Ankara'da yaşayan beyin anevrizması nedeniyle şiddetli baş ağrısı çeken 28 yaşındaki sağlık memuru Nihat Demir, geçmeyen baş ağrıları üzerine Sağlık Bilimleri Üniversitesi Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurdu.
Beyin damarlarında, "anevrizma" adı verilen ve tedavi edilmediği durumda ölümle ya da sakatlıkla sonuçlanabilen 7 santimetrelik "baloncuk" belirlenen Demir'in, beyin ana damarının tıkandığı tespit edildi. Demir'in beynindeki dev anevrizma, bacağından alınan toplardamarın, boynundaki şah damarından beynin tıkalı tarafına taşınmasıyla çıkarıldı.
Türkiye'de nadir yapılan beyin anevrizması operasyonunu gerçekleştiren Sağlık Bilimleri Üniversitesi Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli beyin cerrahı Prof. Dr. Ahmet Deniz Belen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anevrizmanın doğuştan gelen damar zayıflığından kaynaklandığını dile getirerek, kan basıncıyla damar duvarına yapılan basıncın, zamanla giderek büyüdüğünü söyledi.
Hastanın 28 yaşında oluğunu ve şiddetli baş ağrısı şikayetiyle kendilerine başvurduğunu aktaran Belen, "Hastamızın beyin anevrizması oldukça büyüktü. Anevrizmalar normalde birkaç milimetre ya da bir santimetreye kadar büyürler. Ani bir basınç artışı ya da tansiyon yüksekliğiyle kanama olur. Bizim hastamızda bu büyüklük 7 santimetre çapındaydı. Geldiğinde de sağ tarafından felç geçirmişti. Ameliyat sırasında 7 santimetrelik baloncuk kesesinin hepsinin pıhtıyla dolu olduğunu ve ana beyin damarının kapandığını gördük." ifadelerini kullandı.
Hastanın beynini besleyen üç damardan birisinin tamamen kapandığını dile getiren Prof. Dr. Belen, yapılan operasyona ilişkin şu bilgileri verdi:
"Buraya acilen vücudun başka yerinden kan taşımamız gerekiyordu. Kalpte nasıl tıkanan kalp damarına normal bir damardan damar köprüsü yapılıyorsa burada da beyni besleyen şah damarının ana kökünden beynin beslenmeyen kısmına damar taşımamız gerekti. Bacağından 35 santimetre toplardamar aldık. Boyundaki şah damarından beynin tıkalı olan tarafına damarı taşıdık ve beslenmeyi sağladık. Bu sayede anevrizmayı da çıkardık."
Belen, operasyonun yapılmaması durumunda, pıhtının ana damarların hepsini tıkayabileceğini ifade ederek, "Geri ve ileriye doğru pıhtı ilerleyebilir. Biz pıhtılı kısmı çıkardığımız ve yedek damarı da temin ettiğimiz için riski ortadan kaldırdık. Hem beslenmeyi temin ettik hem de pıhtı kaynağı olan anevrizma kesesini çıkararak daha sonra gelişebilecek pıhtılaşma olaylarına engel olduk. Nadir görülen bir operasyon. Son 10 yılda 2 ya da 3 tane yapılmıştır. Bir özelliği de devlet hastanelerinde ilk olmasıdır." dedi.