Serkan Bayram... 1974 Haziran'ında Erzincan Refahiye'nin bir dağ köyünde çiftçi bir ailenin evladı olarak açmış gözlerini dünyaya. Hayat mücadelesi henüz 1 yaşındayken yakalamış onu. Buğday hasadı için tarlaya giden anne ve babası, beşikteki minik yavrularını yamacın tepesindeki ağacın gölgesine bırakıp koyulmuş çalışmaya. Dakikalar sonra tarlada yangın patlak vermiş, dört bir yandan alevler yükselmiş. Minik Bayram; annesi Emine'nin gözyaşları, babası Bayram'ın feryatları arasında gölgesinde uyuduğu ağaçla birlikte alevlere teslim olmuş.
Ağır yaralanan Serkan Bebek, bir eşek sırtında dağ köyünden Refahiye'deki ilçe hastanesine taşınmış. Minik bedeni, yoğun bakımda verdiği yaşam savaşının üstesinden 41'inci günde gelmiş... Bayram'ın ikinci hayat sınavı da yangında kaybettiği elleri, yüzü ve vücudundaki ağır yanıklarla yaşamak olmuş...
İlkokulu köyde okuduktan sonra İstanbul'a taşınmış. Ortaokul ve lise derken hayallerindeki gibi "hakim" olabilmek için 496 puanlık büyük bir başarıyla İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girmiş. Marmara Üniversitesi'nde yüksek lisansını tamamlamış. Hayaline kavuşmak için 1997'de hakimlik mülakatlarına katılmış, yazılı sınavdan başarılı bir puan alsa da Hakim ve Savcılar Kanunu'nda vücut bozukluklarına ilişkin yer alan madde nedeniyle yangında kaybettiği elleri ve yüzündeki yanık izleri gerekçe gösterilerek elenmiş... Hakimlik kapısı yüzüne kapanan Serkan Bayram ise hukuk yolundan vazgeçmeyip avukatlık bürosu açmaya karar vermiş.
AK Parti'nin kuruluşuyla birlikte de İstanbul'da il ve ilçe teşkilatlarında önemli göreve başlamış. Yıllarca çalışmış, 2015'te Erzincan Milletvekili, 2018'de ise İstanbul Milletvekili olmuş. Hakim savcı olmak isteyen engelli vatandaşlar kendisiyle aynı kaderi paylaşmasın diye özel çaba göstermiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve meclisteki çalışma arkadaşlarıyla yaptığı çalıştaylarla 5'inci yargı paketinde kendisine hakimlik yolunu kapatan kanun maddesini tarihe gömmüş.
HER ŞEYDEN GERİYE YÜREĞİM KALDI
AK Parti İstanbul Milletvekili Serkan Bayram "Ailem beni yamacın tepesindeki ağacın gölgesinde bırakıp tarlaya çalışmaya dönmüşler. Yaz sıcağı... Tarla bir anda alev almış. Ben tepedeyim, onlar aşağıda. Rüzgar ters yöne esiyor, yangının kokusu onlara gitmiyor. Alevler yükselene kadar yangını fark etmemişler. Tarla tutuşmuş, beşik tutuşmuş, ben tutuşmuşum... Her şeyden geriye yüreğim kaldı."
EŞEK SIRTINDA HASTANEYE YETİŞTİRDİLER
"Hemen eşek sırtında köyden ilçedeki hastaneye götürmüşler. 40 gün yoğun bakımda kalmışım, 41'inci gün yaşama tutunmuşum. İki elim, yüzüm, vücudum hepsi yanık. Saç ve sakalım ekildi, derim nakil edildi... Hep bu izlerin zorluğuyla büyüdüm, ellerimi cebimden çıkarmazdım hiç. Hakim olmak istedim, 'Ellerin yok, yüzün yanık' dediler. Ben de cumhurbaşkanımızın yanında milletvekili oldum. Bana, biz engellilere engel olan o kanun maddesini kaldırdım."
'BUĞDAY TANESİ'YLE BEYAZPERDEYE TAŞINIYOR
Her engelliye ilham olacak türden bir hayat hikayesine sahip olan Serkan Bayram'ın 48 yıllık yaşam mücadelesi de 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde tüm Türkiye'de beyaz perdeye taşınacak. "Buğday Tanesi" adı verilen filmin gelirleri ile Engelsiz Yaşam Merkezi kurulacağı belirtildi.