stanbul Beylikdüzü'de geçen yıl 2.43 promil alkollü halde 170 kilometre hızla seyir halindeyken aracıyla Busenur Ülüslar (17) ile Sedef Yılmaz'a (18) çarparak ölümlerine yol açan Aslan İsmiev'e verilen ödül gibi cezayı hukukçular da eleştirdi. 7 Temmuz 2020'de yaşanan kazayla ilgili davada İsmiev'e 'bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
Bakırköy 15 Ağır Ceza Mahkemesi, sanık İsmiev'i 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Gencecik yaşta hayattan koparılan kızlarının ölümüne yol açan sanığa verilen cezaya aileler isyan ederken, karara hukukçulardan da tepki geldi. İşte görüşler:
ÜST SINIRA YAKIN OLMALI
Avukat Burak Baysal: TCK, takdir yetkisini kullanan hakime, olayın oluş şekli, kusurun ağırlığı, kamu vicdanı gibi hususları göz önünde bulundurmasını emretmiş ve bu doğrultuda ceza tayininde geniş bir takdir yetkisi tanımıştır. Alkollü araç kullanan ve yolda yürümek dışında hiçbir suçu bulunmayan gencecik iki kişinin ölümüne sebep olunan olayda ceza tayin edilirken takdir yetkisi üst sınıra yakın olacak şekilde kullanılmalıydı.
Avukat Fadime Polat: Mahkemeler ölümlü trafik kazalarında suçun manevi unsuru olan olası kast - bilinçli/ basit taksir ayrımı üzerinde yeterince durmuyorlar. Bu durum da mahkemelerin yaptığı yargılama sonucu verdiği cezaların caydırıcı olmaması sebebiyle mağdur ailelerin ve toplumun vicdanlarını rahatsız ediyor. Bu davada ceza olası kasttan verilmeliydi.
Avukat Nursel Tiryaki: Karar hukuka aykırı olup hakkaniyet açısından vicdan sızlatacak bir karardır. Yargıtay kararlarına bakıldığında bu olayın benzeri somut olaylar görülmekte ve verilen cezanın az olması sebebiyle bozma kararı görülmektedir.
Avukat Öner Aybek: Taksir değil bilinçli taksir nedeniyle TCK 22 kapsamında yargılama yapılmalıdır. Bilinçli taksir olayın kapsamına göre "olası kast" ile çok yakındır. Bana göre bu olayda olası kast düşünülmeli ve sanığın yargılaması bu yönde yapılmalıdır. Aksi durum sanığı cezalandırmak yerine adeta ödüllendirmek anlamına gelecektir ki bu da toplumsal açıdan kamu vicdanını yaralar.
BİR DE MADALYA VERSEYDİNİZ
Avukat Murat Şeref Baba: Anadolu'da böyle durumlar için bir söz vardır: "Bir de madalya verseydiniz." Çok ama çok yazık. Bu tür adaletsiz ve hukuka aykırı kararlar, bu tür sorumsuz ve acımasız insanlara ancak cesaret verir. Ve sonuçta böyle vahşi olaylar sürekli tekrar eder.