DJMAG dergisi tarafından 2013'ün en iyi 100 DJ'i arasında gösterilen Türk asıllı Hollandalı DJ Ümmet Özcan yolculuğunu SABAH'a anlattı. Dünyaca ünlü bir DJ olmak çocukluk hayalimdi diyen Özcan, ilk 100'e girmesiyle ilgili ise "Bu sadece bir başlangıç" diyor.
'KENDİ KİTLEM VAR'
- Hollanda ve özellikle Avrupa'da yakından tanınıyorsunuz. Fakat Türk müzikseverlerin sizi yakından tanıdığını söylemek mümkün değil. Elektronik müzik maceranıza nasıl başladığınızı anlatabilir misiniz?
- Sadece Hollanda ve Avrupa'da değil, Amerika ve Asya'da da kendi dinleyici kitlem olduğuna inanıyorum. Çocukluğumdan beri müzikle uğraşıyorum ve dünyaca ünlü bir DJ olmak benim çocukluk hayalimdi. Şu an sevdiğim işi yaptığım ve bu sene hayalimdeki hedefe bir adım daha yaklaştığım için çok mutluyum.
- Dünyanın en iyi 100 DJ'i arasında gösterilmek nasıl bir duygu? Bu listede yer almayı bekliyor muydunuz?
- Tabii ki. Ne işle uğraşırsanız uğraşın, o işin dünya çapındaki ilk 100 isminden biri olmak sizi çok mutlu eder ve büyük bir gurur verir. Bence bu sadece bir başlangıç.
DOĞU ZENGİNLİK
- Hem Doğu hem de Batı'dan etkilenmiş biri olmak müzik kariyerinizi nasıl şekillendiriyor?
- Hem Doğu hem de Batı'dan gelen köklere sahip olmak benim için kültürel bir zenginlik. Bunu da en iyi şekilde müziğime yansıtmaya çalışıyorum.
- Türk müziğinden etkilendiniz mi? Sizi şekillendiren Türk sanatçılar var mı?
- Tabii ki. Doğal olarak Türk müziğinden etkilendim. Türk müziğini de yakından takip ediyorum. Belki de Türk müziği bilinç altıma yerleşmiştir.
DANS MÜZİĞİ PATLAYACAK
- Elektronik müzik birçok farklı alt türü de bünyesinde barındırıyor. Sizin Trance'a yönelmenizin nedenini öğrenebilir miyiz?
- Trance benim jenerasyonumun müziğiydi. Doğal olarak müzik yapmaya da sevdiğim tarzla başladım. Aslında sadece tek bir tarza da odaklanmıyorum. Ben her zaman farkli tarzlardan öğeler kullanarak kendi müziğimi yaratıyorum.
- Dünyanın birçok yerinde performans sergiliyorsunuz. Elektronik müziğin bu denli popüler olmasının nedeni sizce nedir?
- Elektronik müziğin insanları birbirlerine yakınlaştırıcı bir özelliği olduğuna inaniyorum. Elektronik müziği sevenler bir araya geldiklerinde ortaya çıkan sevgi ve birlikteliğin enerjisi paha biçilemez bir duygu.
- Türkiye'deki gelişmeleri takip ediyor musunuz? Avrupa'ya oranla Türkiye'de elektronik müzik nasıl değerlendirilmeli?
- Avrupa'daki kadar bilinçli bir dinleyici kitlesine sahip değiliz maalesef. Fakat bu oranın gün geçtikçe arttığına şahit oluyorum ben. Ve inanıyorum ki Türkiye'de de tıpkı şu an Amerika'da olduğu gibi yakın zamanda bir elektronik dans müziği patlaması olacak.