttırılmasıyla kuraklığın son bulacağını belirten Vedat İmrak da ''Türkiye'ye giren su üst köyleri idare ediyor ama ondan sona bize hiçbir şey gelmiyor" görüşünü dile getirdi.