Bolu'nun Gerede ilçesinde meydana gelen olayda bacanağı Süleyman Özdemir'I pompalı tüfekle öldürmek suçundan Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde, yargılanan Fatih Erbaş hakkında hiç bir indirime gidilmeksizin müebbet hapis cezası ile çarptırılması sonrası adliye bahçesinde bekleyen ve babasının alacağı cezayı duymak istemeyen 17 yaşındaki Sabri Fırat'ın açıklamaları adeta şok etkisi yarattı. Genç yaşta hayatın ne anlama geldiğini öğrendiğini dile getiren genç şunları söyledi:
17 yaşında, lise son sınıf öğrencisiyim. Gerede'de oturuyorum. Annemle yaşıyorum. Annem, babam lehinde ifade verdiğim için daha önce beni evden kovdu. Bende Gerede Emniyetine başvurdum ve babamın yaşadıklarını anlattım. Beni yurda yerleştireceklerdi. Fakat ben yurdu kabul etmedim ve Ankara'ya gittim. Bir süre Ankara'da kaldım. Orada bana kimse yardımcı olmadı, çalışmak zorunda kaldım. Gerede'ye gelince annem bana gitme dedi. Bir-iki sene psikolojik tedavi gördüm ve ilaç kullandım. Benim için iyi olmadı. Kardeşlerimin de büyüyünce bir meslekleri olur ama onların da psikolojileri çok bozulur. Çünkü onlar daha küçük.
EVDE SÜREKLİ KAVGA ÇIKIYORDU
Babamın iddia ettiği bu 17 yıl içerisinde Hacer Özdemir ve Süleyman Özdemir o evde bizi oturtmak istemediler. Bu yüzden evde sürekli kavga çıkıyordu. Babamla hep uğraşıyorlardı. Olay günüde zaten demirleri falan saklamışlar. Babamın dediklerinin hepsi doğru. O gün babam anneanneme bunları evden gönder dedi. Anneannemde sen neden korkuyorsun dedi. Anneannem onlar gelmeden önce kapıyı kilitlemişti. Onlar gelince açtı kapıyı. Sonra babamı onların üstüne yolladı. Onların gelmesiyle birlikte Salih Erbay babamı kıştırttı. Her şeyi yapan Süleyman Özdemir benim bir suçum yok, onunla derdini hallet, ben suçsuzum. Şeklinde babamı Süleyman Özdemir'e karşı kışkırttı. Sonra aşağıdan silah sesi duydum. Daha sonra öldüğü haberi geldi. Babamın ayakkabılarını saklamışlardı karakola gittiğimde babamla konuşurken ayağına baktım polislerin verdiği tuvalet terliği vardı. Bunların hepsi gerçek.
BABAM CİNAYET İŞLEYECEK İNSAN DEĞİL
Babam Fatih Erbaş kendisi teslim oldu. Bunu yapacak bir insan değildi. Hatta babam sigara alkol bile kullanmazdı. Evde ara sıra normal tartışmalar olurdu. Genellikle annem tartışmayı başlatırdı. Ben okumayı düşünüyorum. Üniversiteyi kazanmak ve polis olmak istiyorum. Babam kötü ve cinayete meyili olan bir insan olsaydı, bende onun gibi olurdum. Babam zamanında çok büyük çileler çekmiş. Şuanda da bel fıtığı hastalığı var.
Babama verilen müebbet cezası çok fazla. Babam bunu hak etmedi. Benim 2 kıskardeşim ve bir erkek kardeşim var. Annemin elinde şuan sadece devletin sağladığı destek var. Bize sahip falan çıkamaz. Şuan devletin verdiği yardımlarla devam etmeye çalışıyoruz. Ben okursam kardeşlerime bakacağım. Annem zaten yaşını almış bir kadın. Yine de biraz anneliği dokunuyor ama beni evden kovması psikolojimi bozdu. Bundan sonra derslerime çalışacağım, Hedefim adaletli bir polis olmak herkese karşı adaletli bir polis olacağım ben. Babam bizim zeki ve gözü açık olmamızı isterdi. Fakat şuan babam ceazevinde. Anneanm, babamla telefonda görüşmemi istemediği için hattımı kırdı. Babanla konuşmazsan sana yeni hat alırım diyor. Babamla konuşamıyorum artık. Annem babamı sevmiyor artık ona düşman olmuş durumda. Babamla eski konularm nedeniyle tartışıp duruyorlardı. Kız kardeşlerim babamı çok özledi, ama ben büyükleri olarak ayakta durmam lazım. Bizim de kaderimiz buymuş. Babam, ağır tahrik altında bu suçu işlemiştir. Sakarya Bölge İdare Mahkemesine itirazımızı yapacağız.