Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Daire Başkanlığında çalışan Soner Özkalender, 1999 yılının yaz tatilinde Sakarya Adapazarı'nda yaşayan babaannesinin yanına gitti. Burada henüz 13 yaşındayken büyük Marmara depremine yakalanan Özkalender'in oturdukları 10 katlı bina çöktü. Depremde amcaları, halası, dedesi, babaannesi ile çok sayıda yakın arkadaşını kaybeden Özkalender, kendisi de 38 saat sonra enkaz altından kurtarıldı.
"BENİ KURTARAN GÖREVLİYE SÖZ VERDİM"
Enkazdan çıkartılırken, AKUT amblemini gören ve kendisi ile enkazdayken bir süre sohbet eden görevliye bir söz veren Soner Özkalender, bugün o sözü tutmanın mutluluğunu yaşıyor. Yakınlarını toprağa verdikten sonra birçok yardım kuruluşuna başvuran ve birçoğunda da gönüllü olan Özkalender, bugünlerde Kahramanmaraş merkezde kurulan çadır kentte AFAD gönüllüsü olarak diğer gönüllülere hem ağabeylik yapıyor hem de oranın koordinasyonunu sağlıyor. Hikayesinin 1999 depremi ile başladığını belirten Soner Özkalender duygularını SABAH'a anlattı. Özkalender, "Benim hikayem 1999 depreminde başladı.
"KÖŞELERE GİDİP AĞLADIM"
Sevdiğim insanları deprem gözümün önünde kaybettim. Enkaz altından 38 saat sonra çıktım. Çıktığımda AKUT görevlisinin amblemini gördüm. Adı Fatma hocaydı. Enkaz altındayken benimle çok sohbet etti ve kurtulacağımı, kendisi ile birlikte hayatlar kurtaracağını söylemişti. Yakınlarımı toprağa verince kendime bir söz verdim. Bende ne kadar yardım kuruluşu varsa, ne kadar gönüllü alan kurum varsa hepsine başvurdum. Sonunca AFAD'da karar kıldım. Kızılay'da, Beşir Derneği'nde, Yeryüzü Doktorları'nda halen gönüllü olarak varım. Elazığ'dan, Van'a, İzmir'den, Düzce depremlerine kadar hepsinde görev aldım. Yangın alanlarında da vardım. Oralarda kendimi gördüm. Köşelere gidip oralarda ağladım" dedi.
'BİR DAKİKA BİLE TEREDDÜT ETMEDEN GELDİM'
Kahramanmaraş merkezli ve 11 ilde büyük yıkıma neden olan depremleri duyar duymaz uçakla Maraş'a geldiğini belirten Özkalender, " Çadır kentte gönüllü arkadaşlarımıza ağabeylik yapıyorum, buranın koordinesini sağlıyorum. Depremi duyar duymaz buraya geldim. Bir dakika bile tereddüt etmem. İşimden olurum olmam diye bile düşünmem. Buradakileri en iyi ben anlarım. Onlar için ne yapabiliyorsam en iyisi yapmak için çabalıyorum. Buradaki tüm işlerde bitmeden buradan ayrılmayı düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.