Depremin vurduğu illerden biri olan Adıyaman'da, bir yandan yaralar sarılmaya çalışılırken, ölenlerin ardında bıraktığı acı hikâyeler yürekleri yakmaya devam ediyor. Asrın felaketinde Adıyaman'daki evlerinde depreme yakalanan İbrahim Atalay, eşi Derya ve kızları 2 yaşındaki Zeynep ve 5 yaşındaki Gülnaz'ı yitirmenin acısını yaşıyor. Atalay, depremin ilk günü akrabaları tarafından enkazdan yaralı olarak çıkarıldı. Eşi ve iki çocuğunun ise cansız bedenlerine ulaşıldı. 12 gün boyunca Ankara'da yoğun bakımda tedavi gören İbrahim Atalay, kendine geldiğinde eşi ve kızlarını sordu. Akrabalarından acı haberi alan Atalay, günlerce gözyaşı döktü. Kendini biraz toparlayan Atalay, enkaz kaldırma çalışmalarının sürdüğü kentte, ailesinin hayatını kaybettiği enkazı kaldırılmadan önce son kez görmek istedi.
'ONLARA VEDA ETMEYE GELDİM'
Adıyaman'da ailesine mezar olan enkazın başına gelen Atalay, gözyaşlarını tutamadı. Deprem sırasında yaşadığı dehşeti ve ailesini kaybetmenin acısını SABAH'a anlatan Atalay, "Artık gözümde yaş kalmadı. Diyecek laf da kalmadı. İnsan yaşadığına üzülür mü üzülüyorum. Zaten her şey saniyeler içinde oldu. Kollarım betonun altında kaldı. Hareket edemedim. Yeğenlerim, topuğumu görmüş, oradan bana ulaştılar çekip çıkardılar. Ambulans uçakla Ankara'ya götürüldüm. Çocuklarımın ailemin öldüğünü yoğun bakımdan sonra öğrendim. Eşim ve yavrularım melek olmuş. Onlara veda etmeye geldim. Şimdi çok çaresizim, evimizde kiradaydık. Yakın zamanda taşınmayı, başka bir iş bulmayı düşünüyordum. Artık hiçbir duygu hissedemiyorum. Sadece acı var" dedi.