Carstens, Almanya'da Goethe Üniversitesi'nde Sustainable Architecture for Finance in Europe, the Center for Financial Studies ve Deutsche Bundesbank sponsorluğunda finans dersleri kapsamında yaptığı konuşmada, "Kripto para birimlerindeki meteorik artışın, merkez bankalarının kökeni ve varlığına değinen bazı temel sorunların tekrar gözden geçirilmesine neden olduğuna" dikkat çekti.
BIS bir işbirliği organizasyonu olarak küresel çapta bankalara stres testleri uygularken, aynı zamanda dünya merkez bankalarının öncelikli bir ortağı ve mütevellisi olarak faaliyet gösteriyor. Dünya merkez bankalarının merkez bankası olan BIS, bünyesinde Avrupa ağırlıklı olmak üzere 60 üye devlet barındırırken, BIS rezervlerindeki özel çekme hakları dengesi ise çeyrek trilyona yaklaşıyor.
Carstens, konuşmasında "para"yı, "Devlet içinde, kamuoyunun güvendiği mesul bir kurum tarafından desteklenen vazgeçilmez bir sosyal sözleşme" olarak tanımlarken, "Geç ortaya çıkan ve para birimi olarak işlem gören kripto para birimlerinin, paranın temel değerlerine ve niteliklerine zarar vermemesi gerektiğini" söyledi.
Konuşması sırasında kısa bir süre paranın tarihini tartıştıktan sonra para denetiminin serbest bırakılmasının doğru bir yaklaşım olmadığının altını çizen Carstens, "Son yüzyılda ortaya çıkan sıkı banka düzenlemeleri ve merkez bankalarının finansal sistemi denetlediği paradigmanın, özel ve kamuya açık varlıkların çoğalmasıyla ilişkilendirilen istikrarsızlık ve ekonomik maliyetleri önlemenin en etkili yolu olduğu kanıtlanmıştır" dedi.
Kripto para birimlerinin belirleyicisi Bitcoin'i üç "belirgin kusur" olarak nitelendiren Carstens'a göre çöküş, güvensizlik ve verimsizlik "yeni teknolojinin" ana nitelikleri olarak faaliyet gösteriyor.
Carstens, çöküşün belirli kollara ayrılarak gerçekleştiğini ve sonsuz sayıda kripto para birimi üretiminin nadir olma iddiasının tam tersine enflasyonist olduğunu vurguladı ve "Kripto para birimi üretimi birkaç zeki programcının bir araya gelerek yaratıcı bir isim bulmalarıyla oluşuyor. Kripto para birimlerinin bir ekonomik değeri yok ve geçmişte olduğu gibi günümüzdeki bu modern birimler, ekonomik değeri bulunan ve önceden var olan birimleri tehlikeye sokuyor" dedi.
Bitcoin'i "Devlet katkısı olmaksızın alternatif bir ödeme sistemi olarak tasarlanmış olsa da bir kabarcık, ponzi oyunu, ve çevresel felaketin bir bileşimi" olarak tanımlayarak, kripto para birimlerinin var olan güvenlerini merkezileştirme yoluyla kazandığını savunan Carstens, "Kripto para birimleri genel finansal sisteme ve sağladıkları güvene hizmet eden kurumsal altyapıya destek oluyor. Bu durum da siber saldırılar, müşterilerin fonlarının kaybolması, fon transfer limitleri ve piyasa bütünlüğünün yetersizliği karşısında, kripto para birimlerinin sağladığı güvene meydan okuyor" diye ekledi.